MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Parlamenter sistem demek; siyasi anlaşmazlık ve kriz demektir. Parlamenter sistem demek; istikrarsızlığın ve irade kastlarının etkinliği demektir. Parlamenter sistem demek; koalisyon, kargaşa, huzursuzluk ve umutsuzluk demektir. Geriye dönmek uçuruma sürüklenmektir. Parlamenter sistemi vaat edenlerin, siyasi vizyonu ve ekonomik projesi mefruzdur" dedi.
Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında Karabük'e geldi. Belediyeyi ziyaret edip, Hürriyet Caddesi'nde 'Aziz Milletim Sıra Sende' buluşmasına katılan Bahçeli, burada halka hitap etti. 14 Mayıs'ın huzur ve refah getirmesini temenni eden Bahçeli, seçimlerin sağduyu ve demokratik olgunluk içinde yapılmasını dilediğini söyledi. Bahçeli, "İktidarı ve siyasi ikbali gecenin zifiri karanlığında, zilletin çıkmaz sokaklarında arayan Türkiye muhaliflerinin kalın maskesi, 14 Mayıs'ta atılacaktır. Nitekim zillete düşenlerin hükmü, şafak sökene kadardır. An gelip çattığında Türk milleti, mührü eline aldığında PKK ve FETÖ takviyeli zillet ittifakına bedel olan partileri ne gören ne duyan ne de bulan olacaktır. Türk ve İslam düşmanlarına dünyayı dar edecek cehalet, cesaret, cengaverliktir. Bu yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti 100'üncü yıl dönümünü hep birlikte kutlayacağız" dedi.
Millet İttifakı'nın planlarını milletin iradesiyle bozacaklarını belirten Bahçeli, "Türkiye'yi ihanete muhtaç etmeyeceğiz. 'Geliyor gelmekte olan' masalını anlatan 'sana söz' aldatması ile avunan münafık muhterislere sesleniyorum; nereye geliyorsunuz, nasıl geliyorsunuz, kiminle gelmeyi düşünüyorsunuz? Bir yere gitmiyoruz. Gitmeye aklımızdan geçilmiyoruz. Hala 'geleceğiniz varsa göreceğiniz de var' diyoruz. Ambara girmeyince, 'buğdayımız var' demesinler. Karabük'ü görmeyince, 'geliyorum' demesinler. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye'yi hep Türkiye anlayışı ile lider ülke yapma azim ve amacındadır. Vesayetçi anlayışın tortuları varlığını sürdürse de artık darbe ve demokrasi dışı arayışlardan, millet egemenliğini hiçe sayan yerli ya da yabancı aktörlerin kirli hesap ve kumpaslarından iz bırakılmamıştır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile millet iradesinin üstünlüğünü pekiştirildiğini belirten Bahçeli, "Hamdolsun aşı tutmuştur, emekler boşa gitmemiştir. Bağlanan umutlar israf edilmemiştir. Yeni yönetim sistemi geleceğin ufkunu aydınlatmıştır. Türk ve Türkiye vizyonunun temelleri atılmış, parlak sayfalar açılmıştır. Hedefimiz; Türkiye ve dünya dinamiklerini müthiş bir vizyonla, çağı Türkçe algılayıp yorumlamak ve geleceğin küresel gücü Türkiye'yi inşa etmektir. Bu çerçevede orta vadeli hedeflerimizi ortaya koyan 2033 vizyonumuz; Türkiye'nin bölgesinde düzen kuran ve istikrar sağlayan siyasi, askeri ve ekonomik bir güç olacağını öngörmektedir. Uzun vadeli stratejik hedefimiz ise küresel sistemde en etkin aktörlerden biri olarak öne çıkacak Türkiye'nin 2053 yılında tüm dünya tarafından lider ülke ve süper güç olarak tescillenmesidir. 2033 yılına kadar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin tüm unsurlarıyla yerleşmesini, sistemin avantajlarının daha çok hissedileceği uygulamaların hayata geçirilmesi yoluyla ekonominin kapsayıcı ve sürdürülebilir büyümesini sağlayacağız. Toplumsal huzurun artmasını, yoksulluğun azalmasını, her bakımdan içeride huzurlu, dışarıda kudretli bir ülke gerçeğinin teşhis edilmesini hedefliyoruz. Milli birlik ve bütünleşmenin güçlenmesinin uzun vadeli stratejik hedef olan 2053'ün sosyal, siyasal ve ekonomik altyapının inşa edilmesini öngörüyoruz" dedi.
Yeni sistem ile Türkiye'nin daha kararlı ve hızlı adımlar ile yürüyeceğini anlatan Bahçeli, "Egemenliğin yegane sahibinin kayıtsız şartsız millet olduğuna, siyasi iktidarların meşruiyetinin milli iradeye dayandığına, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin de milli iradenin hem yasamada hem de yürütmede tecelli ettiğine böylece Türk demokrasisinin geliştiğine ve güçlendiğine samimiyetle inanıyoruz. Geldiğimiz bu aşamada statüko özlemi çekenler, hayal kırıklığı içindedir. Kriz ve kaostan nemalanan çevreler, intiba ve zemin kaybetmiştir. 9 Temmuz 2018'den itibaren resmen uygulamaya başlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kazanan Türkiye olmuştur. Siyasi istikrar ile çelikleşmiş kavga ve kutuplaşma bataklığı kurumaya yüz tutmuştur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, uzlaşma kültürünün siyasette hakim olmasını sağlamıştır. Parlamenter sistemin prangaları ile kısır tartışmalarından Türkiye'nin kurtulması, yeni hükümet sistemi ile temin edilmiştir. Milletimize ve ülkemize yönelik siyasi ve ekonomik operasyonlara etkin bir şekilde karşılık verilmesinin vasatı ortaya çıkmıştır" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun parlamenter sisteme geri dönmekten başka söylemi olmadığını belirten Bahçeli, "Başka bildiği bir şey yoktur. Halbuki eski camlar çoktan bardak olmuştur. Türk milleti geçmişten ders çıkarmakla birlikte geleceğe iyimser ve ümitle batmaktadır. Parlamenter sistem demek; siyasi anlaşmazlık ve kriz demektir. Parlamenter sistem demek; istikrarsızlığın ve irade kastlarının etkinliği demektir. Parlamenter sistem demek; koalisyon, kargaşa, huzursuzluk ve umutsuzluk demektir. Geriye dönmek uçuruma sürüklenmektir. Parlamenter sistemi vaat edenlerin, siyasi vizyonu ve ekonomik projesi mefruzdur. Aynı zamanda geleceğin ve milli gerçekleri okuma kabiliyeti de sakat ve sancılıdır. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ülkemizin ve milletimizin hayrına ağzından tek bir söz çıkmamıştır. Parlamenter sisteme geri dönmeyi tasarlamak, Türkiye'nin en az 10 yılını çalmaya, tarihin gerisine düşürmeyi planlamak demektir. Zillet ittifakı, zırvanın tutsağıdır. Zillet ittifakı, zalimlerin oyun uşağıdır. Zillet ittifakı terör örgütlerinin, küresel çıkar gruplarının, tefecilerin, mikropların, mihrapların truva atıdır. Bunlar da gelecek yoktur. Bunlara teslim edilecek bir ülke yoktur. Bunların sonu da sonucu da yoktur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin birinci dönemi gıpta edilecek kadar başarılıdır. Bunu göremiyorlar. Türkiye huzur ve istikrar adası gibi sivrilmiştir. Yeni yönetim sistemi ile ülkemiz her alanda göz doldurmuş, göğüs kabartmıştır. Ağızlarından düşürmedikleri, güçlendirilmiş parlamenter sistem, siyasi istikrarsızlık yıllarına duyulan özlemdir" dedi.