Siyasetçi, bürokrat, işadamı ve ünlülerin sahte isimlerle dinlenilmesine yönelik kararlara imza atan 100’e yakın hakim hakkında HSYK inceleme başlattı.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) telekulak skandalına en önemli neşteri vurmaya hazırlanıyor. HSYK 2. Dairesi, siyasetçi, işadamı ve ünlülerin sahte isimlerle kayda alınmasına ilişkin kararlara imza atan 100'e yakın hakim hakkında inceleme başlattı. Bu hakimler hakkında 'meslekten ihraç' dahil disiplin cezalarına ilişkin talepler HSYK tarafından karara bağlanacak. Hakimler hakkında ceza davası da açılabilecek. İncelemenin, anayasada güvence altına alınan haberleşme hürriyeti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki özel hayatın korunması ve Türk Ceza Kanunu'ndaki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu kapsamında yapıldığı belirtildi.
HSYK Başmüfettişi Yunus Nadi Kolukısa'nın 2008-2009 yıllarında yapılan dinlemelere ilişkin yürüttüğü soruşturma sırasında paralel devlet yapılanmasının iş dünyasını ve gazetecileri dinlediği ortaya çıkmıştı. 3'er aylık periyotlarla tekrarlanan ve 2 yıl süren 'telekulak skandalının', 2008 yılı başından 2009 yılı sonuna kadar devam ettiği, bazı ünlüler için 6 kez mahkeme kararı çıkartılarak yasadışı dinlemelerin sürdürüldüğü belirtildi. Hakkındaki 4 ayrı soruşturmadan ötürü Silivri Cezaevi'nde tutuklu olarak bulunan dönemin İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in talebiyle dinlenilen isimler arasında Caroline Nicole Koç, Vuslat Doğan Sabancı, Hüsamettin Kavi, Mustafa Süzer, Mehmet Emin Karamehmet, Doğan Holding yöneticileri ve çok sayıda gazeteci bulunuyor.
Suçu önlemek ve suçluyu tespit etmek amacıyla başvurulan yöntemlerden biri olan 'dinleme' faaliyetinin paralel örgüt tarafından suistimal edildiğinin ortaya çıkması sonrası hükümet bir dizi karar almıştı. CMK'da yapılan değişikliğe göre, dinleme kararları artık tek bir hakimin imzasıyla değil, ağır ceza mahkemesi tarafından 'oybirliğiyle' alınabiliyor. Gecikmesinde sakınca olan hallerde savcının kararıyla da dinleme yapılabiliyor ancak bu karar mahkeme tarafından onaylanmazsa dinlemenin derhal kaldırılması gerekiyor. Bu şekilde elde edilen bilgiler de delil niteliğini yitiriyor. Dinleme yoluyla elde edilen bilgiler, hangi suç kapsamında, hangi amaç için elde edilmişse ancak o konuda kullanılabiliyor.