Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen 2'si tutuklu 7 sanığın yargılandığı dolandırıcılık davasında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca (BDDK) savcılığa gönderilen yazıda, ortaya çıkan deliller doğrultusunda sanık Seçil Erzan'ın telefon kayıtlarında yeni bir inceleme yapılması gerektiği bildirildi.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden yargılama dosyasına, BDDK tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen cevap yazısı eklendi. Yazıda, dava aşamasında ortaya çıkan bilgi ve belgeler ile müştekilerin iddia ettikleri suçlamalar kapsamında yeni bir inceleme yapılmasının gerekli olduğu kaydedildi.
BDDK'nın, "Seçil Erzan'ın WhatsApp üzerinden, başta banka görevlileriyle yaptığı yazışmalarının ve varsa telefon tape kayıtlarının kurumumuzca yürütülen inceleme açısından oldukça kritik önem taşıyabileceği değerlendirilmiştir." ifadelerini kullandığı yazıda, Erzan'ın yazışma dökümünün kurumun görevlendirdiği ilgili kişilere gönderilmesi talep edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın, bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.
İddianamede, müşteki Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu anlatılıyor.
Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu, kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.
İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturup, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.
Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 69 yıldan 226 yıla kadar hapsi istenen ana iddianamenin ardından hazırlanan yeni iddianameyle Erzan hakkında istenen hapis cezası da yükseldi.
Erzan'ın, 77 yıldan 252 yıla kadar hapsinin talep edildiği iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor.