2011 ve 2012 yıllarındaki Hava Astsubay Meslek Yüksek Okulu mülakat heyetlerinde görevli 121 isimden 91’inin FETÖ’cü olduğu ortaya çıktı. İtirafçı subaylardan Üsteğmen M.B, ‘Heyet başkanının olumlu puan verdiğine olumsuz kanaat bildirmeyin’ şeklinde uyarıldıklarını anlattı. 181’i muvazzaf 191 şüpheli askere yönelik operasyonda mülakat sınavlarında aday numaralarını şifreleme formülüyle bin 79 kişinin TSK’ya sızdığı tespit edilmişti.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 181’i muvazzaf 191 şüpheli asker hakkında FETÖ suçlamasıyla gözaltı kararı verdiği soruşturmada yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Buna göre, FETÖ’nün 2005, 2011 ve 2012 yıllarındaki Hava Astsubay Meslek Yüksek Okulu mülakat sınavlarında aday numaraları üzerinden kendi üyelerine avantaj sağlayacak şekilde formül uyguladığı belirlendi. Bu şifreleme yöntemle TSK’ya bin 79 kişinin sızdırıldığı belirlendi. Bunlardan sadece 473’ü hakkında FETÖ’den işlem kaydı yapıldı, 639’unun ise ankesörlü telefondan arandığı tespit edildi.
Yapılan incelemelerde 2005 yılındaki mülakata katılan görevlilerin kimlik bilgilerine ilişkin liste ile adaylara verilen mülakat not belgeleri bulunamadı. 2011 ve 2012 yılındaki sınavlardaki not belgelerinin de bulunamadığı öğrenilirken, savcılık yaptığı incelemelerde bu 2 yıldaki mülakat heyetlerinde görev yapan 121 askerden 90’ı hakkında önceden FETÖ soruşturmaları kapsamında işlem yapıldığını belirledi. Bu 121 şahıstan çoğunun TSK’daki askerlerden sorumlu mahrem imamlar tarafından kontörlü hat üzerinden arama kayıtlarına rastlandı.
FETÖ’nün şifreleme yöntemiyle TSK’ya sızdırdığı örgüt üyeleriyle ilgili ayrıntılar tek tek ortaya çıkarken, operasyonda gözaltına alınan subaylar da itirafçı oluyor. İtirafçıların anlattıklarına göre, heyet başkanları TSK’ya örgüt mensubu sızdırılmasında son sözü söyledi. İtirafçılar, heyet başkanları istihbarat subaylarının olumsuz notlarını değiştirebilecek pozisyonda olduklarını anlattı. Soruşturmanın genişletilmesine katkı sağlayan itirafçı subaylardan bir tanesi Üsteğmen M.B oldu.
İtirafçı üsteğmen, 2011 yılındaki heyet görevi öncesinde örgüt abisi tarafından bir üst mahrem imamla konuşmak için yönlendirildiğini aktardı. M.B ifadesinde şunları anlattı: “Bu şahıs bana ‘Mülakat heyetlerinde heyet başkanının kararına uyun, olumsuzluk çıkarmayın, kendiniz gibi Anadolu’nun bağrından geldiğini düşündüğün adaylara olumlu kanaat ver’ şeklinde uzun uzun telkinde bulundu. Bu şahıs dışında bir başka şahıs daha benimle görüştü. Bu da ‘Heyet başkanının olumlu puan verdiğine olumsuz kanaat bildirmeyin’ şeklinde uyardı. İstihbarat subayının olumsuz görüş bildirdiği ve bu kişinin olumsuz görüşüne heyet başkanı direnir ve olumlu notta ısrar ederdi.”
Operasyon kapsamında avantajlı kodlama uygulandığı belirlenen ve gözaltına alınan muvazzaf Astsubay A.K’ da ifade verdi. İtirafçı olan A.K. ifadesinde “2012 yılında mülakata kapri şortla gittim. İstiklal marşının kaç mısra olduğunu yanlış cevapladım. Herkese sorular sordular ve bana sıra geldiğinde soru sormadılar” dedi. Savcılık, A.K’nın bu şartlarda kabul edilmesiyle ilgili olarak “Bu durumun kodlama olgusu dışında açıklanamayacağı” değerlendirmesi yaptı.
Soruşturmada gözaltına alınan 91 şüpheliden 40’ı tutuklanırken, 51 şüpheli adli kontrol kararıyla serbest kaldı. Sorguları yapan İzmir Nöbetçi Sulh Ceza Hakimlikleri, verdikleri adli kontrol kararlarına herhangi bir gerekçe göstermezken, gerek savcılığın açık tespitleri, gerekse ODTÜ’lü uzmanlar tarafından hazırlanan bilirkişi raporunu görmezden geldi. Savcılık “Herhangi bir karşı gerekçe gösterilmeksizin tutuklama taleplerinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır” dedi.