Türkiye, kuruluşundan bugüne NATO'ya karşı tüm sorumluluklarını yerine getiriyor. Buna rağmen ittifakın, Türkiye’nin güvenlik önceliklerini ya dikkate almadığı, ya da isteksiz davrandığı görülüyor. Terörle mücadele, Türkiye’nin NATO ittifak sistemi içinde en çok yalnız bırakıldığı alanların başında geliyor.
İttifak, güvenlik tehditlerinde Türkiye'ye ya doğrudan destek sağlamıyor, ya da gecikmiş adımlarla ulusal güvenliğin altını oyuyor. Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Güvenlik Uzmanı Murat Aslan, Türkiye’de NATO’nun ne derece gerekli bir örgüt olduğunun tartışılmaya başladığını kaydetti.
NATO üyesi ülkelerin, teröristlere oturma izni verip resmi temsilciliklerine de göz yummasının, Türkiye açısından NATO’nun amaç ve işlevinin sorgulanmasını gündeme getirdiğini belirten Aslan, şunları söyledi: “NATO, üye ülkelerin güvenlik önceliklerinin koordine edilmesinde başarısız kalmış, Türkiye’yi PKK ve FETÖ gibi terörist örgütlerle mücadelede yalnız bırakmıştır.”
NATO şemsiyesi altında güvenlik ortaklığı kurduğumuz üye ülkelerin, son dönemde Türkiye’ye örtülü silah ambargosu uygulamasının, bunun en somut örneği olduğunu kaydeden Aslan, “Yaşanan olumsuzluklar karşısında Türkiye, NATO’ya bel bağlamak yerine kendi ayakları üzerinde durmayı tercih etmiştir” diye konuştu.
Başbakan Binali Yıldırım, Suriye sınırındaki illere düzenlenen saldırılara ilişkin rakamları paylaşmış, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de 14 Şubat’taki NATO Savunma Bakanları Toplantısında “Müttefiklerimizden hiçbiri Türkiye’den daha fazla terör saldırısı mağduru olmadı” demişti. Buna karşın NATO’nun defalarca Suriye’nin kuzeyindeki PYD/YPG/PKK ve DEAŞ’ın saldırısına uğrayan Türkiye’yi yalnız bıraktığı, verilen desteğin de sözde kaldığı görüldü.