Urfa, dimdik ayakta mı? Urfa, meydanı terör örgütlerine bırakmıyor değil mi? Urfa, terör örgütlerini kullanarak, yeniden topraklarına, namusuna göz dikenlere dersini veriyor mu? İşte tüm bunlar için Urfa, 16 Nisan’da ‘evet’ demeye hazır mı? Urfa, 16 Nisan’da sandıkları ‘evet’ ile patlatarak dostlarına güven, hasımlarına korku salmaya hazır mı?
(Alandaki vatandaşların ‘İdam isteriz’ sloganları) Bu konuda benim kanaatim belli. 16 Nisan, bunun karar günü olacak. 16 Nisan’da ‘evet’le sandıklar patladığı takdirde hemen ardından parlamentoya idamla ilgili karar taslağı inşallah gelecek. Sayın Bahçeli ‘evet’ diyor, Sayın Yıldırım aynı. Kılıçdaroğlu da geçenlerde, eğer yanlış dinlemediysem, duymadıysam o da ‘Gelirse ben de desteklerim’ dedi. Herhalde destekler değil mi? Desteklemezse ne olur söyleyeyim, bir referandum da onun için yaparız.
Demokraside bu işin sahibi kim? Millet. Onun için de millete gideriz. Burada milletin evladı şehit oldu. Bunları bizim affetme yetkimiz yok. Öyleyse parlamento kararını verecek, ondan sonra da idam çıkacak. ‘Efendim Avrupa Birliği ne der.’ George ne derse desin, Hans ne derse desin, Helga ne derse desin, benim için önemli olan Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin, Ayşe, Fatma, Hatice ne der, o önemli.
Bu ülkenin ve milletin bekası için gerektiği kadar sabrederiz ama nihayetinde Rabbimize sığınarak, ateşe atılmak pahasına ezanımızdan, bayrağımızdan, ecdadın emanetlerinden vazgeçmeyiz. Urfa hemen yanı başındaki kardeşlerini sahipsiz bırakmaz. Onlara arkasını dönmez. Öyleyse buraları asla terör örgütlerine terk edemeyiz. Adı ister DEAŞ isterse PKK/PYD olsun, hiçbir terör örgütünün sınırlarımızın dibinde bayrak sallamasına izin veremeyiz. Biz bu ülkeyi öyle masa başında, pazarlıkla kendimize vatan kılmış bir millet değiliz. Bu ülkenin her karış toprağında kanımız, alın terimiz var.