Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ soruşturması kapsamında, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Bayram Çiftçi'nin FETÖ üyelerinin kendi aralarında haberleştikleri “By Lock” adlı cep telefonu uygulamasını kullandığı tespit edildi. Bunun üzerine gözaltına alınan DAEŞ, Hizbullah, El Kaide gibi örgütlerin takibini yapan “C” büro amirliğinden sorumlu olan Çiftçi, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Önemli itiraflarda bulunan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen Çiftçi'nin ifadesine ulaşıldı. “17-25 Aralık sürecinden sonra her ne kadar paralelci olduğum bilinmese de Pursaklar, Altındağ, Mamak ve Güvenlik Şubeye kısa süreli tayinlerim oldu. 03 Eylül 2015'te TEM Şube Müdürlüğüne atandım ve müdür yardımcısı
olarak göreve başladım. Savaş, Bylock programı üzerinden benimle irtibata geçti ve görüşmelere başladık.
Kod adını 'Fuat' olarak bildiğim sivil bir imam ile tanıştırıldım. Fuat, Bylock adlı mesajlaşma sistemini yüklememizi, kendi aramızda buradan irtibat kuracağımızı söyledi. TEM Şubeyi Tarih olarak adlandırıyorlardı. Sadık benden TEM Şube Müdürlüğü ile ilgili ne olup bittiğini rapor etmemi istedi. Savaş, Bylock'un deşifre olduğunu söyleyerek Eagle tabanlı Whatsapp isimli programı telefonuma yükledi ve bu program üzerinden görüşmelere devam ettik. Aynı zamanda da bu programları geri getirilmeyecek şekilde silecek olan Clean Team adlı program kurmuştu. Tedbir olsun diye değişik günlerde yani haftanın farklı günlerinde Eagle'den yazıştıktan sonra buluşuyorduk. Ramazan ayına kadar görüşmelerimiz devam etti. Ramazan ayından sonra yüz yüze hiç görüşmemiz olmadı.
TEM Şubede paralel yapı operasyonlarını D Büro Amirliği yapmaktadır. Sadık her operasyonda bana bir hareketlilik olup olmadığını sorardı. 2010 KPSS soruşturmasını sormuştu. Ben de operasyonu bizim şubenin yapmadığını, KOM Dairenin yaptığını, içeriğinden hiçbir bilgim olmadığını söyledim. Casus yazılımla ilgili bilgi vermedim. Okullarla ilgili de okul adres ve isimlerini bilmediğimden sadece 'sabah operasyon var' demiştim. CMK 135 (iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması) tedbiri bitmiş Dilaver Azim'in dosyasını söylemiştim. Fiziki takipte çalışan araçların plakalarını istemişti. Ben de sadece bir aracın plakasını vermiştim. Kozmik Oda dosyasını ısrarla sordu. Dosyadan hiç bilgim olmadığını, başka bir şubece yapılmış olabileceğini söyledim. Gazi Üniversitesine yönelik soruşturmayı da sormuştu. Ayrıca 'siber suçlardan ekip istenmiş, sizde bir hareketlilik var mı?' diye zaman zaman soruyordu. Ben de 'cemaat konusu değil' deyip kaçamak cevap veriyordum. Son zamanlarda Sonay isimli biri ile ilgili bilgi gelirse mutlaka kendisine iletmemi istemişti. Bu konu üzerinde çok duruyordu.”
“Savaş 2015 yılında ByLock'tan bana adres gönderdi ve orada görüşeceğimizi söyledi. Burada Savaş bana bir tane flash disk verdi. Bunu D Büro'daki bilgisayarlara kurmamı söyledi. Oradaki kullanılan sistemi, kullanılan virüs programını sordu. Ben de NOD 32 adlı virüs programının kullanıldığını, büroda harici hard disk kullanıldığını, ağdan çalışmadıklarını, programı kuramayacağımı söyledim. Yine de flash diski bana verdi ve 'bunu ortalığa at, merak eden biri alır takar, bakar' dedi. Ben çıktıktan sonra flash diski dışarı attım. 2016 yılı içerisinde gene ByLock'tan gönderdiği adreste buluşacağımızı yazdı. Kapıyı Sadık açtı. Sadık içeride bana Savaş gibi bir flash disk verdi ve o da bu flash diski bilgisayarlara takmamı, üç dakika takılı kaldığında tüm bilgilerin onların eline geçeceğini söyledi. Fakat bu flash diski hiç bilgisayarlara takmadım ve onlara geri teslim etmedim, yolda giderken attım. Sorduğunda kaybettiğimi söyledim. Yenisi hazırlayacaktı, bende bu işin benim içime sinmediğini söyleyerek bu işlerin içine beni sokmamasını istedim. O da yenisini vermedi.”