Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek üzere Moskova’ya gitti. Erdoğan, hareketinden önce İstanbul Atatürk Havalimanı’nda özellikle İstanbul’daki seçim süreci olmak üzere önemli açıklamalarda bulundu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un, tüm oyların sayılması için YSK’ya başvuracağını ve bazı usulsüzlükler tespit ettiğine yönelik açıklaması hatırlatılan Erdoğan, şunları söyledi: “Usulsüzlükler tabii bazı değil, neredeyse bütünü usulsüz. Böyle bir durum olduğu için zaten bu yola başvuruluyor. Daha önce de ifade ettiğim gibi bu işin seçim süreci bitti. Bundan sonraki süreç bunun yargı sürecidir. Yargı sürecinde bu işin patronajı YSK’dır.
Bizler, bize gönül vermiş tüm halkımızın özellikle demokratik haklarını kullanma noktasında onların hukukunu da bizim yine hukuk çerçevesinde koruma mecburiyetimiz var. Ne diyor vatandaş? ‘Benim hukukumu koru. Çünkü biz burada organize bazı suçların işlendiğini gördük, görüyoruz.’ diyorlar. Şimdi bizler de siyasi parti olarak bu organize suçun örgütlü bazı eylemlerin yapıldığını tespit etmiş durumdayız. YSK’ya bu bilgilerle, bu belgelerle hatta hatta kamera tespitleri var, televizyon tespitleri var. Bütün bunlarla beraber bu adımı atacağız.”
Erdoğan, ortada 320 bin, 330 bin civarında geçersiz oyun bulunduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
“Bunlar bir tarafa. ‘E bunun sayımını yapamayız’ diyorsanız o zaman bunun ötesinde bir şey var. Yapılabilecek hukuk çerçevesinde bir şeyler var. E tabii bunları da bizim YKS’dan beklememiz en doğal hakkımızdır. Geçmişte Yalova’da, Ağrı’da bunların örnekleri var. Yapılan seçimler var. Şimdi 10 milyonu aşkın seçmenin olduğu bir İstanbul’da kalkıp da herhalde şöyle 13-14 bin oy farkla bir seçimi kazandım havasına kimsenin girmeye de hakkı ve selahiyeti yoktur. Bu itiraz mercileri biter, bittikten sonra çıkan netice de başımız gözümüz üstünde deriz. Olay bu kadar basit.”
Erdoğan, YSK’nın AK Parti aleyhine bir karar verirse başka başvurulabilecek bir hukuki merci olup olmadığına ilişkin, “Örgütlü müdahalenin içinde savcılıklara duyurular var, o ayrı bir konu. Bunu zaten savcılıklar bunun da gereğini o delillere dayalı olarak yapacaktır. İşin o boyutu ayrı. Bu işin hırsızlık boyutu. Bir de sandıkta hırsızlıklar var. Bizim YSK’ya gidişimiz sandıktaki örgütlü müdahaleye yöneliktir. O ayrı bir iş, ama diğeri ise ayrı bir konu. Her iki kanaldan bu yürütülecektir. Temennim odur ki en ideal şekilde noktayı koyarız” diye konuştu. Erdoğan, asılan teşekkür pankartlara ilişkin de “Yasalara ters bir pankart asılmadıktan sonra kimsenin söyleyecek bir şeyi yoktur” dedi.
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun, Batı Şeria’ya yönelik açıklaması hatırlatılan Erdoğan, Binyamin Netanyahu’nun yaptığı her işin uluslararası hukuka aykırı olduğunu söyledi. Bunların yasal olarak bugüne kadar yaptıkları hiçbir şeyin olmadığını vurulayan Erdoğan, “48’den bu yana yaptıkları her şey yasa dışıdır. Birleşmiş Milletler’in aldığı kararlara da aykırıdır. Ama tabii Amerika’yı arkalarına almak suretiyle bugüne kadar hep bu adımları atmışlardır. Nitekim başkent meselesinde attıkları adımlarda da yine başı Amerika çekmiştir. Golan ile ilgili atılan adımda da yine bunları görüyoruz. Batı Şeria’da da yine bunu görüyoruz. ABD’de çıkıp bir basın toplantısı yapmak suretiyle adeta bir oldu bittiye bu işi getirmek istemeleri ve yarın İsrail’de yapılacak seçim öncesi bir seçim yatırımı noktasında böyle bir adımın atılması ve Orta Doğu’ya yeniden bir karanlık gelecek bunların hazırlaması kabul edilebilir bir şey değildir” dedi. Batı Şeria’nın Filistinlilerin toprağı olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Bu Filistinlilerin topraklarında İsrail’in attığı işgal adımlarından yine bir tanesi olmuş olacaktır bu konuda bizler bugüne kadar nasıl Filistinlilerin yanında yer aldıysak, yer almaya devam edeceğiz” diye konuştu.