Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, DEAŞ bahanesiyle coğrafyamıza biçilen kefeni paramparça ettiğini, mücadelenin Afrin ile sınırlı kalmayacağını söyledi: Suriye sınırımız 911 kilometre. İnsanlıktan, adalet ve merhametten taviz vermeden Afrin’i, Münbiç’i ve Suriye’nin kuzeyini bu katil sürülerinden tamamen temizleyeceğiz.
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen “Uluslararası 4. İyilik Ödülleri” programında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye’de terör örgütlerine karşı yürütülen mücadeleye ilişkin önemli mesajlar verdi:
Bu yılki vefa ödülü çok anlamlı bir yere gitti. Vefa ödülünün milletimizin göz bebeği, istiklalimizin ve istikbalimizin teminatı, bölgemizdeki mazlumların muhafızı kahraman Mehmetçiklerimize takdim edilmesinden de büyük bir memnuniyet duydum. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, gerçekleştirdiği başarılı operasyonlarla hem vatanımızın güvenliğini temin ediyor hem de terör örgütlerinin zulmüne maruz kalan kardeşlerimizin yardımına koşuyor.
MAKYAJLARI TEL TEL DÖKÜLÜYOR
İşte son birkaç gündür Afrin’den yansıyan insanlık dışı manzaraları sizler de görüyorsunuz. Sivilleri canlı kalkan olarak kullanan, kurduğu tuzaklarla çocukları katleden terör örgütünün makyajı tel tel dökülüyor. Şu an itibarıyla 3400 teröristi etkisiz hale getirdik. Ne yaptık? Afrin’e girdik, giriyoruz çok fazla bir şey kalmadı. Ama biz işgal için girmiyoruz. Biz, Afrin’i oraların gerçek sahiplerine teslim etmek için giriyoruz.
AFRİN ÇOKTAN DÜŞMÜŞTÜ
İnsanlıktan, adalet ve merhametten taviz vermeden, hakkımızda yürütülen kara propagandaya aldırmadan Afrin’i, Münbiç’i ve Suriye’nin kuzeyini bu katil sürülerinden tamamen temizleyeceğiz. Batı medyasında moda ikonu edasıyla pazarlanan teröristlerin vahşi, gaddar ve katil yüzleri ifşa oluyor. Mehmetçiklerimiz, Özgür Suriye Ordusu ile beraber teröristlerden temizlediği her toprak parçasıyla bölge halkının geleceğini de kurtarıyor. Hem bölgedeki, Kürt, Arap, Türkmen kardeşlerimizi terör örgütlerinin zulmünden kurtaracak hem de Suriye’nin yeniden inşasına yönelik adımlar atacağız.
ARAMIZDAKİ FARK BU
Dünyaya sesleniyorum, siz ne yapıyorsunuz? Siz bombalarla Doğu Guta’da binlerce, çocuk, yaşlı, kadın, bu insanları öldürürken, Suriye’de bir milyona yaklaşan insanı öldürürken, biz sadece mazlum olanlara yardım elini uzatıyoruz, aramızdaki fark bu. Biz bu hassasiyeti aynen gözeterek yolumuza devam edeceğiz.
İNSANLIĞIN YÜZÜNÜ AĞARTTIK
DEAŞ bahanesiyle coğrafyamıza biçilmeye çalışılan kefeni, Allah’ın izni, milletimizin duası, kahraman askerlerimizin mücadelesi ile inşallah paramparça ettik, ediyoruz. Bize kalkıp akıl veriyorlar ‘sivil insanlar ölüyor’ bilerek konuşun bilmeden konuşmayın. Biz, sivil insanları hiçbir zaman hedef almadık. Eğer sivilleri hedef alsaydık Afrin çoktan düşmüştü beyler. Birileri, mazlumların kanı ve gözyaşı üzerinden semirmeye çalışırken, bizim kuruluşlarımız Suriye’den Irak’a kadar tüm insanlığın yüzünü ağarttı.
Hocalarımız çok daha dikkatli olmalı
Erdoğan, “Tüm Diyanet camiamız, Türkiye’nin dört bir yanındaki mensuplarıyla alanı hiçbir zaman boş bırakmayacaklar. Biz vazifemizi yaptık ne oldu diyemezler. Bu vazifenin yapılması lazım ki gelip birileri oraları işgal etmesin. Hem dinimize yönelik saldırıların hem de İslam’a ve Müslümanlara olan ilginin arttığı bir dönemde, hocalarımızın irşat vazifelerini ifa ederken ve İslam’ı anlatırken çok daha dikkatli olmaları gerekiyor. İnternetin, sosyal medyanın hayatımızın her anına girdiği bir dönemde menfi haber, yorum ve ifadeler çok daha hızlı yayılıyor. İlgili ilgisiz birçok kişi bunları maksatı aşacak şekilde Müslümanları karalamak için kullanabiliyor. İslam’ı anlatırken din ve millet düşmanlarına istismar aracı vermeyeceğiz. Sosyal medyanın ve internetin parıltısına aldanmayacak bu tür platformlara gönlümüzü kaptırmayacak dibini görmediğimiz kuyuya asla dalmayacağız” dedi. Erdoğan, “Gençlerimizin üç beş şarlatanın elinden mankurtlaşmasına asla müsaadet etmemeliyiz. Modern Hasan Sabbah’ların sapık ve sapkın din anlayışlarıyla evlatlarımızı efsunlamasına, neo Haşhaşilere çevirmesine izin vermemeliyiz. Birileri bizi ısrarla FETÖ ve DEAŞ’ın, Boko Haram’ın temsil ettiği sapık din anlayışlarına mahkum etmeye çalışıyor. (FETÖ ve DEAŞ) Bu iki örgüt Müslümanların arasına sokulmuş, içine de fitne gizlenmiş Truva atıdır’’ diye konuştu.
- Bazı ukalalar!
- Erdoğan, “Birilerinin son zamanlarda söyledikleri birçok şeyler var. Onların hepsi Diyanet camiasının inşallah ilgi alanındadır. Bizim derdimiz ‘Doğrudan doğruya Kur’an’dan alarak ilhamı asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı.’ Bizim için başka kapı yok. Tek kapı orası diğerleri boş. Bazı ukalalar bu hadisler üzerinde yok şöyleydi böyleydi gibi laflar konuşuyorlar. Bu Hadis-i Şerif’ler Kur’an-ı Kerim’in hükümlerine uyuyorsa bu hadisler sahihtir” dedi.
Vefa ödülü Mehmetçik’e
Uluslararası İyilik Ödülleri töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İslam medeniyetinin iyilik medeniyeti olduğunu, Müslümanların iyilik ahlakını ve hayır işleme bilincini gittikleri her yere taşıdığını söyledi.
Erbaş, müminler için hayatın bir iyilik yolculuğu olduğunu ifade etti. Erbaş, hayatı güzelleştirecek en büyük imkanın iyiliğin gücü olduğuna inandıklarını ancak iyiliğin emek, değer, yürek ve inanç istediğini vurguladı. İyilik Ödülleri kapsamında her yıl ‘Vefa ödülü’ takdim edildiğini hatırlatan Erbaş, “Bu seneki ‘Vefa ödülü’ dünya mazlumlarının umudu olan, milletimizin huzuru, vatanımızın birlik ve beraberliği, insanlığın barış ve güvenliği için canlarını feda eden bütün şehitlerimizin ve gazilerimizin aziz hatıralarına ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizin şahsı manevisine takdim edilecektir” diye konuştu.TSK adına ödülü alan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, yaptığı teşekkür konuşmasında, “Bu ödülü her zaman minnetle ve rahmetle anacağımız aziz şehitlerimiz, gazilerimiz ve değerli aileleriyle başta Afrin olmak üzere egemen ve bağımsız kararlarımız doğrultusunda ülkemizin güvenliği, bölgenin barış ve istikrarı için karada, denizde, havada büyük kahramanlık ve fedakarlıklarla görev yapmakta olan silah arkadaşlarım adına alıyorum” dedi.
Meydanı boş bırakmayın
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün 81 il müftüsünü kabul etti. Müftülerin sorunlarını dinleyen Erdoğan, din adına yapılan yanlış açıklamalara dikkati çekti. Erdoğan, Türkiye Diyanet Vakfının “Uluslararası İyilik Ödülleri” programına katılmak üzere Ankara’ya gelen 81 ilin müftüsünü, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın da yer aldığı kabul 50 dakika sürdü. Toplantıda Erdoğan’ın son günlerde din adına yaptığı yanlış açıklamalarla kafaları karıştıranlara yönelik değerlendirmelerde bulunduğu öğrenildi. Erdoğan’ın, Diyanet İşleri Başkanlığı, ilahiyatçılar ve ilahiyat fakültelerinin bu konuda biraraya gelip istişare ile gereken cevabı vermeleri yönünde görüşlerini tekrarladığı belirtildi. Edinilen bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabul ettiği müftüleri dinleyerek sorularını aldı. Bir de konuşma yapan Erdoğan, “Her sorumluluk vebal getirir. Ama sizin sorumluluğunuz doğrudan hayat kaynağımız olan dinimizle ilgili olduğu için vebaliniz çok büyük, ona göre. İşi hiç hafife almayalım. Cumhurbaşkanı olarak daima yanınızda olduğumu bilmenizi isterim” diyerek meydanı boş bırakmamalarını istedi.
HÜKÜMET HAREKETE GEÇTİ
Öte yandan Hükümet, dini değerlerin doğru anlatılması için dört ayaklı çalışma yürütecek. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın talimatıyla 81 il müftüsü bugün Ankara’da toplanıyor. Toplantıda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın eksikleri masaya yatırılarak yeni dönemde nasıl daha aktif olacağı değerlendirilecek. Bir diğer toplantı ise 23 Mart’ta ilahiyat fakültesi dekanları ile gerçekleşecek. Malatya’da yapılması planlanan toplantıya Başbakan Yardımcısı Bozdağ ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da katılacak. Toplantıda dekanların görüşleri dinlenecek.
ÇALIŞTAYLAR İZLEYECEK
Müftüler ve dekanlar ile yapılan toplantının ardından Bozdağ öncülüğünde YÖK ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile ortak çalıştay yapılacak. Daha sonra ilahiyat fakültelerindeki kadın akademisyenler de Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenecek ortak çalıştayda bir araya gelecek.