Başbakan Tayyip Erdoğan, kendileri için acil önemde olanları "3Y" ile adlandırdıklarını belirterek, bunları, "yoksulluk, yolsuzluk ve yasakların kaldırılması" olduğunu söyledi. Erdoğan, başörtüsü konusunda toplumsal mutabakat adımlarının atılmasını da "görev" olarak gördüklerini bildirdi.
Gaziantep'te partisinin Kadın Kolları Kongresi'nde konuşan Erdoğan, hükümet olarak 3 Y'nin kendileri için önemli olduğunu, bunların da yoksulluk, yolsuzluk ve yasakların kaldırılması olduğunu söyledi.
Erdoğan, yolsuzlukla mücadele konusunda çok mesafe aldıklarını, daha önce fona 24 bankanın devredildiğini, ancak kendi dönemlerinde devir olmadığını belirterek, şöyle konuştu: "Artık bankalar daha disiplinli, önüne gelen banka kuramıyor. TMSF bütün gayreti ile saldırıyor; tavuğuna, tasına tarağına, kaşığına bardağına kadar girmiş vaziyetteler. Ancak minareyi çalan kılıfını hazırlamış. Siz ancak bulduğunuza el koyuyorsunuz. TMSF Hazine'den 40 katrilyon çekmişti. Artık çekmiyor; Hazine'ye para öder duruma geldiler. Bu yükler milletin sırtından atılan yüklerdir."
Erdoğan, atadıkları bürokratların yolsuzluğa bulaşmaları halinde, onlarla da mücadele edeceklerini belirterek, "Atadıklarımız içinde makamın şımarttıkları olabilir. Mesele, yanlış yapıldığında müdahale edecek siyasi iradenin olmasıdır. Bu irade de vardır" dedi.
Yolsuzluk konusunda CHP'nin kendilerini eleştirmesini, "kuru sıkı atmak" olarak niteleyen Erdoğan şöyle konuştu: "Rahatsız olmuş beyfendiler, 'geçmişleri kirli' dedim diye. Belediye başkanlığım döneminden beri biliyorum. Yuvacık Barajı'nın durumu ortada. Bu CHP zihniyetinin ürünüdür. CHP bir şey öğrenmek istiyorsa, Yuvacık Barajı suyunun kaça satıldığını öğrensin de ondan sonra konuşalım."
Yoksulluk konusunda da bir çok kişinin hayal edemediklerini yaptıklarını belirten Erdoğan, simit ve çay hesabı yaparak, göreve geldiklerinde 218 milyon olan asgari ücreti 350 milyona çıkarttıklarını hatırlattı. Erdoğan TOKİ'nin yaptırdığı 45-50 metrekarelik evlerin taksidinin de 80 milyon olduğunu ve ihtiyaç sahibi vatandaşların buraya başvurabileceğini söyledi. Muhtaç durumda olanların sosyal yardımlaşma fonundan destek alabileceklerini de hatırlatan Erdoğan, "Bu bizdendir, değildir die vatandaşımızı ayırmaya kimsenin hakkı yoktur. Suistimallere imkan vermeyin" uyarısında bulundu.
Erdoğan, iktidara geldiklerinde Türkiye'nin yasaklar ülkesi olduğunu ancak bunları yavaş yavaş kaldırdıklarını, düşünce, din ve vicdan ile örgütlenme özgürlüğü konusunda mesafe alındığını söyledi. Salonda açılan "Okumak bizim de hakkımız, başörtülü öğrenciler" pankartını gören Erdoğan, şöyle dedi: "Sağlıklı doğum 9 ay 10 günde oluyor. Erken olursa ölümle sonuçlanabiliyor. Biz bu konudaki görevimizi biliyoruz. Bir ağacı kurtaralım derken ormanı kaybetmeyelim; ormanı kurtaralım. Duygusallığa gerek yok. Bazı şeyler konuşulmaz, yaşanır. Yaşamadan konuşanlar bu işin istismarını yapanlardır. Bu ülke bunun bedelini çok ödedi. Biz bedel ödetmek istemiyoruz. Toplumsal gerilimlere neden olmadan, azami toplumsal mutabakat adımlarının atılması bizim görevimizdir."
Daha sonra Maarif Kavşağı'nın açılışını yapan Erdoğan, "Beden Eğitimi öğretmenliği ataması istiyoruz" yazılı pankart açan bir grup gence seslenirken de, "Devlet sadece gerekli olanı işe alacaktır. 48 bin memurun, 20 bini öğretmen olacaktır. Bunlar da bilgisayarla alınacaktır. 20 bin öğretmen babamın oğlu veya akrabam değil. Hepsi bu ülkenin evladı. Sen de gir sınava başar" dedi.
Sağlık konusundaki atılımlara da değinen Erdoğan, "doktorların görev yaptıkları hastanelerden muayenehanelerine yönlendirme yaptıklarını" bildiklerini ve bunun da önüne geçeceklerini söyledi. Erdoğan daha sonra Doğumevi Kavşağı'nın temelini attı, Hastene Ek Ünitesi'nin açışını yaptı ve 101 çiftin nikan törenine katıldı.
Başbakan Erdoğan, öğrenci affıyla ilgili olarak da konunun farklı yerlere taşınmaya çalışıldığını söyledi. Erdoğan, "Bunun adı öğrenci affıdır. Başka bir şey değil. Kusura bakmayın bu eleştiriler art niyetli, kötü niyetli ve çirkin niyetlidir. Bizden önce de 12 Eylül'den sonra da 2000 yılına kadar 10 tane af çıktı. Niye konuşmuyordunuz o zaman, ayağa kalkmıyordunuz, eleştirmiyordunuz. AK Parti'nin tek başına iktidar olduğu zaman öğrenci affı çıktığında konuşuyorsunuz. Kusura bakmayın sizi dinlemiyoruz" dedi.
----------------- imza------------------