15 Temmuz darbe girişimi sonrası deşifre olan kriptolu haberleşme programı ByLock’u kullandığı belirlenen Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nda daire başkanı olan Necati Alkan ihraç edildi. Ardından “FETÖ üyesi olmak” suçundan hakkında dava açılan Alkan, 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hazırladığı gerekçeli karar ile FETÖ’nün kamuda deşifre olmamış mensupları üzerinden örgütle mücadelenin önünü kesecek rapor hazırlattığı ortaya çıktı. Sanığın görev yaptığı dönemde çalıştığı kuruma “FETÖ ile nasıl mücadele edilmeli” başlıklı rapor sunduğu kaydedilen gerekçeli kararda, söz konusu raporun mücadeleden çok mücadele etmemeyi savunduğu vurgulandı.
Raporun dikkat çeken kısımları karara eklendi. “Radikal bölgelerde Müslüman gruplar toplumsal ve siyasi yapılara adaptasyonu sağlayacak dini bir örgüte ihtiyaç duymaktadır” ifadesinin yer aldığı belirtilen raporun dikkat çekici kısımları şöyle: “Bugünkü gelinen noktada örgüte destek veren, dine ve topluma hizmet vermekten başka gayesi olmayan Anadolu insanı büyük bir travmayla karşı karşıya kalmıştır. Bu girişimi sayesinde örgütün illegal yüzü ile legal yüzü arasındaki mesafe açılmıştır. Zira örgütün illegal yüzünde faaliyet yürüten birçok örgüt mensubu yurt dışına kaçarak bugüne kadar yürüttüğü tüm faaliyetlerin sorumluluğunu Anadolu insanının üzerine bırakmıştır.” Söz konusu rapora ilişkin kararda önemli tespitler yer aldı. Raporda örgütle mücadelenin nasıl yapılması gerektiğinin anlatılmakla birlikte örgütle mücadele edilmemesi tavsiyesi edildiğine işaret edilen kararda, “Kısaca raporda örgütün illegal yüzünün yurt dışına kaçtığı, buradakilerin ise Anadolu insanı olduğu vurgusu yapılarak örgütün kaçamayan ya da henüz kaçamayan üyeleriyle ilgili işlem dar tutulmak istenmektedir. Böylece örgütün insan kaynağının kurutulmaması tavsiye edilerek bunların uyuyan hücrelere dönüştürülmesi amaçlanmaktadır” değerlendirilmesi yapıldı.
Örgütün sınavlarda soru çalarak hak etmeyen kişilerin devlet kademesine yerleştirildiğine dikkat çekilen kararda, şöyle denildi: “Hala örgütle bağını ve irtibatını devam ettirerek iradesini örgütün iradesine teslim eden örgüt mensupları korunmaya çalışılmaktadır. Bu şekilde terör örgütü ile mücadele edilmesi mümkün değildir. Sanığın örgütün gizli haberleşme programını kullanmasına, örgütün dizayn ettiği sohbetlere katılıp örgütle devam ettirmesine rağmen ne yazık ki devletin resmi kurumlarına terörle mücadelenin nasıl yapılması gerektiğine, daha doğrusu yapılmaması gerektiğine, dair rapor verdirilmeye devam ettirilmiştir. Bu rapor bile üyelerine dikte ettirdiği savunmaları ve kendilerini toplumda mağdur gösterme çabalarıyla örtüşmektedir.”