MİT Başkanı Hakan Fidan’ın 2010 Aralık ve 2011 Eylül tarihleri arasında özel kalem müdürlüğünü yapan, ‘şube müdürü’ olarak kritik görevlerde bulunan İdris Karagöz, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ihraç edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Karagöz hakkında, “Darbeye teşebbüs, casusluk ve örgüt üyesi olmak” suçlarından dava açıldı. Yargılamayı yapan Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi, 31 Temmuz’da FETÖ üyeliği ve darbeye teşebbüsten 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verdiği sanığın casusluktan ise beraatını kararlaştırdı.
Mahkemenin yaklaşık 23 yıl MİT’te görev yapan ve özel kalem müdürlüğüne kadar yükselen sanığı casusluk suçundan beraat ettirmesi tartışmaları da beraberinde getirdi. Mahkemenin “casusluk” suçundan verdiği beraat kararını ilginç gerekçelere dayandırması dikkat çekti. Sanığın casus örgüt FETÖ’nün ideolojisini, amaçlarını ve faaliyetlerini benimsediğini kabul eden mahkemenin gerekçeli kararında Karagöz’ün, “hangi nitelikteki gizli bilgileri, ne şekilde ve nereden temin ettiği hususunda delil elde edilemediği” vurgulandı.
Ayrıca sanığın, sadece MİT mensubu olmasından dolayı “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme” suçunu işlediğinin ifade edilemeyeceği savunuldu: “Siyasal casusluk suçunu işlediğinden bahisle dava açılmış ise de sanığın bu suçtan cezalandırılabilmesi için her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, sonuç olarak sanığın bu suçu işlediği hususunda herhangi bir delilin dosyada bulunmadığı anlaşılmıştır.”
Sanık İdris Karagöz, görevi gereği en mahrem bilgilere ulaşabileceği bir dönemde kullandığı “patates hat” ile örgüt içindeki mahrem imamıyla 392 görüşme gerçekleştirdi. Operasyonel hat kullandığı ve bu hat ile mahrem imam Atila Öztürk’ün kullandığı hat arasında birçok görüşme gerçekleştirdiği tespit edilen Karagöz’ün, bu husus göz önüne alındığında FETÖ’nün hiyerarşik yapısına dahil olduğu belirtildi. Üzerine atılı siyasal casusluk suçunu işlediğinin anlaşıldığı vurgulanan mütalaada, sanık İdris Karagöz ile eşi Hafife Karagöz’ün FETÖ’nün sorularını çaldığı KPSS soruşturmasının şüphelileri arasında yer aldığı de belirtiliyordu.