Almanya, Kasım ayında İslam Konferansını yapmayı planlıyor. İslam Konferansı ile Almanya'daki Müslümanların "Almanya'ya ait olan” yeni bir İslam tanımı yapılacağı ifade ediliyor. Almanya, bu şekilde İslam’ı kontrol altında tutmayı istiyor. Bu konferans ile Almanya'da yaşayan Müslümanlar üzerinde başta Türkiye olmak üzere diğer ülkelerin etkisinin azaltılması amaçlanıyor.
Almanya, Türkiye ile bağı bulunan her türlü derneği, dini kuruluşu ve STK’ları güvenlik tehdidi olarak görüyor. Bu kuruluşları durdurmanın Türkiye’yi durdurmak ile eşdeğer olarak gören Almanya, terör örgütü FETÖ gibi Türkiye düşmanlarını muhatap alıyor. Almanlar, Erdoğan seçmeni ve Türkiye sevdalısı kişi ve kurumları güvenlik tehdidi olarak algılıyor.
Al Hambra Gesellschaft (El Hamra Topluluğu) her hafta paralel cuma hutbesi yayınlıyor. Paralel hutbe ile Türkiye’den uzaklaşmayı bilinç altına yerleştiriyorlar. “Sozialdienst muslimischer Frauen SmF e.V." (Müslüman Kadınlar Sosyal Hizmetleri Derneği) kadınlara ve mültecilere yönelik proje gerçekleştiriyor. Muslimisches Jugendwerk e.V.( Müslüman Gençlik Kurumu Derneği) Müslüman geçlere hitap ediyor. Kiliseler, gizliden gizliye bu dernekleri desteklerken, medya organları da bunları parlatan haberler yapıyor. Alman medyası bu paralel dernekleri şirin ve doğru adres olarak lanse ediliyor. Paralel derneklerin bütçeleri devlet tarafından ödeniyor. Alhambra Gesellschaft ve Sozialdienst muslimischer Frauen SmF ile Muslimisches Jugendwerk e.V. dernekleri Federal Aile, Kadın ve Gençlik Bakanlığı tarafından fonlanıyor. 900 camisi bulunan DİTİB'e ise hiçbir destek verilmiyor. DİTİB'in camilerinde görev yapan imamlar Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından atanıyor. Düzenlenecek olan İslam Konferansı'nda da, bu tip paralel derneklerin ön planda olacağı tahmin ediliyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu ayın sonunda Almanya’ya resmi ziyaret gerçekleştirecek. Başkan Erdoğan'ın, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşmesinde de bu konferansı gündeme getireceği belirtiliyor.