Vatiyye Üssü’nden sonra başta Sirte ve Tarhune olmak üzere yeni stratejik hedeflere odaklanan Trablus Hükümeti, geçtiğimiz günlerde NATO’dan gelen destek mesajına şu ana kadar resmi bir karşılık vermedi.
UMH, NATO’ya bir davette de bulunmadı. Ankara’da ise NATO’nun geç gelen savunma desteğine karşı temkinli duruş devam ediyor. Ne Cumhurbaşkanı Erdoğan ne de Dışişleri Bakanlığı buna ilişkin bir yorum yapmadı. Askeri kaynaklar, NATO üyesi ülkelerin karşılıklı pozisyon aldıkları Libya sahasında NATO’nun güç planlamasının nasıl yapılacağı, Hafter’in pozisyonunun ne olacağı da dahil birçok konuda belirsizlik olduğuna işaret ediyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Trablus’a destek beyanı sonrası ‘siyasi çözüm’ vurgusu yapışı, kuruluş maksadı çatışma bölgelerinde düzeni ‘askeri güçle’ sağlamak olan ve uluslararası sistemdeki siyasi çözüm arayışlarının askeri ayağını oluşturan NATO’nun niyetine dair kuşkuları beraberinde getirdi. Hafter terörüne karşı Türkiye’nin üstlendiği misyon sahada sorunsuz işlerken, bu sistemin bozulma ihtimaline NATO eliyle kapı açmayı Ankara’da kimse istenmiyor.