Türkiye'yi kana bulayan FETÖ'cü kalkışmanın yaşandığı 15 Temmuz gecesi tüm Türkiye'de birlik çağrısı anlamına gelen selâ sesleri yükseldi. Sabaha kadar belli aralıklarla okutulan selâları duyan halktan birçok kesim meydanlara indi. Ancak bundan rahatsız olan cuntacılar ise selâların okunmasını engellemeye çalıştı. Bunlardan birisi de Polatlı'da yaşandı. 'Tanık' olarak dinlenen Başçavuş Kadir Şener, o gece yaşananları anlattı.
Tutuklanan ve TSK'dan ihraç edilen Tuğgeneral Murat Aygün'ün astsubay yaveri olarak görev yapan Şener şunları anlattı: “Saat tahmini 21:20 civarıydı, Topçu Okulu Öğrenci ve Kurslar Tabur Komutanı Abdülkerim Yarbay elinde 3 adet hiç kullanılmamış telsiz ile toplantı salonuna girdi, telsizleri tugay komutanına teslim edip çıktı. Ben dahil herkes için cep telefonlarına saat 22:27'de "birliğiniz görev almıştır, ivedi birliginize katılış yapınız' şeklinde mesaj gönderdiler. 01:15'te Topçu Okuluna gitmek için çıkış yaptık. Topçu okulu girişinde Güngör Gazi Karslı kendisini karşıladı. Selâ sesleri duyuluyordu. Aygün, Gazi Albaya 'halkı galeyana getiriyorlar, müdahale etmemiz lazım' diye söyledi. O da 'evet komutanım, doğru söylüyorsunuz' dedi. Daha sonra Gazi Albayı da araca alıp topçu okulu harekat merkezine ilerledik. Gittiğimizde topçu okulundan Şaban Albay, Hüseyin albay ve harekat merkezindeki nöbetçi heyeti ile bazı ismini bilmediğim subaylar vardı. Olayları buradan takip ettiler. Kamera kayıtlarından dışarıdaki halkın hareketliliğini takip ettiler, daha sonra yarbay Abdulkerim Ceyhan harekat merkezine geldi, suratı yaralıydı. Daha sonradan camiden gelen seslerin kesilmesi için gönderildiği öğrendim.”
“Tugay komutanı harekat merkezinde bulunun Üsteğmen Özge Pasin ve Yüzbaşı Alper'e, 'araçların (füze rampaları) çıkışını bana bildirin, sürekli arayıp sorun, nerede kalmışlar, niye çıkmadılar' gibi şeyler söyleyip bir yandan televizyon izleyip bir yandan da emirler veriyordu. Kışla içerisinde hareketlilik başlayınca etrafa sorup öğrenmeye çalışsam da kimse cevap vermiyor tatbikat olduğunu söyleyip sağa sola gidiyordu.”
“Sabah 07.00 gibi uyandım, tugay komutanı halen Gazi ve Hüseyin albaylarla birlikte içeride oturuyorlardı, kendi aralarında 'savcı gelecek' diye konuşuyorlardı. Tugay komutanının tabancasının çıkarıp kendisine bir şey yapmadan Levent albay ve Gazi albayın elinden aldığını öğrendim. Saat 08.15 sıralarında Levent albay, Tevfik Serkan uzman ve ben, hakkında gözaltı emre bulunan Murat Aygün'ü sosyal tesisler bölgesinde kolluk ekibine teslim ettik. Ayrıca gece saat 02.00 gibi beni tugay istihkam takımından Rıfkı Sehyan başçavuş aradı, 'ben Sakarya Kışlasındayım tugay komutanı Ankara'ya obüs götüreceğimi söylemişti' dedi, ben de 'komutanım kesinlikle çıkış yapmayın, işler bilindiği gibi değilmiş' dedim ve o da bunun üzerine kışladan çıkış yapmadı.”