Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu, başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin özel bilgilerini ele geçiren 10 kişi hakkında iddianame düzenledi. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın iddianamesinde, kişisel bilgilerin analizinin yapıldığı DEVA 1-2 (Detaylı Veri Analizi) programını çıkarları doğrultusunda kullanan polisler K.T., İ.Ü., O.T.B., Ö.G., S.Ş., A.K., M.Y., Y.T., M.A. ile komiser F.Ş.'ye “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlaması yöneltildi. İddianamede, bilgileri ele geçiren şüphelilerin maksadının kişisel veriyi öğrenmek değil, bu veriler üzerinden Erdoğan ailesi üzerinde tahakküm kurulmasını sağlayarak özel yararlar elde etmek olduğu vurgulandı. Ele geçirilen bilgilerle hukuk dışı örgütlü yapıların veya yabancı istihbarat kuruluşlarının devletin ve ülkenin güvenliğini tehlikeye sokmasının amaçlandığı iddianamede yer aldı.
Başarısız olan 17/25 Aralık darbe girişiminin ardından Erdoğan'ın hedef alındığı anlatılan iddianamede, darbenin Erdoğan'ın liderlik özelliklerinden dolayı başarısız olduğunu anlayan ve kara propaganda başlatan örgütün, propaganda malzemelerini örgütün emniyet istihbarat birimlerindeki hücrelerinden temin ettiği kaydedildi. Değişik hücre üyeleri olan şüphelilerin, örgütün talimatıyla bilgileri örgüt yöneticilerine ulaştırdığı vurgulandı.
Yasaklanan bilgilerin temin etmenin devlet sırlarına karşı casusluk suçu olduğu vurgulanan iddianamede, şüphelilerin savunmalarında mantıklı bir açıklama yapamadıkları kaydedildi. Şüphelilerin, FETÖ çıkarları için suç işledikleri ifade edilen iddianameye göre, sorgulamalar bir plan ve program içerisinde yapıldı. Paralel yapılanmanın içerisindeki kişilerin deşifre olmamak için değişik illerdeki elemanları kullanarak kişisel bilgilere erişim sağladıkları da iddianamede yer aldı.
İddianamede, şüphelilerden A.K.'nın “FETÖ'nün ülke siyasetini yönlendirmek, devleti uluslararası kamuoyunda teröre yardım eden suçlu bir ülke gibi göstermek için devlet içindeki üyelerini kullanarak başlatıp uyguladığı MİT TIR'larının durdurulması” olayına karıştığı da belirtildi. FETÖ yapılanması içinde aktif örgüt üyesi olarak yer alan A.K.'nın, örgütün amacına yönelik abilerinden ve örgüt yöneticilerinden gelen talimat doğrultusunda örgüt adına suçlar işlediği vurgulandı.
Fetullah Gülen ve emrindeki Paralel Devlet Yapılanması'nın, Türkiye'yi, bir cemaat devletine dönüştürerek perde arkasından örgütün yönettiği bir devlet haline getirmek için yıllardan beri faaliyet yürüttüğü ifade edildi. Örgütün, elindeki şirketler, okul, dershane, yurt gibi imkanları ve kamu görevlisi örgüt üyelerini kullanarak herkes hakkında bilgi topladığına dikkat çekilen iddianamede, bu bilgilerin örgüt merkezine ve örgüt yöneticilerine aktardığı belirtildi. Din adına beyinlerini ele geçirdiği gençleri devlete karşı kullanan örgütün, ayrı bir silahlı güç oluşturmayarak devletin kamu gücüne sızdırdığı üyelerinin elindeki silah ve kamu gücü ile devletin anayasal düzenini ve hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiği belirtildi.