Türkiye’nin 1957 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nu ‘kurucu üye’ sıfatıyla hayata geçirmesinden bu yana dönem dönem defalarca gündeme gelen ancak bir türlü başarılamayan ‘nükleer enerji’ için dev bir adım atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mersin’in Gülnar ilçesi sahilinde yapılacak Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) temelini Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le birlikte attı. Akkuyu’daki ilk harcın atılması törenine video konferans yöntemiyle Ankara’daki Beştepe Külliyesi’nden katılan iki lider, 4 bin 800 megavatlık kurulu güce sahip olacak tesisin ilk fazının Cumhuriyet’in 100. yılı 2023’te hazır olacağını vurguladı.
Törende konuşan Erdoğan, “Tarihi bir ana şahitlik ediyoruz. Değerli dostum Putin ile birlikte temeli atmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Heyecanımıza ortak oldukları için şükranlarımı sunuyorum. Sürdürülebilir enerjiye sahip olacağımız bir gelecek için, nükleer enerji planlarımız arasında önemli yer tutuyor. NGS’nin 2023 yılında devreye alınmasıyla Türkiye de nükleer enerji kullanan ülkeler arasına dahil olacaktır. Böylece Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’ncü yılını enerji alanında da tarihi bir eserle taçlandırmış olacağız” dedi. Erdoğan, tüm üniteleriyle birlikte devreye girdiğinde Akkuyu’nun Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacağına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Güvenli ve sürdürülebilir enerjiye sahip olmamız için nükleer enerji önemli yer tutuyor. Akkuyu’nun hayata geçmesiyle petrol, doğalgaz ve kömüre dayanan enerji sepetimizi daha sağlıklı hale getirmiş olacağız. Ayrıca Rusya Federasyonu ile birlikte birçok stratejik projeyi de hayata geçiriyoruz. Türk Akım Doğalgaz Hattı ve Akkuyu NGS bunlardan bazılarıdır. Türkiye olarak 2003-2017 yılları arasında ortalama 5,8 büyüdük. 2017 oranında yüzde 7,4 oranında büyüme başarısı sergiledik. Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyoruz. Enerji sektörümüzün her alanında yatırımlarımız kesintisiz devam ediyor. İnşallah bu tesisi 2023 yılında Sayın Putin ile birlikte açacağız.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki karşılama töreninin ardından Erdoğan ve Putin, video konferans yöntemiyle Akkuyu’daki törene katıldı. Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Erdoğan’ın talimatıyla inşaat alanındaki butona bastı ve Türkiye-Rusya arasında 2010 yılında yapılan anlaşma kapsamındaki projenin temeli atıldı. Akkuyu NGS, 1200’er megavatlık 4 üniteden oluşacak ve toplamda 4 bin 800 megavatlık kurulu güce sahip olacak. Akkuyu’da inşaatın en yoğun olduğu dönemde 10 bin kişi, 60 yıl sürecek işletme döneminde ise 3 bin 500 kişi çalışacak. Halen 31 ülkede 450 nükleer santral işletme halindeyken, 55 santral ise inşa halinde bulunuyor.
Nükleer santralin temel atma töreninde konuşan Rusya Devlet Başkanı Putin, projenin ‘çevre dostu’ olacağını kaydederek şöyle konuştu: “Bu proje son derece değerli ve önemlidir. Bu merasime sadece tanık olmuyor, Türkiye’nin nükleer iş sektörünü kuruyoruz. Yeni bir sektör oluşturuyoruz. Bu tamamen yeni bir dönem, yeni bir adım. 2023 yılında ilk enerji bloğunu devreye sokmak istiyoruz. Rusya Federasyonu sektörde lider bir ülke. Ekonomik açıdan olumlu teknolojiler uygulanacak. Bu proje, Rus-Türk dostluğunun bir simgesi haline gelecektir."
Jet krizi ile dip yapan Türk-Rus ilişkileri 15 Temmuz ile yakaladığı yükseliş trendini dün ‘nükleer’ işbirliği ile en üst seviyeye taşıdı. Putin’in Ankara ziyareti, Rusya’nın Batı ile yaşadığı diplomatik gerilimlerin gölgesinde kritik bir kavşakta gerçekleşti. Rusya ile S-400 anlaşmasından sonra nükleer adımın da gelişi, bölgesel dengelerde ciddi bir gösterge niteliği taşıyor. Dünyanın gözlerini çevirdiği temel atma töreni, Türkiye’yi geleceğin nükleer gücü sınıfına yükseltecek çalışmaların da ilk adımı. Uçak düşürme krizi ve ardından Rus büyükelçi suikastiyle sürekli komplolar kurulan Türk-Rus ilişkilerinde, nükleer santral projesiyle, gelecek on yıllara ilişkin işbirliğinin devamlılığı ve güçlendirilmesi niyeti liderler nezdinde ortaya koyulmuş oldu. Rusya ile artan işbirliğinin Türkiye’ye dış politikada sağladığı bağımsız hareket kabiliyeti, küresel güce ulaşma yolunda Ankara’ya yeni kapılar açacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya lideri Vladimir Putin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde baş başa görüştü. Görüşmenin ardından Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi Toplantısı’na başkanlık eden Erdoğan ve Putin, ikili anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ortak basın toplantısında bazı çevrelerin Türk-Rus iş birliğini zehirleme gayretlerini hatırlatarak şöyle konuştu: “Hamdolsun ilişkilerimiz, bu zorlu sınavları başarıyla atlattı. Boşa çıkan her provokasyonla ikili iş birliğimiz tıpkı su verilmiş demir gibi çelikleşti, güçlendi”
Erdoğan konuşmasında satırbaşlarıyla şunları söyledi: Astana sürecinde çatışmasızlık bölgelerini hayata geçirmiştik. Bazı ihlallere rağmen bu konuda hamdolsun büyük hedefler yakaladık.
Zeytin Dalı Harekatı’nı da değerli dostumla istişare ettik. Sayın Putin’e Afrin Operasyonu’nun sonuçları hakkında gerekli bilgileri aktarma fırsatını buldum. Harekatın, ülkemizin güvenliği yanında komşumuz Suriye’nin toprak bütünlüğü ve milli birliği açısından da önemini vurguladım. İnşallah bundan sonra da Suriye’de istikrarın tesisi, huzur ve güvenliğin sağlanması noktasında beraber çalışmayı sürdüreceğiz.
Ortak basın toplantısında konuşan ve soruları yanıtlayan Rusya lideri Putin de Suriye’de öncelikle hedeflerinin toprak bütünlüğü ve egemenliği sağlamak olduğunu belirtti. Putin, bir soru üzerine İngiltere’de çifte ajan Sergey Skripal’ın zehirlenmesi konusunu da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptıkları görüşmede kısa bir şekilde ele aldıklarını belirtti.