FETÖ’nün devlette kadrolaşmak için yaptığı tasfiye operasyonu yargıdan döndü. Paralel örgütün, asılsız ihbarlarla ceza almalarına neden olduğu emniyet müdürleri için Yargıtay, “Beraat etmeleri gerekir ” dedi. Daire, emniyet müdürlerinin cezalandırılmasını “Ortaçağ kanonik hukukun kalıntısı” olarak değerlendirdi.
Hükümeti devirmek amacıyla devletin her kademesinde kadrolaşmaya çalışan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kendine rakip olarak gördüğü kamu görevlilerine kurduğu kumpaslar bir bir deşifre oluyor. Paralel örgütün hedefinde olan Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki görevleri sırasında paralel örgüt mensuplarının sızmasına müsaade etmeyen Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü'ye kurulan kumpas yargıdan döndü. Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü, bir çete soruşturması kapsamında şüpheli olarak ifade verdi.
Uzunkaya ve Gülcü, 13 Ocak'ta Resmi Gazete'de yayımlanan emniyet müdürleri kararnamesiyle “başka bir göreve atanmak üzere” görevlerinden alındı. Böylece paralel örgüt amacına ulaştı. Yargılama sonunda İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Uzunkaya ve Gülcü “örgüte yardım etmek” suçundan 3 ay 10'ar gün hapisle cezalandırdı. Kararın temyiz edilmesinden sonra dosya Yargıtay'a taşındı. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 16. Ceza Dairesi, önemli bir karara imza attı. Uzunkaya ve Gülcü'ye verilen cezaları bozdu.
Dosyadaki dinleme kararlarına dayanak olan talep yazıları ile isimsiz ihbar mektuplarının içeriğinin birbirine benzediğine dikkat çeken Yargıtay, Mustafa Gülcü'nün yasadışı olarak dinlendiğini ifade etti. Gülcü ve Uzunkaya'nın beraat etmesi gerektiğini belirten Yargıtay, ilginç yorumlar da yaptı. Yargıtay, “Dosya içeriğiyle uyuşmayan ve soyut ve yorum niteliğinde gerekçelerle mahkumiyetlerine karar verilmesi hukuka aykırıdır" dedi.
Yargıtay Ceza Dairesi, "Suç teorisinde objektif sorumluluğa yer verilmemiştir. TCK'nın 23. madde gerekçesinde belirtildiği gibi Ortaçağ kanonik hukukun kalıntısı olan 'hukuka aykırı durumda olan bunun bütün neticelerine katlanır' anlayışı çağdaş ceza hukukunda çoktan terk edilmiştir. Objektif sorumluluk kusursuz ceza olmaz ilkesiyle de açıkça çelişmektedir” ifadelerine yer verdi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, bu kararın ardından dosyayı yargılamayı yapan İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderecek.
Uzunkaya ve Gülcü için 2009'un Mart ayında, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ihbar mektubu gönderildi. Dönemin Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, idari soruşturma açılması talimatını verdi. İdari soruşturmadan sonuç alamayan paralel örgüt bu kez yargıyı harekete geçirdi. Söz konusu iddialarla ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, 2009'da soruşturma başlattı. Soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı, 6 ay boyunca Erbarıştıran üzerinden dinleme kararı olmamasına rağmen Uzunkaya ve Gülcü'yü dinletti. Özel görüşmeleri bile soruşturma dosyasına koydu. Dolandırıcılık yaptığı ileri sürülen grubu takibe alan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 17 Aralık 2009'da düzenledikleri operasyonda, 5 kişiyi gözaltına alındı.