Paralel örgüt içinde yıllarca görev yapmış bir polis memurunun savcılığa verdiği kriptolu notlar, Mavi Marmara’ya bomba ve silah yerleştirme planını açığa çıkardı. Deşifre edilen 4 no’lu nota göre örgüt, yardım filosunu ajanlarla sabote edecekti. Kirli plan, MİT’in sıkı güvenlik önlemlerine takıldı.
Dershane yıllarından itibaren paralel örgütün emniyet yapılanması içerisinde yeralan polis memuru A.İ.Y, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) ait çok sayıda kriptolu notu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim etti. Notlar içerisinde en dikkat çeken 4 no'lu not oldu. Bazı harflerin yerlerinin değiştirildiği, bazı kelimelerde de kısaltmaların yapıldığı notu 'yalnızca yazan kişinin' okumasının amaçlandığı anlaşıldı. Skandal, '22 Temmuz' gözaltılarına yönelik 721 sayfalık Paralel Devlet Yapılanması iddianamesi ile açığa çıktı. Paralel kumpası soruşturan ekip tarafından çözümü yapılan kriptolu not, paralel örgütün Mavi Marmara'da açıkça İsrail hesabına çalıştığını gözler önüne serdi. 4 no'lu notta İnsani Yardım Vakfı İHH ve Mavi Marmara gemisi ile ilgili paralel yapının hangi kaos planını devreye sokmak istediği deşifre edildi.
Nota göre paralel örgüt, Gazze'ye yardım için Mayıs 2010'da denize açılan Mavi Marmara gemisine, hareket öncesi eleman sokarak silah ve patlayıcı yerleştirmeyi planladı. Meydana gelecek patlamalar ve olası bir baskında halinde ele geçirilecek silahlarla, yardımı organize eden İHH, Anadolu insanının gözünde küçük düşürülecek, İsrail'in de kamuoyunda eli güçlenecekti. İHH'yı 'insanların ölümüne neden olan bir yardım kuruluşu' olarak göstermeyi planlayan örgütün bu eylemler için 'adam bulma serüveni' de 4 no'lu notta açığa çıktı.
Mavi Marmara gemisine patlayıcı ve silah yerleştirecek iki taşeron, ilk etapta Konya'dan seçildi. Bu kişiler Konya Emniyeti'nde İstihbarat Şube bağlantılı iki muhbirdi. Fakat kullanılacak bu kişilere dönemin Konya KOM Şube Müdürü Anadolu Atayün güvenmiyordu. Atayün örgüte taşeronlarla ilgili 'olumsuz' referans verdi. Bunun üzerine hain planın Konya ayağı iptal edildi. 4 no'lu şifreli nota göre örgüt, bu sefer dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in kapısını çaldı. Taşeronlar İstanbul İstihbarat kaynaklı elemanlardan seçilecekti. Silah ve patlayıcı için lojistiği ise paralelin 'MİT abisi' Harun Doğan sağlayacaktı.
Kriptolu nota göre paralel yapı tüm bu planları, Mavi Marmara gemisinin kalkacağı limanın MİT tarafından çok sıkı korunması nedeniyle gerçekleştiremedi. Notu yazan örgüt üyesi, cümleler arasına “İHH gemide gidecek şahıslarla ilgili geçmişe dönük araştırma da yapıyor” bilgisini eklemeyi de ihmal etmedi. Notta son olarak, Mavi Marmara'ya silah ve patlayıcı sokacak elemanların Doğu Anadolu'dan temin edilmesi, bunun için ise dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam'dan yardım alınması gerektiği yazıldı. Ancak paralel örgüt, 30 Mayıs 2010 tarihinde Gazze açıklarında İsrail askerlerince basılan ve 9 Türk vatandaşının ölümüyle sonuçlanan yardım filosundaki gemilere silah ya da patlayıcı sokmayı başaramadı.
Mavi Marmara'ya yönelik hain planı açığa vuran 4 no'lu notta ilginç bir bilgi daha var. Kriptolu yazıda, paralel yapıya ait Kimse Yok Mu Derneği'ne ait TIR'ların güney çıkışlarının sadece dönemin Hatay İl Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç tarafından sağlanacağı belirtiliyor. Paralel yapıya yönelik iddianamede, 2008 ve 2009 yılları arasında derneğe ait 23 TIR'ın gümrük kaçakçılığı yaptığı, bunun için 'gümrüksüz ithalat' yoluna başvurduğu anlatılıyor. Kimse Yok Mu Derneği'nin asıl amacının Afrika'da örgütün okullarına gelen aristokrat ailelerle olan ilişkileri kullanarak bir güç odağı oluşturmak olduğu ifade ediliyor.