Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Brüksel'de düzenlenen NATO Savunma Bakanları toplantısına katılarak, çok sayıda ikili görüşme yaptı ve İttifakın gündemindeki konularda görüş alışverişinde bulundu.
Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, Güler NATO'ya, müttefiklere ve ortak ülkelere, geçen hafta birinci yıl dönümü yaşanan deprem felaketinde gösterdikleri destek ve dayanışmadan ötürü teşekkürlerini iletti.
NATO'nun güçlü ve güvenilir bir üyesi olarak Türkiye'nin NATO'ya kayda değer katkılarda bulunmayı sürdüreceğini aktaran Güler, İttifak bünyesinde yürütülen çalışmaları yakından takip ettiğini dile getirdi.
Güler, Türkiye'nin gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini, değerlendirmelerini, katkılarını ve beklentilerini aktardı.
İsveç'in NATO üyeliğinin TBMM'de onaylandığını anımsatan Güler, başta terörizm olmak üzere her konuda yakın işbirliğinin sürdürülmesinin beklendiğini yineledi.
Bölgede ve dünyada yaşanan gelişmelerle güvenlik ortamının hızlı ve sürekli değiştiği kritik bir süreçten geçildiğine işaret eden Güler, özellikle Gazze'de derhal ateşkese varılması ve insani yardıma imkan sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye'nin NATO'da savunma ve caydırıcılık yapısının güçlendirilmesi kapsamındaki çalışmaları desteklediğini, İttifak'ın komuta ve kuvvet yapısına, harekat ve misyonlarına kara-deniz-hava ve uzaydaki gayretlerine yapılan katkıları ifade eden Güler, bu kapsamda tüm harekat alanlarında, uydu da dahil olmak üzere, personel ve yetenekler kapsamında sağlanan katkıları ayrıntılı olarak paylaştı.
Güler bu bağlamda Türkiye'nin müttefiklerinden beklentilerini de sıraladı.
Bakan Güler, Türkiye'nin terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle kararlılıkla mücadele ettiğini vurgularken, bunun NATO'nun savunma ve caydırıcılık hedefleriyle uyumlu olduğuna işaret etti.
Terör örgütü PKK/YPG'nin Irak'taki varlığının hem bu ülkedeki NATO misyonuna hem de NATO'ya bir bütün olarak tehdit oluşturduğunun özellikle altını çizen Güler, terör örgütüne sağlanan desteğin Türkiye'ye karşı yapılan saldırılarda kullanıldığının açık olduğunu, bu desteğin müttefiklikle bağdaşmayacağını ve derhal sonlandırılması gerektiğini dile getirdi.
Güler, Türkiye'nin terörizm konusundaki hassasiyetlerini hem oturumlarda hem de ikili temaslarda vurgulayarak, PKK/YPG, FETÖ, DEAŞ, El-Kaide ve diğer tüm terör örgütleriyle sonuna kadar mücadele etmekte kararlı olduğunun altını çizdi.
Bakan Güler, Türkiye'nin NATO'nun yeni hedefi doğrultusunda savunma harcamalarını artırdığını belirtti.
Bu noktada Güler, müttefikler tarafından ihraç kısıtlarına maruz bırakılmasının kabul edilebilir olmadığını, bu kısıtların sadece Türkiye'nin güvenliğini negatif etkilemekle kalmayıp, NATO'nun belirlediği yetenek ve savunma yatırımları hedeflerinin karşılanmasına da olumsuz etki ederek, İttifakın güvenliğini zedelediğini, dolayısıyla Türkiye'ye yönelik tüm savunma ticareti kısıtlamalarının kaldırılması gerekliliğini paylaştı.
Öte yandan, Güler, NATO'nun Türkiye'ye desteği kapsamında, 2015'ten bu yana Patriot Hava Savunma Sistemi ile verdiği destek için İspanya'ya ve Uyarlanmış Güvence Tedbirleri kapsamında konuşlandırdığı deniz karakol uçağı ile 2021'den beri verdiği destek için Polonya'ya teşekkürlerini iletti.
Bakan Güler, ABD'nin F-16 satışı ve F-16 uçaklarının modernizasyonu kararından dolayı duyulan memnuniyeti de dile getirdi.
"Birleşik Hava ve Füze Harekat Ağı Savunma Sistemleri" ile "Avrupa-Atlantik Genel Mühimmat Çözümü" imza törenlerine katılan Güler, Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius'un ev sahipliğinde düzenlenen "Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi" (The European Sky Shield Initiative-ESSI) Niyet Mektubuna Türkiye ve Yunanistan'ın Katılımına Dair Düzenleme Belgesini imzaladı.
"Almanya'nın liderliğindeki bu girişim, müttefiklerin birlikte çalışabilirlik ve entegrasyonunu sağlarken, NATO'nun gerekliliklerinin yerine getirilmesi yolunda da önemli bir adımdır. Türkiye olarak geniş bir yelpazedeki milli imkanlarımızla bu girişime katkıda bulunmaya hazırız. Bu önemli girişimdeki koordinatör rolü için Almanya'ya teşekkürlerimi sunmak isterim. Kolektif savunma anlayışına hizmet eden bu girişimde sizlerle çalışmaktan memnuniyet duyacağız."
Güler, imza töreni sonrasında Yunanistan Savunma Bakanı Nikolas Dendias ile kısa bir görüşme de gerçekleştirdi.
NATO Savunma Bakanları Toplantısının ardından NATO-Ukrayna Konseyi toplantısında da Bakan Güler, savaşın olumsuz etkilerinin azaltılması için Türkiye'nin sergilediği yoğun diplomatik gayretleri müttefiklere aktarırken, bu ülkeye olan destek ve işbirliği faaliyetlerini yineledi.
Güler, Türkiye'nin savaşın Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini yeniden tesis edecek adil ve güvenilir bir şekilde sona erdirilmesi, daha geniş anlamda bölgenin istikrar ve güvenliğine, barış görüşmelerinde kolaylaştırıcı olmak dahil, katkı sağlamak için hazır olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin Montrö Sözleşmesini hassasiyetle uyguladığını belirten Güler, Karadeniz'de sürüklenen mayın tehlikesine karşı Bulgaristan ve Romanya ile "Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu Mutabakat Muhtırasını" imzaladığını, Romanya'daki hava polisliği misyonuna 1 Aralık–31 Mart dönemi için F-16 uçaklarıyla katkıda bulunduğunu anımsattı.
Güler, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in katıldığı oturumda AB üyesi olmayan müttefiklerin, AB'nin savunma girişimlerine tam katılımının sağlanması gerektiğini de vurguladı.
Bakan Güler, Macaristan, Litvanya, Polonya, İngiltere, Hollanda, Lüksemburg, Bulgaristan gibi bazı müttefik ülke savunma bakanlarıyla ikili görüşmeler yaptı.
Güler, görüşmelerde savunma ve güvenlik konularında görüş alışverişinde bulundu.
Toplantıların ardından NATO Karargahında görev yapan Türk Askeri Temsil Heyet Başkanlığını ziyaret eden Güler, TMR Başkanı Korgeneral Göksel Kahya tarafından karşılanarak çalışmalara ilişkin bilgi aldı.