“Paralel Yapı” ile ilgili doğrudan ve dolaylı sürdürülen soruşturmalarda haklarında mahkeme kararı çıkarılan isimlerin birçoğu firarda. Son olarak hakkında “örgüt kurma” iddiasıyla tutuklanma amacıyla yakalama kararı çıkarılan eski savcı Muammer Akkaş'a da ulaşılamıyor. Çeşitli davalardan haklarında yakalama kararı çıkarılması nedeniyle yurt dışına kaçan şüphelilere eklenen eski savcılardan Zekeriya Öz ve Celal Kara'dan sonra Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) finans desteği sağladığı iddiasıyla hakkında “yokluğunda tutuklama” kararı verilen Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Hamdi Akın İpek de yurt dışında bulunuyor.
Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği, FETÖ'ye finans desteği sağladığı iddiasıyla yürütülen soruşturmada, yurtdışında olduğu tespit edilen Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın İpek hakkında 2 Eylül'de “yokluğunda tutuklama” kararı verdi. “FETÖ yöneticisi, terörizmin finansmanı, zimmet, terör örgütünün propagandasını yapmak” suçlamaları yöneltilen İpek'in, operasyondan iki gün önce 30 Ağustos günü, uçakla İngiltere'ye gittiği belirlendi. İpek'in özel uçağının aynı gün saat 17.06'da dönüş yaparak Esenboğa Havaalanı'ndaki hangarda yerini aldığı tespit edildi.
“Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması” (FETÖ/PDY) olarak iddianamelerde yer alan örgütün bir numaralı ismi ve hakkında yakalama kararı bulunan Fetullah Gülen, 1999 yılından beri Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunuyor. Gülen hakkında ''Paralel Devlet Yapılanması'' (PDY) soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme”, “İftira sonucu mağdurun hapis cezası dışında adli veya idari bir yaptırıma uğramasına neden olma”, “Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından yakalama kararı çıkarılmasını talep etmiş, İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği de başsavcılığın talebi üzerine Gülen hakkında yakalama kararı çıkarmıştı. Gülen hakkında çıkarılması muhtemel “kırmızı bülten”e ilişkin hukuki süreç devam ediyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, “yasa dışı dinleme, casusluk, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi, resmi belgede sahtecilik, terör örgütü kurmak, yönetmek, üyesi olmak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” iddiasıyla yürütülen soruşturmada da Fetullah Gülen 1 numaralı şüpheli olarak yer aldı. Fezlekede PDY'nin yanı sıra FETÖ tanımlaması da kullanıldı.
Eski polis Emre Uslu da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, ''silahlı terör örgütüne üye olmak'', ''casusluk'' ve ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçlarından başlatılan soruşturmada şüpheli olarak yer aldı. Bu soruşturma kapsamında 24 Şubat tarihinde Fetullah Gülen ile hakkında yakalama kararı çıkarılan Uslu da uzun süredir ABD'de yaşamını sürdürüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde çalışma ofisine “böcek” olarak adlandırılan dinleme cihazı konulmasıyla ilgili “Başbakan'ı siyasi casusluk amacıyla dinlemek, kamu görevlisinin özel hayatının gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaları kaydetmek” suçlamaları yöneltilen 5 kişi de yurtdışına kaçmıştı. Davanın 13 sanığından dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdürü Ali Özdoğan, dönemin Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amiri Emniyet Amiri Serhat Demir ve dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdürlüğünde görevli Komiser Yardımcısı Enes Çiğci de halen firari durumda bulunuyor.
KPSS'de usulsüzlük iddialarına yönelik operasyonda aralarında, Fetullah Gülen'in de bulunduğu 83 kişiden 7'si de yurtdışında. Usulsüzlük iddialarına yönelik soruşturmanın ikinci etabında ise hakkında gözaltı kararı alınan 78 sanıktan 4'ünün yurt dışında bulunduğu, 2'sinin de yurt içinde firari durumda olduğu öğrenildi. “Usulsüz dinleme” soruşturması kapsamında haklarında iddianame düzenlenen 54 şüpheliden suç tarihinde emniyet müdürleri Zeki Güven, Serkan Sözen, başkomiserler Şükrü Bahşi, Ali Temel, Erhan Ülker, komiser Erhan Solak'a henüz ulaşılamadı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, “yasa dışı dinleme, casusluk, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi, resmi belgede sahtecilik, terör örgütü kurmak, yönetmek, üyesi olmak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” iddiasıyla yürütülen soruşturmaya ilişkin bin 758 sayfalık fezleke hazırlandı. Gülen'in 1 numaralı şüpheli olarak yer aldığı fezlekede, eski polis Emre Uslu, Gültekin Avcı, eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün'ün de aralarında bulunduğu 80 kişi de şüpheli olarak yer aldı. Fezlekede “Paralel Devlet Yapılanması” (PDY) ve “Fethullahçı Terör Örgütü” (FETÖ) tanımlamaları ilk kez kullanıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü de, hazırladığı raporda, örgütün Türkiye Cumhuriyeti'ni ele geçirmek istediğini belirtti.
Paralel Yapı'nın hararetle savunduğu “17-25 Aralık darbe girişimi”nin aktörleri eski savcılar Zekeriya Öz ile Celal Kara da haklarında tutuklama amaçlı yakalama kararı çıkarılmasından önce yurtdışına kaçtı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararnamesiyle görevden uzaklaştırılmalarına karar verilen, haklarında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” ile “Cebir, şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek” iddialarıyla soruşturma yürütülen eski savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç hakkında 10 Ağustos'ta Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklama amaçlı yakalama kararı çıkarılmıştı.
Yakalama kararı sonrasında İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne, Öz, Kara ve Yüzgeç'in bulunarak, Bakırköy Adliyesi'ne sevk edilmeleri için gerekli yazı yazıldı. Yapılan araştırma sonrasında eski savcılar Öz ve Kara'nın, yakalama kararı çıkarılmasından önce 10 Ağustos sabaha karşı 10 dakika arayla Gürcistan'a kaçtığı, ardından Ermenistan'a geçtikleri tespit edilmişti.
Kırmızı bülten çıkarılması zaman aldığından, bu aşamada herhangi bir gecikmeye yer verilmemesi amacıyla 12 Ağustos'ta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, yurtdışına kaçan Öz ve Kara için Dışişleri Bakanlığına gönderilmek üzere Adalet Bakanlığına “Difüzyon Mesajı” yazmış, Öz ve Kara'nın Türkiye'ye iadeleri için girişimlerde bulunulması talep edilmişti. Bir hafta sonra ise Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, yurtdışına kaçan eski savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara hakkında “kırmızı bülten” çıkarılması için Adalet Bakanlığı'na başvurmuştu.
Bu arada Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haklarında “örgüt kurma” iddiasıyla soruşturma yürütülen eski savcı Muammer Akkaş ile eski hakim Süleyman Karaçöl ile ilgili Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 12 Eylül'de tutuklama amaçlı yakalama kararı çıkarıldı. Karaçöl, Kütahya'da gözaltına alındı ve serbest bırakıldı ancak Akkaş'a henüz ulaşılamadı.