FETÖ Çatı Soruşturması kapsamında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu'na tanık olarak ifade veren Bozkurt, 1998'de ortak şirket açtıkları Mehmet Günyeli aracılığıyla İshak Alaton ile tanıştığını, Alaton'un şirketlerine üçte bir oranında ortak olduğunu anlattı.
Bozkurt, Alaton ile ortaklığının 2015 yılında sona erdiğini belirtti.
Yaptıkları bir toplantıda İshak Alaton'un eski bakan Hüsamettin Özkan ile telefon görüşmesine şahit olduğunu kaydeden Bozkurt, "1998'in sonu ya da 1999'un başıydı. İshak Alaton ile görüşmemiz esnasında kendisini telefonla o tarihte bakan olan Hüsamettin Özkan aradı. Telefonun sesi dışa açıktı. Bu görüşme esnasında Hüsamettin Özkan, Fetullah Gülen'in Türkiye'de kalması konusunda sıkıntılar olduğunu, askerlerin sorun çıkardığını, Gülen'e çok yüklendiklerini ve hakkında soruşturma başlatacaklarını, bu nedenle ivedi yurt dışına çıkması gerektiğini ve bu konuda ne yapılabileceğini sordu" ifadelerini kullandı.
Bozkurt, Alaton'un aynı görüşmede Bülent Ecevit ile de konuştuğunu öne sürdü.
Görüşmede pasaport konusunun da konuşulduğunu belirten Bozkurt, "O günkü telefon görüşmesinde Hüsamettin Özkan, 'Fetullah Gülen'in pasaport işlerini biz Ankara'dan halledeceğiz, siz yurt dışına çıkış ve gideceği ülkedeki ikametini sağlamaya çalışın' dedi." iddiasında bulundu.
Bozkurt'un ifadesine göre, Hüsamettin Özkan, Gülen'in gideceği ülkede de uzun dönem kalmasının sağlanmasını istedi.
Bozkurt, örgüt elebaşı Gülen'in nasıl yurt dışına çıkacağını sorduğunda Alaton'un, "Kanser tedavisi veya kalp rahatsızlığı nedeniyle gidebilir. Bu operasyon için resmi rapor alınması gerekir. Bu tip raporları Ankara'da GATA, İstanbul'da da Haseki Kardiyoloji Enstitüsü veriyor" dediğini iddia etti.
Alaton'un konuyu Prof. Dr. Mustafa Öz'e soracağını söylediğini savunan Bozkurt, daha sonra Alaton'un, Fethullah Gülen'e Haseki Hastanesinden 1999 yılının ocak ayında "Türkiye'de tedavi edilemez" raporu aldığını öne sürdü.
Chicago'ya gönderdikleri Gülen'i, Mustafa Öz'ün oğlu Mehmet Öz'ün hastaneye yatırdığını ve tetkikler yaptığını ileri süren Bozkurt, "Ülkesinde tedavi yapılamaz, burada kalması uygundur" raporu alındığını iddia etti.
Bozkurt, hastanede bir hafta, on gün kaldıktan sonra Graham E. Fuller ve Henry I. Berkey'in, Gülen'e kalıcı oturma izni alınmasına kefil olduklarını kaydetti.