1 Kasım seçimlerinde ‘istikrar’ diyen Türkiye, sandıkta yeni bir tarih yazarken, hükümete yönelik darbe girişimlerinin baş aktörü olan paralel yapı ise bir hezimete daha uğradı.
1 Kasım seçimlerinde halk, istikrar ve güçlü Türkiye'yi tercih etti. Ülkeyi 90'lı yıllara geri döndürmek isteyen paralel yapı ve teröre cevabı yine halk verdi. 17-25 Aralık darbe sürecinin baş aktörü Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) dünkü seçimlerin ardından büyük hüsran yaşadı. Medya, emniyet ve yargının birçok birimine sızarak devletin güvenliğini tehdit eden örgüte en sert cevabı yine millet verdi.
Türkiye'ye karşı dünya üzerinde desteklemedik lobi bırakmayan örgüt, 1 Kasım öncesi PKK ile de ittifak yapmış, HDP ile kol kola girmişti. Ancak seçim sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte paralel örgüt de tarihin tozlu sayfalarındaki yerini aldı.
7 Haziran seçimlerinde başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere batı bölgelerde bağımsız adaylarını, doğuda ise HDP'yi destekleyen paralel yapı, 1 Kasım seçimlerinde aday göstermeye bile cesaret edemedi. İsimleri paralel örgüt ile anılan bağımsız milletvekili adayları, 7 Haziran'da hüsrana uğrayınca 1 Kasım için ortalıkta görünmedi. Aralarında eski polisler Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün ve Yakup Saygılı'nın da bulunduğu çok sayıda isim, 1 Kasım seçimlerinde de aday olmadı. Önceki seçimlerde farklı illerden aday olan paralel yapıya yakın isimler, Meclis'e girebilmeleri için gerekli oyun yarısını bile alamayınca erken genel seçimler için milletvekili adaylığı başvurusunda bile bulunmadı.