Yurt, burs, okul gibi unsurları kullanarak insan devşiren ve çocukları ağına düşüren FETÖ ve benzeri yapılanmalara karşı çocukların korunmasının yetmeyeceği vurgulanırken, gerçekleştirilen mücadelenin toplumun geneli merkeze alınarak yapılması gerektiği belirtildi.
Devlet, 15 Temmuz 2016 gecesi TSK içindeki paralel yapılanmasını harekete geçiren ve Türkiye’yi işgale kalkışan sinsi örgüt FETÖ’nün çocuk yaşta yapılanmasına dahil ettiği vatandaşlarının bu türden oluşumlardan korunması için daha hassas çalışmaya başladı. Bu noktada kamu kadar sıradan vatandaşların da uyanık olunması tavsiye edildi.
Türk toplumunun FETÖ ve benzeri terör örgütlerinden çocuklarını koruması gerektiğini içeren rapor, geçtiğimiz yıl ilgili kurumlara gönderildi. Emniyet Genel Müdürlüğünün hazırladığı çalışmada, bu tür yapılarla gerçekleştirilen mücadelenin toplumun geneli merkeze alınarak yapılmadıkça başarılı olamayacağının altı çizildi.
BÜTÜNCÜL MODEL KURULMALI
Çocukların FETÖ gibi yapılardan korunması doğrultusunda tasarlanan proje, eylem ve politikaların kısa sürede, sorun çözen, önleyici aynı zamanda bütüncül sonuçlar vermesi mümkün görünmediği ifade edildi. Raporda, "Bu tip yapılarla mücadele edilirken mücadelenin merkezine yalnızca çocuklar değil toplumun bütün kesimleri ve bileşenleri koyulmalıdır. Asla unutulmamalıdır ki bugünün çocukları yarının gençleri ve yetişkinleri olacaktır. Aynı zamanda geleceğin çocuklarını ve genç nesillerini de bugünün çocukları yetiştirecektir. Ayrıca terör örgütleriyle gerçekleştirilen bu tür uzun vadeli, geniş ölçekli, kalıcı ve süreklilik arz etmesi istenen mücadelelerin sadece şu an mücadele halinde bulunan yapı göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmesi de doğru ve yeterli değildir" denildi.
Raporda, Türk toplumunun FETÖ ve benzeri örgütlerden çocuklarını koruyabilmesi için hem dinî hem toplumsal hem de aklî normlara uyan sahih bir din anlayışının/anlatımının gerekliliği ve zorunluluğu vurgulandı.
