Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan ve TSK'dan ihraç edilen eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi'nin yaveri Yarbay Murat Yılmaz'ın ifadesine ulaşıldı. Mendi'yi Akıncı Üssü'ne götüren ekipte yer alan ancak darbe girişimine katılmadığını savunan Yılmaz'ın ifadesi, darbecilerle birlikte hareket ettiğini de ortaya koydu.
2008 Mart ayından bu yana Galip Mendi'nin emir subayı olarak görev yaptığını kaydeden Yılmaz, 15 Temmuz akşamı komutanının Gazi Orduevi'nde katılacağı düğüne Aytaç Astsubay'ın refaket ettiğini, kendisinin ise saat 20.00 sıralarında evinde olduğunu anlattı. Yılmaz, eski Konya Bölge Komutanı Timurcan Ermiş'in kendisini arayarak, “Komutanla özel bir şey görüşeceğim, komutan nerede?” diye sorduğunu aktardı. Gazi Orduevi'nde olduğunu söylemesi üzerine, Ermiş'in “Senin de gelmen lazım” dediğini kaydeden Yılmaz, Mendi'nin bulunduğu yere geçtiğini ifade etti.
Timurcan Ermiş'in kendisine acil ve önemli bir konu olduğunu söylemesine rağmen bu durumu Mendi'ye bildirmediğini kaydeden Yılmaz, ifadesinin devamında şunları söyledi: “Saat 21.00 sıralarında komutanın yanına varıp Timurcan Ermiş'in kendisi ile görüşmek istediğini söyledim. Komutan Timurcan Ermiş'i kamuflajlı kıyafetiyle görünce 'sen niye geldin böyle' dedi. O da 'komutanım özel bir durum var, görüşmemiz lazım” dedi. Timurcan Ermiş komutanı kendi geldiği minibüse davet etti.
Araç hareket ederken Timurcan Ermiş komutanımıza, 'komutanım Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu, şimdi sizi emniyetli bir yere götüreceğiz, Akıncı üssüne gideceğiz' dedi. Ben araçta bulunan el telsiziyle koruma aracına Akıncı Üssüne gideceğimizi ve öne geçmelerini söyledim. Komutan, 'ben karargaha gidip üzerimi değiştireceğim' dedi. O esnada arkada bir arbede oldu. Arkamı döndüğümde Timurcan Ermiş'in komutanımıza doğru silah doğrulttuğunu gördüm. Timurcan Ermiş bana döndü ve 'Akıncı'ya gideceğiz' dedi. Ben elimde telsiz olmasına rağmen koruma ekibine komutanımızın silah tehditi altında olduğumu söylemedim, Akıncı'ya gideceğimiz talimatını verdim.
Araç içerisinde komutan Ermiş'e 'seni kim görevlendirdi?' diye sordu. O da 'Genelkurmay Personel Başkanı' diye yanıt verdi. Komutan 'Genelkurmay Başkanı ve diğer kuvvet komutanları nerede?' diye sorması üzerine de Ermiş 'Onlar da Akıncı'ya geçiyorlar' dedi. Akıncı Üssü nizamiyesine geldiğimizde elleri silahlı, pilot kıyafetli subaylar vardı. Daha sonra beni bir banka aldılar. Bütün gece orada bekledim. Komutanı bir daha görmedim. Sabaha doğru üsten ayrıldım.”
Yaver Murat Yılmaz, “Ben Fetullah Gülen terör örgütü hakkında basından takip edebildiğim kadarıyla bilgi sahibiyim. Bu örgütün Jandarma Genel Komutanlığındaki yapılanmasına ilişkin herhangi bir bilgim yoktur. Bu örgüt mensubu tanıdığım herhangi bir kimse yoktur. Ben Fetullah Gülen terör örgütü üyesi değilim. 15 Temmuz'da gerçekleştirilen terör eylemlerine de herhangi bir şekilde katılmadım” dedi.
Akıncı Üssü'ne girdikten sonra havacı kıyafetli elleri silahlı 34 subayın kendilerini karşıladığını kaydeden Yılmaz, sabaha kadar kendine gösterilen bankta oturduğunu, kimsenin de kendisine kim olduğunu sormadığını savundu. İfadesinin ardından yaver Murat Yılmaz'a, “Genel komutanın fiilen rızası dışında kaçırılmış olması, araçta telsiz bulunması ve kendi telefon ve komutanın telefonun sende olmasına rağmen neden ilgili yerlere haber vermedin?” şeklinde soru yöneltildi. Yılmaz, “Basiretim bağlanmıştır” demekle yetindi. Askeri kimliğinin yanında olmamasına ilişkin soruya ise Yılmaz, “Bunun bir sebebi yoktur” yanıtını verdi.