Van’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında "askeri mahrem imam" olduğu iddiasıyla gözaltına alınan Ç.A, askeri okul öğrencileriyle deşifre olmamak için tedbir amacıyla büfelerdeki sabit hatlardan görüştüklerini itiraf etti. Van Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ/PDY’nin mahrem yapılanmasının deşifre edilmesine yönelik soruşturmalarını sürdürüyor.
Bu kapsamda terör örgütünün "askeri mahrem yapılanması"nda sorumlu olarak faaliyet yürüttüğü tespit edilen ve Van Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalanan “Kaan” kod adlı Ç.A, etkin pişmanlık kapsamında örgüte dair bilgileri itiraf etti.
Başsavcılıkça, şüphelinin kullandığı farklı bir kişi üzerine kayıtlı ve örgüt içerisinde "hizmet hattı" olarak adlandırılan hat üzerinden çok sayıda kişiyle irtibatlı olduğu, örgütün şifreli haberleşme programlarını kullandığı belirlendi.
HAFTALIK PROGRAMLAR YAPTIK
2011’de İstanbul’da bir üniversitenin İnşaat Mühendisliği bölümünü kazandığını aktaran şüpheli, ifadesinde şu itiraflarda bulundu:
- "İstanbul’a gittiğimde örgüte ait evlerde kaldım. Daha sonra lise öğrencileriyle ilgilenmeye başladım. Bu öğrencilere Fetullah Gülen’in kitabını okuyor, derslerine yardımcı oluyordum. Erkan adlı 'Büyük Bölge Talebe Mesulü' (BBTM) olarak görev yapan şahıs benden öğrencileri askeri liselere hazırlamamı istedi. Bölge lise mesulü olmam nedeniyle, öğrencilere verdiğim eğitimleri haftalık çetele olarak büyük bölge lise mesulüne bildiriyordum."
SABİT HATLAR KULLANDIK
Bu süreçte 'Talha' kod isimli örgüt mensubunun askeri lisedeki öğrencileri takip etmesini istediğini belirten Ç.A, bu görevi hem onların evinde kalamayacağı hem de burslarının kesileceği korkusuyla kabul ettiğini ifade etti.
Ç.A, "Öğrencilerle örgüt evinde buluşuyorduk. İrtibatı da tedbir amacıyla büfelerde bulunan sabit hatlar üzerinden kuruyordum. Buluşmalarda da tedbir amacıyla telefonumu yanımda götürmüyordum. Fetullah Gülen’in kitaplarını okuyor, sohbet ediyorduk" şeklinde itiraflarda bulundu.
Ç.A, 17-25 Aralık sürecinden sonra da örgüt ile bağını koparmadığını, örgütün şifreli haberleşme programlarını kullandığını anlatarak, örgütün çağrısı üzerine Bank Asya’ya pürü yatırdığını itiraf etti.