Gazeteci Mehmet Baransu'nun eski eşi Esra Konur'un evinde bulunan belgelerle ilgili olarak Konur'un avukatı Sultansu, "Belgelerin Mehmet Baransu'ya ait olduğu tespit edildi" dedi.
"Balyoz Planı" davasında yargılanan bazı sanıklara ''kumpas'' kurulduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan gazeteci Mehmet Baransu'nun eski eşi Esra Konur'un evinde bulunduğu ve Baransu'ya ait olduğu belirtilen belgelerin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gözetiminde açılma ve tasnif işlemi sona erdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, Baransu'nun eski eşi Konur'un Kağıthane'deki evinin ardiyesinde bulunduğu belirtilen 3 klasör evrakla ilgili incelemesini tamamladı. Konur ve avukatı Murat Sultansu gözetiminde mühürlenen 5 çuvaldan çıkarılan evraklar, tasnif edilerek tutanağa geçirildi.
İşlemlerin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde müvekkili Esra Konur ile açıklama yapan avukat Sultansu, soruşturmayla ilgili kısıtlılık kararı bulunduğuna dikkati çekti.
Sultansu, "Şunu söyleyebilirim; bu elde edilen evraklarla ilgili savcı Gökalp Kökçü bizi davet etti. Söz konusu belgeler açıldı tek tek, saat 11.00 gibi açma işlemine başlandı ve akşam itibarıyla bitti. Tutanaklar tutuldu, soruşturma kapsamıyla ilgili olduğu Sayın Cumhuriyet Savcısı tarafından değerlendirilen belgeler ayrıldı. Diğer belgeler tekrar emniyete teslim edildi" dedi.
Savcının soruşturmasına devam ettiği ve müvekkili Esra Konur'un da tanık olarak ifade verdiğini anlatan Sultansu, "Belgelerin Mehmet Baransu'ya ait olduğu tespit edildi. Şu saate kadar müvekkilimizle ilgili, 'Kumpas yapılıyor, tutuklanması için belgeler toplanıyor' gibi sözler doğru değil. Doğru olmadığı hususu bugün tespit edildi. Müvekkilimin kumpas kurduğu iddiaları doğru değil. İhbarı yapan müvekkilim değildir, 155'e yapılmış bir ihbardır. Bunu kim yaptıysa zaten bir ses kaydı vardır, biz bunu da savcıya söyledik. Kendisi de bu konuda değerlendirme yapacak" bilgisini verdi.
Avukat Sultansu, Mehmet Baransu'nun avukatlarının, "Cumhuriyet savcısının, 'ihbarı eşi yaptı' şeklinde bir beyanda bulunduğu" şeklindeki ifadelerin doğru olmadığını ve savcının bunun teyit ettiğini aktardı.
Bir gazetecinin, "Bu belgelerle ilgili suç unsuru var mı?" sorusuna Sultansu, kısıtlılık kararı olduğu için değerlendirme yapmasının doğru olmayacağını belirterek, şu karşılığı verdi:
"Bu belgeler 2-2,5 yıl kadar zamandır duruyormuş. Ardiye, kullanılan bir ardiye. Apartmanın kapıcısı Bülent Çakmak birkaç kez Sayın Mehmet Baransu'yu aramış ve 'Bu evraklarınızı alın' demiş. O da 'Tamam alacağım' demiş. Çakmak'ın ifadesi var bu şekilde. Belgeler arasında Baransu'nun kendi çalışma konusuyla ilgili belgeler, kendisine hitaben yazılmış belgeler de var."
Baransu, 2 Mart'ta, "devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin etme" ve "devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme dışında kullanma, hile ile alma, çalma" suçlarından tutuklanmıştı.
Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği, 27 Aralık 2013'te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı başvuruyla "emekli ve muvazzaf Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının yargılandığı Ergenekon ve Balyoz davalarında Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hedef alacak şekilde sahtecilik yapıldığı ve suç delilleri üretildiği" iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarınca, dönemin özel yetkili savcılıkları tarafından yürütülen Ergenekon, Balyoz, Odatv ve Poyrazköy'de bulunan mühimmat soruşturmalarında hukuksuzluklar yapıldığı ve davalara dönüşen bu soruşturmalarda şüphelilere kumpas kurulduğu iddialarına yönelik ayrı ayrı soruşturmalar başlatılmıştı.
Bu kapsamda, savcılıkça mağdur olduğunu iddia edenlerin ifadelerine başvurulmuş, ayrı yürütülen "Balyoz Planı" davasında yargılanan bazı sanıklara "kumpas" kurulduğu iddiasına ilişkin soruşturmada da emekli Orgenerallar Çetin Doğan ve Ergin Saygun, emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, emekli Koramiral Kadir Sağdıç ve emekli Albay Dursun Çiçek "müşteki" olarak ifade vermişti.
Mehmet Baransu da bu soruşturmada ifadesi alınan ve tutuklanan ilk şüpheli olmuştu.
"Balyoz Planı" soruşturması başlamadan önce çalıştığı gazetede, "1. Ordu Komutanlığı'nda darbe semineri düzenlendiği" haberlerini yapan Baransu, bu haberlerine dayanak oluşturan söz konusu belgeleri bir bavul içinde 30 Ocak 2010'da dönemin özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ne teslim etmişti. Başsavcıvekilliği de bunun üzerine, "Balyoz Planı" dava sürecine giden bir soruşturma başlatmıştı.