Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazar günü açıklayacağı seçim manifestonun hazır olduğunu belirterek, “Hedefimiz çok büyük” dedi. Cumhur İttifakı’nın açık ara önde olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin aday belirleyememesini başarısızlık olarak değerlendirirken, “Onların meclisde de umdukları sonucu alabileceklerine inanmıyorum” diye konuştu. Seul dönüşü açıklamalarda bulunan Erdoğan’ın değerlendirmeleri özetle şöyle:
Bu yeni değil. Bunu önceki seçimlerde de, 7 Haziran’da da, Kasım’da da gördük. Bunları önemsemedik. Bazı Avrupa ülkelerinin, siyasetçilerimiz, vatandaşlarımız aleyhinde tavırlar sergilemesi elbette demokratik bir tutum değil. Seçimlere, kampanyalara herkes saygı göstermeli. Nitekim biz Avrupa’da seçim yapılan ülkelerdeki liderleri arayıp kendilerini tebrik etmekten çekinmedik. Çünkü biz yeni bir sayfa açılsın, ilişkiler iyi olsun istiyoruz.
Biz, bildiğimiz yolda kararlı biçimde ilerlemeye, doğru olanı yapmayla devam edeceğiz. Avrupa’da bazı ülkelerin kampanya için salon veririz vermeyiz tartışması yapmaktıkları bir ortamda, biz de oralarda yaşayan vatandaşlarımızla Bosna Hersek’te buluşmayı tercih ettik. Dokuz-on bin kişilik bir katılım beklediğimiz o toplantıya inşallah ben de gideceğim. Avrupa’daki vatandaşlarımız da yaşadıkları ülkelerde çalışmalarını sürdürecek elbet.
Durmadan ortaya birçok şeyler atılıyor. Bölgeye ilişkin haberleri ve gelişmeleri elbet biz de takip ediyoruz.
S&P’nin Türkiye’nin notunu düşürme hadisesi yeni değil. Bunlara artık alıştık. Bunların bu kararları her zaman siyasidir, politiktir. Seçim öncesinde yine böyle bir adım attılar. Seçimden sonra bunlar bu yanlış kararı geri almak, yine geri adım atmak zorunda kalacaklardır. Gerek ekonomik alanda gerek ise ihracatta artış devam ediyor. Onlar puan indiriyor, öbür tarafta ihracat çıkıyor. Turizmde şu an 40 milyon turiste gidiyoruz, 28-29 milyar dolarlık bir gelir bekliyoruz. Savunma sanayii konusunda gayet güzel adımlar atılıyor. Tüm göstergelerin iyi olduğu bir ortamda birilerinin not düşürmesinin bir anlamı yok. 13-15 Mayıs günlerinde Tatlı Dil forumu için İngiltere’de olacağız. Kraliçe ile ayrıca Sayın May ile görüşmelerimiz olacak. İngiltere ile ilişkilerimizi daha geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Sözün özü, S&P’nin not düşürmesi Türkiye için herhangi bir şey ifade etmiyor.
Evet, BDDK’nın çalışması var. Bunu yapmamız lazım. Bunu iyi bir şekilde başarmak, başka kuruluşların zaman zaman politik karar almalarına da engel olacaktır. Hakeza, belirli ülkelerle milli para birimleri ile ticarete de önem veriyoruz. İran ve Rusya’nın yanı sıra Çin ile de bu yönde adımlarımız olacak. Enerji Bakanımız biliyorsunuz Özbekistan’dan Çin’e geçti. Orada görüşmeleri olacak...
Sayın Kılıçdaroğlu bizim attığımız adımlara hiçbir zaman olumlu yaklaşmamıştır. Bugüne kadar hangi hayırlı adımı atabilmiş ki bu konunun onunla bir alakası olsun. SSK’nın genel müdürüyken neler yaptığını herkes biliyor. SGK’yı batırdı. Biz ise sağlıkta köklü reformların ardından şimdi de Türkiye’yi şehir hastahaneleriyle tanıştırıyoruz. Şimdi beşincisini cumartesi günü Kayseri’de açacağım. Yüzü varsa gelsin Kılıçdaroğlu da görsün. Ramazan ve Kurban bayramlarında emeklilerimize verilecek 1000 liralık destek, onlara bir bayram harçlığı, bir mutluluk vesilesi olarak telakki edilmeli.
İmar barışı bana göre çok çok önemli. 14 milyon kadar dava düşecek. Onun bir de getirisi var. Devlete yaklaşık 40 milyarlık bir getirisi olacak. Ülke ekonomisine katkısı olacak. Daha da önemli boyut, vatandaşın ‘benim akıbetim ne olacak, imar barışı ile birlikte ben evimi konutumu rahatlıkla yapabilecek miyim’ sorunu çözülmüş olacak. Halkımızın yatay mimari ile güzel eserler ortaya koymasını istiyoruz. TOKİ ile Kiptaş ile onlara yardımcı olma gayretinde olacağız. Konu ile ilgili hukuki bazı sorunlar var. Büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri, vatandaşların seçecekleri avukatlar biraraya gelsin diyoruz; böylece imar barışını gerçekleştirelim istiyoruz. Vatandaşlarımızın kentsel dönüşümde işlerini müteahhitlere kaptırmak yerine, dönüşümü Kiptaş veya TOKİ ile gerçekleştirmelerinin, daha sağlıklı, daha süratli olabileceğini düşünüyorum.
Şu anda bunların niyeti böyle. Bunlar ülkeye bir şey kazandırma gayreti içinde değil. Cumhurbaşkanı adayını dahi bunca zamandır belirleyememiş olmaları bunların ne denli başarısız olduğunu gösteriyor. Benim milletim kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Milletimiz, bunların oyununa gelmeyecektir. Biz, Sayın Bahçeli ile Cumhur İttifakı olarak samimi bir şekilde çıktığımız yolda yürümeye devam ediyoruz. Cumhur İttifakı’nın adayı belli. Onların meclisde de umdukları sonucu alabileceklerine inanmıyorum. Mevcut kamuoyu araştırmaları, bunu net gösteriyor. Araştırmalara göre Cumhur İttifakı, açık ara önde. 24 Haziran’da milletimizin bize gerekli desteği vereceğinden eminim.
Hedefleri var, arzuları var. Ama şu an niyet aşamasında. Beş şirketimiz Türkiye’de adım attı. O adım da atılırsa bize kesinlikle güç katar.
Olmaması için bir sebep yok. Her iki tarafın da yaklaşımları olumlu. Görüşmeler Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile Koreli muhatapları arasında devam ediyor. Onların savunma sanayii sorumluları ile Genelkurmay Başkanımız ve Savunma Sanayii Müsteşarımız görüşmelerini yaptı. Bundan sonraki süreçte onların da Türkiye’ye gelmesi ile adımları atacağız. Korelilerin füze olayında da ciddi tecrübeleri var. Dünyadaki gelişmeler doğrultusunda biz de A’dan Z’ye tedbirlerimizi almak durumundayız. Afrin’de, Fırat Kalkan’ında bunun önemli olduğunu gördük. Savunma sanayiinde yeni bazı üretimlere de gireceğiz. Bunlarla birlikte askerimiz çok daha güçlü hale gelecek.
Afrin’deki temizlik harekatı yüzde yüz bitmiş değil. El yapımı bombalarla ilgili ciddi netice alındı. İdlib ve Tel Rıfat ile ilgili süreçler devam ediyor. Dışişleri Bakanımızın bir ABD ziyareti olacak. O ziyarette ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ile Münbiç’i de konuşulacaklardır. Biz, Münbiç’in YPG ve PYD’den temizlenmesine yönelik gerekli adımlar atılmasını temenni ediyoruz.
Beni bu konuda hiç konuşturtmayın. Benim bu konuda herhangi bir açıklama yapmama gerek yok. Neyin ne olduğunu herkes gayet iyi biliyor.
En son 83 oldu. Yurt içinde de yurt dışında da inlerine girmeye devam edeceğiz. Nerede olurlarsa olsunlar, suçluların her yerde peşinde olacağız. Yakaladıkça alıp geleceğiz.
Söylemlerinde tutarlılık olduğu söylenemez. Şu anda Fransa’daki grevler, karışıklar da sıkıntı içinde olduğunu gösteriyor. Birilerinin arasını açmak gibi ifadeler bir devlet adamına yakışmıyor. Bizim Batılı ülkelerle olduğu gibi Rusya ile de iyi bir hukukumuz var. Hiç kimse hiç bir ülkeyle aramızı açamaz. Kaldı ki Macron, Astana ve Soçi çerçevesinde bizim Rusya ve İran’la yaptığımız zirvelere de katılmak istedi. Bana bunu ilettiğinde ben de ‘Bunu Putin ve Ruhani ile görüşeyim. Olumlu bakmaları halinde sizi de davet edebiliriz’ dedim. Yaptığımız görüşmeler neticesinde, 3 artı 1 şeklinde olabilir demiştik. Bunu Macron’a ilettik. İlettiğimizde ise Duma ve İdlib’teki gelişmeleri bahane göstererek gelemeyeceğini söyledi. Balkanlar konusuna gelince bizim oralardaki ülkelerle çok derin tarihi ve kültürel bağlarımız, oralarda yaşayan soydaşlarımız var. Hiç kimse bunları yok sayamaz. Dolayısıyla benim temennim, Macron’un aktardığınız türden yanlış yaklaşımlarda bulunmamasıdır.