Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kars 6. Olağan İl Kongresi ile Iğdır 6. Olağan İl Kongresi’nde konuştu. Erdoğan, özetle şunları söyledi: “Benim dedem de burada Sarıkamış’ta şehadet şerbetini içmişti. Bu vesileyle ben de Kemal Dedem’e Allah’tan rahmet diliyorum. İşte onlar çağrı yapıldığı zaman Rize’den yola çıkmışlar, onlar da Sarıkamış’a gelmişler, bu Sarıkamış’ta şehadet şerbetini içmişlerdi. Ben, sizleri bu makama aday insanlar olarak görüyorum. Siz 15 Temmuz’da bunu ortaya koydunuz.
Sizler bir kez daha Malazgirt’ten çok önce buraları hem manevi olarak hem de kılıcıyla fetheden Hasan Harakani Hazretleri’nin evlatları olduğunuzu gösterdiniz.16 Nisan’da Kars yüzde 51 oy oranıyla ‘evet’ diyerek, tercihini büyük ve güçlü Türkiye’den yana kullandığını gösterdi. İlçeler arasında da yüzde 66,7’lik ‘evet’ oranıyla ilk sırada yer alan Sarıkamış’ı özellikle tebrik ediyorum. Gençler, ben inanıyorum ki hiçbir zaman ne makamların, ne paranın, ne pulun, ne beşeri bir gücün karşısında eğilmeyeceksiniz, eğilirseniz hakkımız size helal olmasın, eğilmeyeceksiniz. Eğer böyle olursak işte 15 Temmuz’da bize saldıranlar geldikleri gibi giderler.
15 Temmuz gecesi 250 şehit ve 2 bin 193 gazi verdik. Ama birileri Amerika’ya gider, birileri Batı’nın değişik ülkelerine gider ama bu ülkenin asıl sahipleri yine burada kalır. Bak biz buradayız, onlar nerede? Kimisi Hans’ın kulu kölesi oluyor, kimisi Corc’un kulu kölesi oluyor, kimisi kurulan sahte mahkemelerde yargılanmak suretiyle güya benim ülkemi yargılamaya kalkıyor. Boşuna uğraşmayın. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Onun için öyle sanal oluşturulan mahkemelerle o ‘Feto’ denilen alçağın uydurma temsilcileriyle kurulan mahkemeler, asla benim ülkemi mahkûm edemez.
Kandan beslenen bu FETÖ'cü terör örgütünün o gece yaptıklarını biz görmeyecek miyiz? Görmezlikten mi geleceğiz? Onların hesabını sormayacak mıyız? O şehitlerimizin, gazilerimizin hesabını sormayacak mıyız? Sonuna kadar soracağız, hiç bunun geri dönüşü olamaz. Silah, ölüm, acı, kan, baskı, tehdit üzerinden kurulan oyunların hepsi çöküyor."
Cumhurbaşkanı, Iğdır’daki konuşmasında ise, “Batı neyse Iğdır’da o. Batıya ne yapılıyorsa Iğdır'a da o yapılıyor ve yapılacak. Türkiye Cumhuriyet’i devletinden başka devlet tanımıyoruz. Yok paralel devletmiş, yok şuymuş, yok buymuş. Asla. Aramıza fitne sokmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Çok farklı bir dönemden geçiyoruz ve bu dönem de özellikle Iğdırımızın işi çok. 2019’un Mart ve 2019’un Kasım ayına en ideal şekilde hazırlanacağız” dedi.
İsmail Aytemiz Spor ve Sergi Sarayı önünde toplanan vatandaşlara hitap eden Erdoğan, Kars Valisi Rahmi Doğan ve AK Parti Kars Milletvekili Yusuf Selahattin Beyribey’in, kendisine uçak biletlerinin biraz pahalı olduğunu söylediğini aktardı. Erdoğan’ın, “Cidden öyle mi? Pahalı mı?” diye sorması üzerine vatandaşlar “Evet” karşılığını verdi. Erdoğan, THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı’nın da yönetimle Kars’a uçuşlar konusunu konuşacaklarını, uçak bileti fiyatlarının indirileceğini açıkladı. Bu konunun da takipçisi olacağını ifade eden Erdoğan, “İnşallah uçak bileti fiyatlarının düştüğünü, hafta sonundaki uçak seferlerinin de arttığını duyacaksınız” dedi.
Attığı iftiralarla son günlerde alay konusu olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na cevap veren Erdoğan, şunları söyledi: “Bu zatın belge diye salladığı kağıtları görünce anladık ki bir şirket alışverişi için yapılan ödemelerin dekontlarını kendisine ‘Cumhurbaşkanının yakınları yurt dışına para gönderiyor’ diye yutturmuşlar. Hesap uzmanı ya. Yani ortada yurt dışına gönderilen bir para falan yok.
Halk Bankası ile Al Baraka arasındaki bir alışverişin belgeleri var fakat elindeki belgeler de sahte. Yurt içindeki bir bankadan, yine yurt içindeki bir başka bankaya yapılan havale. Dün belge dedikleri kağıtları gördükten sonra anladık ki birileri bu zatı fena halde tongaya düşürmüş. Sanıyorum CHP’de hiçbir zaman bitmeyen ve bu gidişle bitmeyecek olan adam harcama, adamın ayağını kaydırma oyununa bu defa Kemal’in kendisini kurban edecekler, yazık. Ben şimdi ‘ana muhalefet’ demeyeceğim buna ‘ana hıyanet’ diyeceğim. İddianı ya ispatlayacaksın ya da bedelini ödeyeceksin. Yenikapı'da vermeye çalıştığımız birlik görüntüsünün hatırına açtığım tazminat davalarını geri çekmiştim. Ama nafile. 'Kurt köyünü değiştirir lakin huyunu değiştirmez.' Şu anda arkadaşlarımızla beraber 3 milyonluk dava açtık ve tabii milyoner olacağız ya, biz hanımlar için onlara bir konaklama yurdu ve evi yapacağız.
Tıpta bu tür tiplerin, kontrolsüz yalan söyleyen kişilerin teşhisini sordum. Bir psikiyatrist arkadaşım bana dedi ki 'Bunun adı mitomanidir.' Psikiyatriktir bu olay. Ne demek mitomani, onu da söyleyeyim, yalan söyleme hastası. Böyle bu. Bizce bu zat artık siyasetin değil psikiyatrinin konusudur."