17-25 Aralık darbe girişimiyle AK Parti hükümetini yıkmaya kalkışan Fetullahçı Terör Örgütü, 2008-2011 yılları arasında yapılan usulsüz dinlemeler ile MHP, CHP, BBP ve SP’den önemli isimleri kayda alarak siyasete yön vermeye çalıştı
Türk siyasetini dizayn etmeyi en önemli öncelik gören FETÖ'nün bu amacı, VIP dinleme skandalıyla da ortaya kondu. Bürokrat, savunma sanayinin kritik isimleri, işadamları, gazetecileri ve sanatçıları İBDA-C, terör, organize ve uyuşturucu gibi iddialarla dinleyen FETÖ, siyasetçileri de takibine aldı. Bu kapsamda, MHP'den Bahçeli'nin en yakındaki isimleri, CHP'den Kılıçdaoğlu'nun özel kalem müdürü ile bazı millevtekillerini, BBP'den Genel Başkan Mustafa Destici'yi, SP'den Genel Başkan Yardımcıları Şevket Kazan ile Ömer Vehbi Hatipoğlu gibi isimleri dinleyen Fetullahçı Terör Örgütü, siyasete yön vermeye çalıştı.
Memur Suçları Soruşturma Savcısı Alpaslan Karabay'ın Emniyet eski İstihbarat Dairesi Başkanı Ömer Altıparmak ve Ramazan Akyürek'in de aralarında bulunduğu 50 şüpheli hakkında hazırladığı iddianame, Fetullahçı Terör Örgütü'nün kurduğu tezgahı da ortaya koydu. FETÖ'nün 17-25 Aralık darbe girişimiyle ortaya koyduğu siyaseti dizayn girişimini projesini, 2008-2011 yıllarında ele geçirdiği emniyet-yargı ağını kullanarak usulsüz dinlemeler üzerinden diğer partilere uygulamaya çalıştığı gözler önüne serildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün takibe aldığı partilerden birisi MHP. İstihbarat Dairesi Başkanlığı'ndaki paralel yapılanmayı kendi çıkarları için kullanan FETÖ, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin en yakınındaki isimler olan Koruma Müdürü Murta Mantuş, Özel Kalem Müdürü Murat Çeliker, Özel Kalem Müdür Yardımcısı Muhammed Bilal Aydın ile dinlemelerin yapıldığı tarihte Başdanışman olarak görev yapan Zühal Topçu'yu Türk İntikam Birliği Teşkilatı Örgütü (TİBT) kapsamında “Türk-Kürt çatışması çıkarmaya yönelik eylem ve faaliyetlerin önlenmesi" 16 Aralık 2010 ile genel seçimlerin yapıldığı 12 Haziran 2011 tarihleri arasında kayda aldı. Bahçeli, görüşmelerde özel kaleminin telefonunu kullanıyor.
FETÖ'nün kıskaca aldığı bir diğer parti de CHP. 25 Eylül 2008 tarihinde alınan dinleme kararı ile Özel Kalem Müdürü Şükran Kütükçü üzerinden 6 ay boyunca CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu dinleyen FETÖ, Deniz Baykal'ın sağ kolu olan CHP eski vekili Yılmaz Ateş ile partinin bir diğer önemli ismi Aydın Ağan Ayaydın'ı kayda aldı. Şükran Kütükçü, 2 Haziran 2014 tarihide savcılığa verdiği ifadede, dinlenen numaranın aboneliğinin kendi adına olduğunu ancak söz konusu telefonu 2008 yılı içerisinde Kılıçdaroğlu'nun kullandığını ifade etti. Kütükçü, şikayetçi olduğunu kaydetti.
Soner Doğan sahte isim üzerinden 20.04.2009/24.07.2009 tarihlerinde alınan dinleme kararlarıyla kayda alınan Aydın Ağan Ayaydın ve CHP eski milletvekili Yılmaz Ateş de yapılan dinlemelerden şikayetçi olduğunu belirtti. Büyük Birlik Partisi'nin kurucusu Muhsin Yazıcıoğlu helikopter kazası sonucu şehit olmasının ardından genel başkan olan Mustafa Destici ise, paralel yapı tarafından 6 ay İBDA-C'den dinlenmesine rağmen şikayetçi olmadı.
Kamuoyunda “devleti itibarsızlaştırıp iş yapamaz hale getirmek" algısı oluşturmak amacıyla Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şubesine ait bir otomobil, çeşitli malzemeler ile bilgi ve belgeleri suç örgütlerine aktardığı ileri sürülen 4'ü polis 7 kişinin yargılanmasına başlandı. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Seyyit Akşit, tutuksuz sanıklar Cihan Tümbül, Durak Yiğit, Ömer Aydın ve İbrahim Şimşek, müşteki Yasin Çakmak ile tarafların avukatları katıldı. Sanıklardan Akşit, savunmasında, emniyetteki ifadesini tehdit ve telkin altında verdiğini ileri sürerek doğru olmadığını söyledi. Sanıklardan Kadir İnan'ın, polis tarafından çıkar amaçlı suç örgütü üyesi olarak bilindiğini, geçmişte çalıştığı birimin operasyonu sonucunda birkaç yıl önce yeğeniyle yakalandığını anlatan Akşit, yeğeninin üzerinde, ayrıntılı arama sonucunda esrar bulduklarını, İnan'ın da “Buradan çıkınca görüşürüz" diyerek kendisini tehdit ettiğini belirtti.
Cumhuriyet Savcısı Alper Türközmen, mütalaasında, sanıklar Kadir İnan ve Nebil Ark'ın zorla getirilmelerine, katılma talebinde bulunan Emniyet Genel Müdürlüğünün katılma talebinin kabulüne karar verilmesini istedi. Türközmen, ayrıca HSYK'ya yazı yazılarak Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının yürütülen soruşturma ile ilgili cumhuriyet savcısı hakkında herhangi bir soruşturma açıp açmadığının sorulmasını istedi. Mahkeme Başkanı Musa Yeşil, kararda, HSYK'ya soru talebini reddederek, sanık Kadir İnan'ın savunmasının alınabilmesi için yakalama kararı çıkartılmasına, Nebil Ark'ın da zorla getirilmesine ve Emniyet Genel Müdürlüğünün müdahilliğine karar verdi. Mahkeme, Yılmaz Çıtır'ın tanık olarak dinlenmesine, Turgut Özal Üniversitesi Hastanesinin güvenlik kamera görüntülerinin getirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.