Yenidoğan Çetesi, yoğun bakım ünitelerinde yaşamını kaybeden bebeklerin aileleriyle yüzleşti. Soğuk algınlığı şikayetiyle hastaneye gittikten kısa süre sonra yaşamını yitiren Opara bebeğin babası Medilife Hastanesi’nde kaldıkları gece hiçbir doktorun olmadığını belirterek, yanlarına gelen hemşirenin tedavi için para istediğini söyledi. Hemşire anneye, “Para yoksa tedavi de yok” demiş.
Yenidoğan Çetesi davasının 12. gününde mağdur aileler söz aldı. Müşteki baba Benedict Nnayereugo Opara, soğuk algınlığı nedeniyle çocuğunu hastaneye götürdüğünü söyledi. Opara, “Doktor çocuğuma baktı. 'Üşütmüş, çocuğun oksijene ihtiyacı var' dedi. Çocuk annesinin kucağındayken oksijen verildi. Doktor '1 gece burada kalması gerekiyor, çocuğu entübe edeceğiz' dedi fakat entübe yapmadılar. Çocuğu yoğun bakıma aldıkları zaman, 'Şu an çok hasta, yerimiz yok' dediler. Benden 500 dolar talep ettiler" dedi.
EŞİNİN ARKADAŞI PARA GETİRMİŞ
Medilife Hastanesi’nde kaldıklarında gece doktorların olmadığını söyleyen Opara, “O gece yine para istediler. Eşim kartla ödemek istedi kabul etmediler. Biz de ‘Bize izin verin eşim gidip çeksin’ dedik. Ancak bize, ‘Para yoksa tedavi de yok’ dediler” diye konuştu. Çocuğunun üç gün Medilife Hastanesi'nde kaldıktan sonra Birinci Hastanesi'nin yoğun bakımına gönderildiğini anlatan Opara, Medilife'ta 35 bin lira ödediğini, Birinci Hastanesi'nde ise kendisinden 14 bin lira istendiğini ancak 2 gün kaldığı için paranın üstünü geri aldığını ifade etti. Birinci Hastanesi'nde bebeğinin entübe edildiğini belirten Opara, “Bana 'Eczaneye git, birkaç malzeme al, hemşireye teslim et. Ertesi gün gel, çocuğunu gör' dediler. Akşam da beni arayıp çocuğumun durumunun iyi olmadığını söylediler. Hastaneye gittim, 'Çocuğunuz sabah öldü' dediler” ifadelerini kullandı. Baba Opara, sanık hemşire Hakan Doğukan Taşçı’nın kendisini doktor olarak tanıttığını söyledi.
ÖLDÜĞÜNÜ HABER VERMEDİLER
Maktul bebek Kerem Tokluoğlu’nun babası Mustafa Tokluoğlu, “Hastaneyi bize doktorumuz tavsiye etti. İkiz bebek bekliyorduk. Biri rahmetli oldu. Biz bir şey görmedik. Ne olduysa içeride oldu” dedi. Anne Esra Tokoğlu ise, “Bebekler yoğun bakımdayken bizi eve gönderdiler. Bebeğimizin öldüğünü bize haber vermediler. Eşim bebeği görmeye gittiğinde ölüm haberini aldı” dedi.
BEBEĞİ BİSKÜVİ KUTUSUNDA VERDİLER
Esenler Güney Hastanesi'nde vefat eden bebeğin babası Mehmet Hanefi Kaya, eşinin aniden tansiyonunun yükseldiğini ve yer olmadığı için özel hastaneye sevk edildiklerini söyledi. Eşinin ve çocuğunun 3 gün yoğun bakımda kaldığını söyleyen Kaya, “Ben çocuk doktoru görmedim bu süreçte. Bana gündüz hemşire Damla Atak, gece de Batuhan Çelik bilgi veriyordu. Çocuğun çok iyi olduğunu söylediler. Ne olduysa gece 2'de çocuğumun vefat ettiği söylendi. Morgda çocuğumu bisküvi kutusunda verdiler” diye konuştu.
YER YOK DEDİLER
Ayaz bebeğin babası Erhan Karaduman, “Doğum oldu bir problem yok dendi. Sonra çocuk fenalaştı gel dediler. Yer olmadığı için Bağcılar Medilife sevk ettiler. Önce kalbi delik dediler, kalp yetmezliği var dediler. Ameliyat olması gerektiğini söylediler. Gece yarısı dışarıdan özel bir doktor geldiği için 3 bin lira ödeme yapman lazım dediler. Sonra gece 3-4 gibi çocuğun vefat ettiği söylendi” diye konuştu.
Bahis borcu yüzünden intihar etmiş
Yenidoğan Çetesi soruşturmasında kapatılan Avcılar Hospital Hastanesi'nde çalışan Satılmış Çim’in ölüm nedeni aydınlatıldı. Çim’in borçları nedeniyle şırıngayla ilaç enjekte edip intihar ettiği ortaya çıktı. Araç içindeki kamera kayıtlarında da Çim'in yere camdan şırınga attığı da görülüyor. Çim’in eşi ifadesinde eşinin bahis oyunlarında 120 bin lira kaybettiğini ve kendisine “Ben bu utançla çocuklarımın, ailemin, senin yüzüne bakamam, hakkını helal et ve çocuklarıma iyi bak” şeklinde mesaj gönderdiğini belirtti.
