İstanbul'da kendisine trafik cezası yazıldığı sırada sinir krizi geçirerek çığlık atan öğretim görevlisinin görüntüleri Türkiye'nin en çok konuştuğu konulardan biri oldu. Peki, öğretim görevlisi kadının çığlık atması suç mu? Polislerin bu görüntüleri basınla paylaşması ne kadar doğru? Ceza Hukukçusu Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu'na göre öğretim görevlisi kadın çığlık atarak pasif direniş sergiliyor. Polislerin ise vatandaşın görüntülerini basınla paylaşması 'masumiyet karinesi'nin ihlali anlamına geliyor.
Ehliyetsiz araç kullandığı ve direksiyon başında telefonla konuştuğu iddiasıyla trafik ekiplerinde durdurulan ve ceza kesilmek istenen Özlem Atan Tarlacı'nın çığlık attığı görüntüler Türkiye'nin gündemine oturdu.
Söz konusu görüntülerde Tarlacı'nın polis ekiplerinin ceza işlemlerini uyguladığı sırada sinir krizi geçirerek, çığlıklar attığı görülüyor.
Polis, vatandaşın görüntüsü çekebilir mi?
Videonun sosyal medyada kısa sürede yayılmasının ardından 'Kadının çığlık atması suç mu?', 'Polisler, vatandaşın görüntüsünü cep telefonuyla çekebilir mi?' gibi sorular da gündeme geldi.
- Ceza Hukukçusu Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu, yenisafak.com'a yaptığı açıklamada, çığlık atan kadının 'memura karşı pasif direnme' suçunu işlediğini belirtti.
- Polis memurlarının böyle bir eyleme karşı araç içi kamera ve kask üstü kameranın yanı sıra cep telefonuyla da görüntü alabilme hakkının olduğuna dikkati çeken Yazıcıoğlu, "Çünkü orada bir pasif direnç var ve polis memurları bununla ilgili tutanaklarında bu olayı görüntüyle ispat etmekte serbestler" şeklinde konuştu.
"Vatandaşın görüntüsü basınla paylaşılamaz"
Polisin görüntü çekmekte serbest olduğunu ancak bunu kamuoyu ve basınla paylaşamayacağının altını çizen Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:
Kaldı ki görüntülerin yayınlanması özel hayatın ihlali anlamına da geliyor. Polisler bu görüntüleri kendileri basınla paylaştıysa ilgili memurlar da ceza alabilir.
Basının bu görüntüleri yayınlaması kamu yararı
Yazıcıoğlu, söz konusu görüntülerin polisler tarafından verilmediği, basının kendi imkanlarıyla buna eriştiği seçeneğinde ise sürecin daha farklı işleyeceğini anlatarak, "Basın kendi imkanlarıyla bu görüntülere ulaşmışsa, bunu yayınlama hakkı var. Çünkü burada kamu yararı var. Sonuçta söz konusu hanımefendi eğitim sektöründe. Belki de aileler bu video sonrasında çocuklarının eğitim süreçlerinde farklı bir tercihte bulunacaklar. Görüntüleri bu kapsamda değerlendirmekte fayda var. O nedenle basının görüntüleri yayınlamasında herhangi bir suç unsuru yok" şeklinde konuştu.