Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz’da milletin canını ortaya koyarak hakkını aradığını, Ayasofya’nın ibadete açılmasının da benzer bir kararlılık sonucu olduğunu söyledi. Erdoğan, Ayasofya kararı için “Kimin ne dediğine değil bizim hakkımızın ne olduğuna, milletimizin ne istediğine bakarak bu kararı aldık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Botan Çayı Beğendik Köprüsü Açılış Töreni’nin açılışında konuştu. Erdoğan’ın gündeminde önceki gün ibadete açılan Ayasofya Camii vardı. Türkiye’nin haklı kararlılığı sonucu Ayasofya’nın 86 yıl sonra cami olarak ibadete açıldığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimin ne dediğine değil, milletin isteği doğrultusunda bu kararı aldıklarını söyledi.
KUKLACILARLA MUHATAP OLUYORUZ
Sınırlarımızı kuşatan teröristlere karşı kara ve denizde derinlikli bir güvenlik hattının kurulduğunu kaydeden Erdoğan, “Kuklalarla değil kuklacılarla muhatap olduğumuz bir döneme girdik. Ne terör örgütleri ne kısır gündemler ne diğer tuzaklar işe yarayacak” diye konuştu. Erdoğan özetle şunları söyledi: “Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin dahi çaresiz kaldığı krizin üstesinden rahatlıkla gelerek Türkiye’nin gerçek gücünü ortaya koyduk. Bu dönemde sadece milletimize en üst düzeyde sağlık hizmeti sunmakla kalmadık.
O ESKİ TÜRKİYE GERİDE KALDI
Süren yatırımları tamamlayıp faaliyete geçirerek asıl gündemimizden kopmadığımızı gösterdik. Gerek içeride gerek uluslararası alanda ülkemize yönelik saldırıların artması işte bu rahatsızlığın tezahürüdür. İstiyorlar ki Türkiye kendisine sunulanla yetinsin, hakkını aramasın, rekabete kalkışmasın. Bunların anlamadıkları artık o eski Türkiye’nin geride kaldığıdır.
SÜREKLİ TUZAKLARLA KARŞILAŞIYORUZ
Bugün her anlamda kimseye eyvallah etmeden, kendi gündemini belirleyen, kendi önceliklerine göre hareket eden bir Türkiye vardır. Elbette bu mücadelede sürekli yeni tuzaklarla karşılaşıyor, yeri geldiğinde kayıplar da veriyoruz. Ama asla yolumuzdan dönmüyoruz. Geçmişte çok fırsatlar kaçırması sağlanan bu ülkenin artık aynı oyuna gelmeyeceğini herkesin anlamasını istiyoruz.
HEDEFE KADAR İHYAYA DEVAM
Kuklalarla değil, kuklacılarla muhatap olduğumuz bir döneme girdik. Bunun için ne terör örgütleri, ne içine çekilmek istendiğimiz kısır siyasi gündemler ne diğer tuzaklar işe yaramayacaktır. Hedefimize ulaşıncaya kadar inşaya, ihyaya devam edeceğiz. Dünyanın öteki ucundan gelip sınırlarımızda operasyon yapmayı kendilerine hak görenler bizim güvenlik kaygılarımızı hiçe sayabiliyor. Bizi sahillerimize hapsedecek ve denize adım atamayacak anlaşmaların peşinde koşanlar, Türkiye’nin meşru anlaşmasına karşı çıkabiliyor.
DARBECİLERE KUCAK AÇIYORLAR
Şeffaflıkla uzaktan yakından ilgisi bulunmayan ülkelere kapılarını açanlar Türkiye’ye yasak koyabiliyor. Ülkenin meşru yönetimini yıkmaya yönelik darbe girişimlerini görmezden gelenler, bununla kalmayıp darbecilere kucak da açabiliyor. Ekonomimizi hedef alanlar, dönüp bir de bizi piyasa kurallarını ihlalle suçlayabiliyor. Ülkelerinde İslam düşmanlığı ve yabancılara yönelik saldırıları önlemeye yönelik adım atanlar, Türkiye’nin iradesine saldırabiliyor.
DOSTUMUZU DÜŞMANIMIZI AYIRT ETTİK
İşte bu gelişmeleri, dostlarımızla düşmanlarımızı birbirinden ayırmamızı sağlayan birer filtre olarak görüyoruz. İçeride ve dışarıda kimin hangi safta durduğunu gördükçe, bundan sonra neyi nasıl yapmamız gerektiğini de anlıyoruz. Türkiye hangi konuda kendinden taviz vererek uzlaşma yolu aradıysa hepsinde kaybetmiştir. Buna karşılık hangi konuda ilkeli, kararlı duruş sergilemişse evet bedelini ödemiştir, ama sonuçta kazanan tarafta yer almıştır.”
Derinlikli güvenlik hattı
- Erdoğan, “Sınırlarımızı kuşatmaya çalışan terör örgütlerini tepelemekle kalmadık, karada ve denizde oldukça derinlikli bir güvenlik hattı oluşturduk” ifadelerini kullandı. Erdoğan şöyle devam etti: “Yaklaşık 1000 yıldır bu topraklarda her dilden, her kökenden insanın ortak bir hedefi vardır. Bu hedef; hep birlikte güven, huzur, refah içinde kardeşçe yaşamaktır. Bu ortak hedefi, terör dahil her yolu engellemeye çalıştılarsa da başaramadılar. Son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla günümüze kadar ulaşan istiklal mücadelemiz bir süredir yeni sınamalarla karşı karşıyadır. Bu sınamaları Allah’a şükür birer birer başarıyla geride bırakıyoruz. Sınırlarımızı kuşatmaya çalışan terör örgütlerini tepelemekle kalmadık, karada ve denizde oldukça derinlikli bir güvenlik hattı oluşturduk.”
50 yıllık hayal gerçek oldu
Siirt’in Pervari ilçesine bağlı Beğendik Beldesi’nde yapımına 2014 yılında başlanan, Van-Tatvan-Bitlis ile Siirt-Mardin-Batman hattını birbirine bağlayan köprü tamamlandı. 450 metre uzunluğuna sahip köprü, 165 metre yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek köprüsü olarak dikkat çekiyor. Beğendik Köprüsü, Van ile Siirt-Pervari arasındaki seyahat süresi 5 saatten 2 saate indirecek. Açılış töreninde konuşan Erdoğan, “Sarp araziler ve derin vadilerle örülü böyle bir coğrafyada yol yapmanın da köprü inşa etmenin de sıkıntısını en iyi projelendirip inşa edenler bilir. Türkiye’nin dört bir yanını kara ve demir yollarıyla, tünellerle donatırken böylesine zorlu coğrafyaları da ihmal etmedik. Yapımı biraz uzunca sürmüş olsa da hamd olsun sonunda şehirlerimizi birbirine bağlayan bu mevcut projeyi bağladık. Burasını ülkemizin en yüksek köprüsü unvanını taşıması önemini işaret ediyor. Tamamen Türk mühendis ve işçilerinin eseri olan bu köprünün malzemelerinin tümü de ülkemizde üretilmiştir. İnşallah açılışını yaptığımız yol ve köprü sayesinde bölgemizdeki ticaret ve turizm gelişecektir” ifadelerini kullandı.