Çavuşoğlu, Kral FM'de "Mehmet'in Gezegeni" adlı radyo programına konuk oldu, güncel gelişmeleri değerlendirdi.
Bakan Çavuşoğlu, FETÖ firarisi Adil Öksüz'ün Almanya'da olduğu iddiaları üzerine Alman muhatapları nezdinde temaslarda ve taleplerde bulunduklarını belirterek, "Bu kişinin bulunup, tutuklanıp, bize iade edilmesini istedik. Bu sebepten dolayı da Almanya tarafından bu duyumlardan sonra arama kararı çıkartıldı. Fakat bu arama kararından sonra resmi makamlar tarafından henüz herhangi bir yerde olduğu tespit edilmedi. Bazı bilgi ve duyumlar üzerine çalışmalar da yaptılar." diye konuştu.
Öksüz ve diğer FETÖ mensuplarının ya da Türkiye'nin aradığı diğer kişilerin kendilerine ilişkin duyumlar ortaya atıldığında hemen yer değiştirdiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Bildiğiniz gibi, Salih Müslüm'ün yakalanıp bize iade edilme çalışmaları başladıktan sonra o da sürekli yer değiştiriyor. Herhangi bir ülkede sürekli kalmıyor." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, Öksüz ile ilgili sürecin takip edildiğini, her ihbarın ciddiye alındığını ve Alman makamlara bilgi verildiğini aktardı.
Almanya'yı bu süreçte samimi bulmak için bazı nedenler olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Son bir yıl içinde bazı adımlar atmaya başladılar PKK'ya yönelik. Onlar da bu PKK tehdidini görüyor. PKK tehdidini gören siyasetçilerin sayısı artmaya başladı. İşin peşini bırakmamız lazım. Bulunduğu, yakalandığı taktirde iade konusunda da neler yapmamız gerektiğini, neler yapılacağını Almanlarla da değişik düzeylerde görüşüyoruz." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in iadesine yönelik sürece ilişkin bir soruya, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile yaptığı son görüşmede, ABD'li mevkidaşının kendisine Türkiye'nin taleplerini çok ciddiye aldıklarını ve FBI'ın konuya ilişkin bir "kapsamlı ve ciddi bir soruşturma" yürüttüğünü söylediğini anlattı.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
Bakan Çavuşoğlu, bugüne kadar yurt dışında yürütülen FETÖ operasyonları kapsamında şu ana kadar yaklaşık 100 FETÖ elebaşının Türkiye'ye getirildiğini belirtti.
Çavuşoğlu, "Muhalefet Kandil'e yönelik operasyonu seçim malzemesi olarak kullandığınızı iddia ediyor. Değerlendirmeniz nedir? " şeklindeki soruya, "Muhalefet maalesef milli meseleleri bile, güvenlik meselelerini bile siyasete alet ediyor, esas onlar kullanıyor." yanıtını verdi.
Kandil operasyonunun gerekli olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Bu teröristleri bertaraf etmek önemli mi değil mi? Ben Afrin Operasyonu'nu başlattığımda Türkiye'de seçim kararı mı vardı? Veya Fırat Kalkanı Operasyonu'nu başlattığım zaman Türkiye'de bir seçim mi vardı? Karşı tarafta tehdit varsa, 'efendim seçimi bekleyelim ' diyorlarsa onu da açıkça söylesinler." diye konuştu.
Operasyonların son terörist etkisiz hale gelinceye kadar süreceğine dikkati çeken Çavuşoğlu, operasyonların ne zaman sona ereceğine dair net bir takvimin belirlenemeyeceğini, ancak son ana yaklaşıldığında bu bilgilerin paylaşılabileceğini dile getirdi.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye ile ABD arasında mutabık kalınan "Münbiç yol haritası" kapsamında kendisine yöneltilen, "ABD, YPG/PYD'den verdikleri silahları geri alacaklarına dair bir taahhütte bulundu mu?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Elbette. Bu yol haritasına göre Münbiç'ten YPG'liler çekilecek ve çekilirken de silahlarını alacaklar. Bu yöntem, bu yol haritası diğer şehirlerde de uygulandığı zaman buralardan YPG'lileri çıkarırken ABD bu silahları geri alabilir. Bize verdikleri sözlerden bir tanesi de 'seri numaraları aldık, bunları geri alacağız' yönündeydi. Almaları gerekiyor. Ama Münbiç'ten YPG çıkartılırken ABD, bu verdikleri silahları bunlardan geri alacak ve daha sonra buraları biz birlikte istikrara kavuşturacağız. Devriye görevini, yeni güvenlik birimleri oluşuncaya kadar Türkiye ve ABD yapacak. Bizim askerlerimiz yapacak."
Çavuşoğlu, yol haritasının güvene dayalı, başarılı bir şekilde uygulanması halinde Türkiye- ABD ilişkilerin normalleşmesi için önemli bir adım olabileceğini vurguladı.
Yunanistan ile ilişkiler, adalar ve Ege konusuna ilişkin son durumu değerlendiren Çavuşoğlu, adalar konusunda manipülasyon yapıldığını belirterek, "Sadece bizim dönemimizde değil, Kardak krizinden sonra adaların hukuki, fiili statüsünde hiçbir değişiklik olmamıştır. Biz buna müsaade etmeyiz. Bir araştırma konusunda bile Türkiye'nin izni olmadan buradan bir kuş bile uçamaz. Bir kaya parçası bile verilmemiştir." dedi.
Ege ve Kıbrıs konusunda da hiçbir zaman taviz verilmeyeceğini ve KKTC ile Kıbrıs Türk halkının haklarının sonuna kadar savunulacağını vurgulayan Çavuşoğlu, "Kıbrıs etrafında şimdi biz de sondajlara başlıyoruz. Artık Türkiye'nin sondaj gemisi var. Türkiye'nin kapasitesi büyük. Geçmiş aylarda biliyorsunuz bazı sondajları, İtalyanlar dahil engelledik. Ama biz de bu bölgede sondaj yapıyoruz. Ekonomik çıkarlar bakımından da doğalgaz, petrol, Kıbrıs'ın etrafındaki zenginlikler bakımından da KKTC'nin ve Kıbrıs Türk halkının hakkını kimseye yedirmeyiz." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, AB ile ilişkiler ve vize serbestisi konularına ilişkin, Türkiye'nin bugüne kadar 74 ülkeyle vizeyi kaldırdıklarını, bu ülkelere en son olarak Özbekistan'ın eklendiğini söyledi.
Türkiye- AB arasında vize müzakerelerinin devam ettiğini anımsatan Çavuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
Bakan Çavuşoğlu, ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında Singapur'da yapılan zirveye ilişkin bir soru üzerine de bu yakınlaşmanın tüm dünya için önemli olduğunu kaydetti.