Mersin’in Tarsus ilçesinde bir evde özel harekat polisleri gözetiminde gerçekleştirilen esrarengiz kazıyla ilgili evin sahibi Ahmet İpekoğlu, yaşadıklarını anlattı. Evi polis memuru Mithat Erdal’a kiraya verdiğini belirten İpekoğlu, “Polis memuru öldürüldükten sonra savcılık ifademi aldı. ‘Sen de mi ortaksın?’ dediler. Sonra takipsizlik verildi. Ondan sonra evde 2 yıl kadar ben oturdum. Zaten bizim çocukluğumuz o evde geçti. Sonra ben taşındım. Eve kiracı oturtmadık, boştu. Bir gün eve baskın gibi geldiler" dedi. Habertürk gazetesinde yer alan habere göre İpekoğlu olayı şöyle anlattı:
Bir baktık ki kendi evimizin kapısında polisler. İçeride kazı yapıyorlar. Kapıya dayandım. ‘Kardeşim siz kimsiniz, ne yapıyorsunuz?’ dedim. ‘Yetkililerin talimatı ile kazıyoruz’ dediler. Zaten son 6 aydır da bize umut tacirliği yapıyorlar. Kazı bitene kadar beklememizi söylüyorlar. Kazının başındaki D. isimli kişi, sürekli bizi oyalıyor...
Elimizde kazıyla ilgili yazılı bir belge falan yok. Gazetelerde, televizyonlarda son günlerde çıkanlar da yalan” diye konuştu. Geçtiğimiz günlerde eve girmek istediğini kaydeden İpekoğlu, “Kapıda bana silah doğrulttular. ‘Vurursanız vurun lan. Benim evimde ne arıyorsunuz?’ diye bağırdım.
Kazı sorumlusu D. beni aradı. ‘İstanbul’dayım. Gelince seninle konuşuruz, içini rahat tut’ dedi. Önceki gün yine onunla konuştuk. Elimizde yazılı bir belge olmadığını, artık bu işin sonlanmasını söyledim.
Ama bir gelişme olmadı. Yan taraftaki evin sahibine devletten izin alındığına dair belgeyi göstermişler ama bizim ev için bir belge göstermediler. Bu kazının başında önceden O.K. diye biri vardı. Bu adamın FETÖ’den alındığını duyduk.
İpekoğlu’nun avukatı Mehmet Habip Ekmekçi, müvekkilinin elinde kazıyla ilgili resmi belge olmadığını dile getirerek şunları anlattı:
Ev resmen işgal altında. Hukuki yönden başımıza bir sıkıntı gelirse kendimizi nasıl savunacağız? Resmi belge istiyoruz.
Kaldı ki oradan bir bulgu çıktıysa onun dökümünün de bize iletilmesi gerekiyor. Aile bugüne kadar baskı altında kaldı, bir şeyler söylemedi. Ama artık her şeyin resmiyete binmesi için gerekli girişimlerde bulunacağız.
Kazıyla ilgili ilk resmi açıklama, Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Salim Sağ’ın, Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) üzerinden Mersin Valiliği’ne 3 Ekim 2017’de yaptığı başvurunun ardından geldi.
Tarsus Kaymakamlığı ve Mersin İl Kültür Müdürlüğü’nce, BİMER üzerinden yapılan 2 açıklamada, daha önce kaçak kazı yapılan bu alanda mimari olarak herhangi bir kültür varlığı bulunmadığı belirtildi.
Açıklamada, kazıda amorf durumda pişmiş toprak parçalarının bulunduğu ve incelemeye gönderildiği, ayrıca izin belgesi doğrultusunda kurtarma kazısının mevsimsel etkenler nedeniyle aralıklarla sürdürüldüğü, kültür dokusunun tespitine ilişkin çalışmaların devam ettiği bildirildi.