Bir genç, kişilik haklarına saldırdığını öne sürdüğü boşandığı eşi hakkında manevi tazminat davası açtı. Mahkeme, davalı kocayı tazminat ödemeye mahkum etti. Davalı koca, kararı temyiz için Yargıtay’a taşırken davacı genç kadın, tazminat tutarını tahsil etmek için İcra Müdürlüğü’ne başvurdu. Bunun üzerine harekete geçen borçlu davalı, İcra Mahkemesi’ne başvurarak; kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe takibe konulamayacağını, takibe konu kararın kişilik haklarının zedelenmesi sebebiyle manevi tazminata ilişkin olduğunu belirterek takibin iptalini talep etti.
Mahkeme, davalının takibe koyduğu alacak, şahsın hukukuna ilişkin manevi tazminat alacağı olduğu ve kesinleşmeden takibe konamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne hükmetti. Kararı alacaklı temyiz edince devreye Yargıtay 12. Hukuk Dairesi girdi.
Daire; manevi tazminat davalarında tazminat tutarının tahsil edilmesi için kararın kesinleşmesinin beklenmeyeceğine hükmetti. Kararda şöyle denildi: