Karaman, teklifin TBMM'ye sunulmadan önce Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Siber Güvenlik Kurulu Başkanlığı'nın kurulmasını "anayasal bir ihlal" olduğunu söyledi.
'İfade özgürlüğünü tehdit ediyor'
Teklifin etki ajanlığı kavramına dayandığını ve bu dolayısıyla "ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini" belirten Karaman, "Kanun metninde yer alan 'algı operasyonu', 'veri sızıntısı', 'siber olay' gibi muğlak ifadeler, keyfi uygulamalara kapı aralayabilir. Hukukun öngörülebilirlik ve belirlilik ilkelerine aykırı bir yaklaşım içeriyor. Teklifin 3'üncü maddesinde kritik altyapı, kritik kamu hizmeti ve siber olay gibi soyut kavramları belirleme yetkisi doğrudan yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı'na bırakılmıştır. Bu yetki Anayasa'nın 6'ncı maddesine aykırıdır, yasama yetkisi TBMM'ye aittir ve devredilemez." diye konuştu.
'Devlet karşısında savunmasız kalacağız'
Karaman, 6'ncı madde ile Siber Güvenlik Başkanlığı'na verilen geniş yetkilerin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını belirterek, "Bu teklifle, Başkanlık her türlü bilgi, belge, veri ve log kayıtlarına hakim onayı olmaksızın erişim sağlayabilecek. Bu hukuksuz bir düzenlemedir ve vatandaşı devlet karşısında savunmasız bırakmaktadır." ifadelerini kullandı.
Etki ajanlığı kavramından rahatsız oldu
Saadet Partisi olarak kanunun mevcut haliyle kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirten Karaman, "Teklifin 16'ncı maddesi ile etki ajanlığı kavramı, gazeteciler ve sivil toplum örgütleri üzerinde bir baskı aracı haline getirilmektedir. Bu kanunun hem usul hem esas bakımından ciddi sakatlıkları vardır. Biz, siber güvenliğin sağlanmasını önemsiyoruz, ancak bu ancak hukuka uygun, kişisel verileri koruyarak ve denetim mekanizmalarını güçlendirerek mümkün olur." dedi.