Muğla'nın Ortaca ilçesine bağlı Dalyan Mahallesi'nde amatör balıkçılar tarafından zehirli 'Aslan Balığı' yakalandı.
Dalyan Mahallesi Akya Burnu mevkiinde amatör balık avcısı Doç. Dr. Uğur Türk 'Aslan Balığı' yakaladı. Bölgenin sahil faunasına ait bir balık çeşidi olmayan ve zehirli olduğu öğrenilen Aslan Balığı'nın görülmesinin ardından uzmanlar avcıların dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
Uzun zamandır amatör olarak olta ve zıpkınla balıkçılık yaptığını ifade eden Doç. Dr. Uğur Türk, şöyle konuştu:
“Şimdiye kadar bu balığı bu bölgede ilk kez avladım. Akya Burnunda kıyıya 10 metre mesafede, 2-3 metre su derinliğinde zıpkınla vurdum. Bu bölgede uzun zamandır avcılık yapıyorum, hiç bu türle karşılaşmamıştım. Bu türün özellikle yüzgeç dikenlerinde çok zehirli olduğunu duymuştum. Bölgemizin faunasına ait bir balık olmadığını ve zehirli olduğunu bildiğim için muhteşem doğal güzelliğine rağmen avlamaya karar verdim. Sonrasında Aslan Balığına ilişkin yaralanmalar konusunda bilgilenmek üzere tıbbi literatüre bir göz attım. Çoğunlukla akvaryum kazalarından oluşan yaralanmalardan bahsedilmekle birlikte tropik denizlere sahip ülkelerden de bildirilere rastladım. Yaralanmalar genellikle yara bölgesinde çok şiddetli ağrı, bunu izleyen bulantı ve kusma ile sonuçlanmış. Ağrı çok şiddetli olduğundan birçok olguda narkotik analjezikler uygulaması gerektirmiş. Bazı olgularda ise tıbbi bakım merkezlerine geç başvuru nedeni ile daha ciddi klinik tablolar görülmüş. Söz konusu balığın zehiri Ciguatoksin olarak adlandırılan bir protein. Bu protein yaralanma sonrası hızla dokuya ve kana karışarak zehirlenme belirtilerine yol açıyor. Neyse ki bu güçlü zehir ısıya çok hassas. Bu nedenle yaralanma sonrasında yara bölgesinin derhal 40 derece suya sokulması ve suda 30-90 dakika bekletilmesi zehrin etkisini önemli ölçüde azaltarak yakınmaların hafiflemesini sağlıyor" diye konuştu.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Önder Yıldırım ise “Doç. Dr. Uğur Türk ile balığı yakaladıktan sonra görüştük. Bu bölgede ilk kez görülen Aslan Balığı, İskorpit Familyası içinde yer alıp, lionfish olarakta bilinmektedir. Doğal olarak Hint Okyanusu ve Büyük Okyanusta mercan kayalıklarında yaşar. Ancak, 1869 yılında Süveyş Kanalının açılmasıyla, kestirme bir denizel ticaret yolu açılmıştır. İndo-Pasifik olarak adlandırılan Hint Okyanusu ve Pasif okyanuslarında bulunan denizel türler bazen ticari gemilerinin balast sularıyla, bazen de kendi göçleriyle Akdeniz'e kadar gelmişlerdir" şeklinde konuştu.
Türün ilk kez 1992 yılında İsrail Bilim insanları tarafından Haifa kıyılarında rapor edildiğini aktaran Prof. Dr. Yıldırım, “sularımızda Aslan Balığının iki türü Pterios miles ve Pterios volitas bulunmaktadır. Ülkemiz bilim insanları tarafından bu balıkla ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Bu balığın Ege Sularına kadar geldiği de belirtilmektedir" ifadelerini kullandı.