Mukaddime, İbn-i Haldun'un en ünlü eseridir. Tarih, iktisat, sosyoloji ve siyaset gibi birçok sosyal bilim için temel teşkil eden görüşleri içinde barındırır. İbn-i Haldun eserini 1375'te Kal'atu ibn Seleme adlı kalede Beni Arif kabilesinin himayesinde yaşadığı dönemde kaleme aldı.
Mukaddime bir kitabın asıl metninden önceki yazısı, önsözü anlamına gelir. Klasik kaynaklarda "mukaddimetu’l-kitâb" ve "mukaddimetu’l-ilim" olarak ikiye ayrılır. Birincisi kitaba bir giriş, ikincisi ise eserin ait olduğu ilim dalı ile ilgili temel bilgilerin verilmesini amaçlar. Mukaddime yerine "İftitâh", "Fâtihatu’l-Kitâb", "Tavtıe", "Temhîd", "Tasdîr", "Dîbâce" ve "Medhal" gibi terimler de kullanıldığı olur. Bu giriş yazısına "konuyu okuyucuya takdim eden, arz eden" anlamında Mukaddime denildiği gibi, eserin başında ilk olarak yer alan, öne geçirilen anlamında Mukaddeme de denilir.
Arap edebiyatında Hicri 3. yüzyıl ortalarından itibaren El-Cahız ve öğrencisi İbn-i Kuteybe sayesinde Mukaddime bağımsız bir ebedi tür haline geldi. Özellikle tefsirlere yazılan Mukaddimeler başlı başına önemli bir alan oluşturdu. İbn-i Haldun, Mukaddime'yi büyük tarih kitabı Kitâbu’l-İber'in birinci cildi olarak tasarladı. İslami tarih kitaplarında "Tarihe övgü" bölümü yazmak geleneğine uygun olarak bu hacimli eserin ilk cildi olarak Mukaddimeyi yazdı. Kitâbu’l-İber 7 ciltlik bir kitap oldu.
Haldun, Mukaddime'yi yazdıktan sonra üzerinde defalarca değişiklikler yaptı, bazı bölümleri çıkarıp bazı bölümler ekledi ve yeniden düzenledi. Dolayısıyla zamanla eserin farklı yazmaları oluştu. Bu farklı yazmalar da sonradan başkaları tarafından çoğaltıldı. Mukaddime'nin en değerli kopyaları Türkiye kütüphanelerinde bulunmaktadır. İbn-i Haldun hayatta iken kaleme alındığı düşünülen 4 elyazması bulunmaktadır. İki yazma da yazarın ölümünden hemen sonra kaleme alınmış izlenimi vermektedir.