Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, ABD’nin ekonomik kumpasını değerlendirirken ‘sınır komşumuz’ olarak tanımladığı Çin pazarına dikkat çekti. Önen, “Şımarık müttefiklerle ticaret yapma mecburiyetimiz yok. Çin en önemli alternatifimizdir” dedi. Yeni Şafak’a konuşan bulunan Önen, ABD saldırılarını atlatan Türkiye’nin dünyada itibarının daha da sağlamlaşacağına işaret etti. İşte Önen’in verdiği mesajlardan önemli satır başları...
“Çin basınında “ABD, ‘müttefikim’ dediği Türkiye’yi sırtından bıçakladı”, “Böyle müttefiklik ilişkisi olur mu?”, “Böyle müttefike güvenilir mi?”, “Türkiye ekonomisinin küresel ekonomide çok önemli rolü var” gibi haberler çıktı. Bunu Türkiye’ye, İran’a, Rusya’ya yapan Amerika yarın başka ülkelere yapmaz mı? Dünya Ticaret Örgütü’nün devreye girmesi lazım. Bu müttefiklik ilişkisini bırakın, iki dost ülkenin böyle bir ilişki içinde olması kabul edilir bir durum değil. Bizim dünyadaki tek seçeneğimiz ABD müttefikliği değil, bunu onların çok iyi anlaması lazım. Kibirli müttefik yerine stratejik ortağı tercih ederiz. Bize ne yapılması gerektiğini söyleme dönemleri çoktan geride kaldı. Türkiye, zamanında uydurulduğu gibi Avrupa’nın hasta adamı değil, Avrupa’ya lazım olan adam haline geldi.”
“Amerika’nın önce oturup nerede yanlış yaptığını bulması gerekiyor. Türkiye sadece bölgesinde değil dünyada da çok önemli bir yer teşkil ediyor. Avrupa, Balkanlar, Kafkasya, Akdeniz, Karadeniz ülkeleri ile akrabalık ilişkilerimiz var. Bunların hepsine baktığımız zaman ABD’nin hegemonyası altında olmamızı gerektirecek hiçbir durum yok. Aslında çok değerli müttefikini zor durumda bırakıyor, dolayısıyla kaybediyor. ABD’nin bu tutumu tüm dünya ülkelerine de güvensizlik veriyor. Tüm ticaret dengelerini sarsıyor. ABD bu hamlesiyle Türkiye’yi cezalandırmaya çalışırken doların dünya piyasalarında güven kaybetmesine sebep olmuştur. Dolar artık ticaret için güvenli para birimi değildir.”
“Türkiye, Avrupa Birliği ile ilişkilerinin yanında Rusya, İran, Malezya, Çin, Endonezya ile ilişkilerini biraz daha yukarı tırmandırmayı başardığında AB, ‘Türkiye’nin ekseni kayıyor’ diyor. Türkiye stratejik ve ticari öneme sahip bir ülkedir. Türkiye’yi kaybetmek istemiyorsanız bunun yolu, bu söylemlerle algı oluşturup önünü kapatmak değil, eşit ortaklığın kapısını aralamaktır. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Çin’e gelerek 33 milyar dolarlık anlaşma imzaladı. Almanya Başkanı Angela Merkel, şansölye olmasından itibaren 11 kere Çin’i ziyaret etti. İngiltere, Çin ile ilişkilerini ‘altın çağ’ olarak ilan etti. Bizim de bu ülkelere ‘ekseniniz kayıyor’ dememiz mi lazım? Bu çifte standardı süslü cümlelerle, algıyla kamufle etmekten vazgeçmeleri lazım. Çin tüm dünya ticareti için iyi bir fırsattır ve Türkiye de bu fırsatı değerlendirmek konusunda kimsenin fikrine ihtiyaç duymayacaktır.”
“Çin’i, Türkiye’ye sınır komşusu kabul ediyorum. Çin’in Afrika’da, Balkanlar’da yatırımları var ve bizim de buralarda Çin’le işbirliklerine ihtiyacımız var. ‘Çin ile rekabet ederiz’ demiyoruz, ‘Çin ile işbirliği yaparız’ diyoruz. ‘Kazan kazan’ politikası ile İpek Yolu’nda Türkiye, Çin’in partneridir. Bu işte Türkiye orta koridor projesine somut katkı yapıyor. 45 gün olan denizle ulaşım, demiryolunun tamamlanması sonrası 15 güne inecek. Bu, ticaret açısından inanılmaz bir kazanç. Demiryolu projesinde Türkiye üzerine düşeni yaptı ve Çin tarafına gönderdi. Yakın zamanda projeyi imzalayacağız. 3. nükleer santralle ilgili görüşmeler de sürüyor. 50 milyar dolarlık bir anlaşmadan bahsediyoruz. Devlet Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, ülkelerinde 5 yıllığına yeniden seçildiler. Önümüzdeki 5 yıldan başlayıp, 20-30 yıllık eylem planları yapmak mümkün.”
Türkiye’nin radarına Çin’in her alanda girmesi gerektiğini kaydeden Büyükelçi Emin Önen, “Çin ile mesafe uzak deniliyor. Hayır değil. Siz hiç ‘Uzak Batı’ kavramı duydunuz mu? Hiç ‘Uzak ABD’ kavramını duydunuz mu? Sanki Amerika kapı komşumuz. Bu tür isimlendirmelerle algılarımızla oynadılar ve oynamaya devam ediyorlar. Çin’i ‘Uzak Doğu’ olarak adlandırmışlar. Türkiye’den Çin 8,5 saat, Türkiye’den Amerika 10,5 saat. Bizim bu kavramları kullanarak sadece şımarık müttefiklerle ticaret yapma mecburiyetimiz yok. Uluslararası ticaret kurallarına riayet eden, karşılıklı ticaret hakkına, kendi lehlerine müdahale etmeyen ülkelere açılmamız en doğal hakkımız. Çin bu anlamda en önemli alternatifimizdir. Türkiye’ye güveniyor, Türkiye’yi yatırım üssü kabul ediyor. Çin piyasasına yönelmemiz ve ekonomimiz dünyanın ikinci büyük pazarına açılmış olması bizim için önemli bir kazancımızdır” diye konuştu.