Şehidin darbecileri çıldırtan sözü

Neslihan Önder
04:0015/07/2024, Pazartesi
G: 15/07/2024, Pazartesi
Yeni Şafak
Şehit Muhammed Fazlı Demir ve eşi
Şehit Muhammed Fazlı Demir ve eşi

İhanet gecesi eşini hasta yatağında bıraktıktan sonra sokağa fırlayan Muhammed Fazlı Demir’i Kısıklı’da darbeciler şehit etti. “Eşime, ‘Git ama geri gel’ demiştim. Şehadet haberi geldi” diyen Fatma Demir, eşinin, “Bizler sizin için canımızı feda ediyoruz, siz ne yapıyorsunuz?” sözlerinn darbecileri çıldırttığını, otomobilini kurşun yağmuruna tuttuklarını söyledi.

İstanbul-Kısıklı’da Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) bağlı hainlerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Muhammed Fazlı Demir, o gece hasta eşini bırakıp şehadete koştu. 15 Temmuz gecesi darbe girişimini haber alır almaz evinden çıkan Muhammed Fazlı Demir, arkadaşlarıyla birlikte Kısıklı’ya giderek vatanına sahip çıkmaya çalıştı. Otomobilinin camını açan Demir, darbecilere, “Bizler sizin için canımızı feda ediyoruz, siz ne yapıyorsunuz?” diye haykırdı. Bu sözlerin çılgına çevirdiği hainler, otomobili kurşun yağmuruna tuttu. Gözünden vurulan Demir şehit olurken, arkadaşları da yaralandı.


GİDERKEN ‘BENİ DÜŞÜNME SAKIN’ DEDİM

Şehit eşi Fatma Demir, FETÖ’cü ihanetin yaşandığı geceyi şöyle anlattı: “O gece rahatsızlandığım için ilaçlarla zor duruyordum. O sıralarda ezan okunmuştu. Bana abdest aldırdı. Birlikte namaz kıldık. Darbe girişimi haberini alınca bana ‘Benim gitmem lazım Fatma’ dedi. Ben de kendisine beni düşünmemesini ve gitmesini söyledim. Beni hasta yatağımda bırakarak gitti. Evde Kur’an-ı Kerim okurken eşim aradı. Hakkımı helal etmemi istedi. Ben de ‹benden yana helal olsun. Git ama geri gel. Ben seni geri istiyorum’ dedim. Ama şehit haberi geldi.”


EŞİMİ NEYE GÖNDERDİĞİMİ BİLİYORDUM

Eşinin dışarı çıkarken tamamen bilinçli ve neyle karşılaşacağını tahmin ettiğini anlatan Demir, «Bu yüzden abdestli gitti. Daha öncesinde olan olayları iyi kötü biliyoruz. İnsanların nasıl hapislere tıkıldığını, kimisinin canıyla ödediğini, kimisinin aklıyla ödediğini her şeyi biliyoruz yani. Tabii ki ben de razı gelerek gönderdim. Çünkü sonuçta bu iş olsaydı daha kötüye gidecekti işler. Bunun bilincindeydik hepimiz. Gönül rızasıyla gönderdim ama karşı tarafın gözünü kan bürüdüğünü de biliyordum. Bu yüzden Fazlı beni son kez aradığında dikkat etmesini ve evde onu beklediğimi söyledim. Ama o bana hakkımı helal etmemi, bundan geri dönüş olmadığını söyledi. İşin ilginç tarafı eşim ve arkadaşlarında silah yok, tamamen bu yanlıştan dönmeleri için ikna etmek üzere yola çıkmışlardı” dedi.


KAVGAYA DEĞİL İKNA ETMEYE GİTMİŞLERDİ

O gece devletin sahiplerinin iman gücüyle sokağa çıkarak, kimseye zarar gelmeden bu işi bitirmeye çalıştığını vurgulayan Demir, “Eşim de dahil, sokağa çıkan insanlar kavgaya ve arbedeye gitmediler. Öyle olsaydı hazırlıklı, yanlarında bir silah, taş ya da sopa götürürlerdi ama mesele bu değildi. Onlar, karşılarındakileri gerçekten insan bilerek, ikna kabiliyeti ile vazgeçirmeye çalıştı. Vatanımızı koruma amaçlı çıktılar. Ama onlar başından beri planlılardı, ‘Önümüze çıkanı vuracağız’ demişlerdi” ifadelerini kullandı.


ŞİMDİ OLSA YİNE GİT DERİM

Şu an eşi hayatta ve yine bir darbe girişimi olsa hiç tereddütsüz yine gitmesine izin vereceğini dile getiren Fatma Demir, “Çünkü Efendimizin Veda Hutbesi’nde ‘Bugününüz nasıl mukaddes bir gün ise, bu ayınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir’ sözünü biliyorum. Şimdi burada biz bir kardeşimizle konuşuyoruz. Eşimin 15 Temmuz şehidi olduğunu uyunca ‘Tayyip’in şehidi yani’ dedi. Bakın dedim şehitliği Tayyip Bey vermiyor, Allah Teâlâ veriyor. Eline silah alarak, cana, ırza, namusa el uzatan, hiçbir şeyi gözetmeden sırf cebine para koymak için devletini ve milletini istemeyen biri dağa çıktığında nasıl terörist oluyorsa şehre indiğinde de öyle terörist oluyor dedim. Öteki öldürüldüğünde şehit diyorsak buna da şehit diyebilmeliyiz dedim” diye anlattı.


15 TEMMUZ BENIM IÇIN ‘AYRILIK’

Darbe teşebbüsünün üzerinden geçen 8 yılda, hayatında çok fazla değişiklik olduğunu, sorumluluklarının da üzüntülerinin de arttığını söyleyen şehit eşi Fatma Demir, 15 Temmuz geldiğinde güzel vatanı darbecilere vermedik diye sevinenler olduğunu ancak bu tarihin kendi için hüznü ifade ettiğini belirtti. «15 Temmuz bana ayrılığı hatırlatıyor” diyen Demir, «Türkiye’deki bütün insanların bunun gerçekten ne demek olduğunu bilmesini istiyorum. Bangır bangır senelerce televizyonlarda, gazetelerde, her yerde delilleriyle yayınlamamıza rağmen kalkıp böyle tuhaf tepkileri aldığımızda ve hâlâ birbirimize kin güdecek şeylerin olduğunu gördüğümüzde çok üzülüyorum. 8 yılda bir adım atamamışız diyorum. Bazıları kalkıp bana ‹15 Temmuz tiyatroydu’ diyor. Eğer tiyatroysa hani bu ölenlerin dirilmesi lazım. Neden dirilmiyorlar? Madem tiyatroysa, hani tiyatroda ölen kimse yok ki. Herkes bayılıyor, kalkıyor. Benim eşim nerede o zaman?” diye sordu.

#15 Temmuz
#darbe girişimi
#Muhammed Fazlı Demir