Kadir Has Stadyumu’nda düzenlenen AK Parti Kayseri 7. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Avrupa’da son dönemde İslam’a ve Müslümanlara yönelik çirkin ve kabul edilemez tutuma sert tepki gösterdi:
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron denilen zatın İslam ile derdi nedir, Müslümanlarla derdi nedir? Macron’un zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var. İnanç hürriyetinden, inanç özgürlüğünden anlamayan, kendi ülkesinde yaşayan milyonlarca farklı inanç mensubu insanlara bu şekilde davranan bir devlet başkanına başka ne denilebilir, öncelikle akli noktadan kontrol. İkide bir Erdoğan ile uğraşıyorsun. Erdoğan ile uğraşmak sana bir şey kazandırmaz. Zaten bir yıl sonra seçim var. Seçimde de akıbetini göreceğiz.
Avrupa’da son dönemde tırmanan İslam düşmanlığının her gün yeni ve endişe verici emareleriyle karşıyoruz. Almanya’da bir camiye yüzlerce polisle saygısız bir şekilde yapılan baskının ne güvenlik kaygısıyla ne de başka bir gerekçeyle izahı olamaz. Bunun adı düpedüz İslam düşmanlığıdır. Bunun benzerini Müslümanlar olarak biz Hristiyanların mabedlerine yaptık mı? Yapmadık ve yapmayız. Çünkü bizim karakterimizde, bizim cibilliyetimizde böyle bir anlayış yok.
Ama bunların liderleriyle görüştüğümüz zaman ‘Nasıl oldu ya’, ‘Olmaz böyle bir şey ya’ hemen buna başlarlar. Bütün kayıtlar ortada. Bunlar da özgürlük diye bir şey yok. ‘Laiklik, laiklik’ diyorlar laiklik diye de bir şey yok. Hep yalan. Yalan, yalan, yalan. Güya özgürlüğün ve laikliğin kalesi Fransa’da, Peygamber Efendimiz’e hakaret eden karikatürlerin binaların dış yüzeylerine yansıtılması en sefilinden bir bayağılıktır. Bunun adı da özgürlük değil, düpedüz İslam düşmanlığıdır.
Avrupa’daki her İslam düşmanlığı aynı zamanda Türk düşmanlığıdır. Çünkü Batılı için Müslüman Türk’tür aynı şekilde Türk Müslüman’dır. Ülkemizin üyeliğine karşı sergilenen riyakarlıkta ‘AB değerleri’ diye dünyaya yutturulmaya çalışılan bağnaz ve faşist zihniyeti zaten görmüştük. Şimdi kendi vatandaşı olan Müslümanların haklarına yönelik bu tür saldırılarla Avrupa faşizmi yeni bir safhaya geçmiştir.
Bu tehlikeli gidiş Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında insanlık tarihinin en büyük katliamlarını gerçekleştiren Avrupa’nın aklının hala başına gelmediğinin işaretidir. Avrupa Müslümanlara karşı açtığı cepheyle aslında kendi sonunu hazırlıyor. Şayet Avrupa ülkeleri siyasi ve ekonomik olarak yeniden yapılanan küresel sistemdeki konumlarını muhafaza etmek istiyorlarsa bir an önce bünyelerindeki bu İslam düşmanlığı hastalığından kurtulmalıdır. Aksi takdirde bu hastalık Fransa’sından Almanya’sına tüm Avrupa’yı içten çökertecektir.
Erdoğan, Talas Paraşüt Alanı’nda düzenlenen Kayseri Kentsel Dönüşüm Anahtar Teslim Töreni’nde yaptığı konuşmada da pek çok şehrin olduğu gibi gecekondu kuşatması altında bulunan Kayseri’nin de bugün Türkiye’nin en güzel şehircilik örneklerinden biri haline geldiğini belirtti. Vatandaşların yaşadıkları yerlerin dönüşümü için projeler geliştirmeye başladıklarını hatırlatan Erdoğan, “Kentsel dönüşüm çalışmalarında da çok büyük mesafe kat ettik. Şu ana kadar 58 ayrı şehrimizde bir milyon 400 bine yakın bağımsız bölümü kapsayan 258 projeyi başlatmış durumdayız. Hedefimiz depreme dayanıksızlığı tescillenmiş 6,7 milyon bağımsız bölümün dönüşümünü mümkün olan en kısa sürede tamamlamaktır. İnşallah ülkemizi afetlere dayanıksız yapıların tamamından kurtaracağız” dedi.
“Binlerce kilometre öteden gelip sınırlarımız dibinde terör koridoru kurmaya çalışanları elbette seyredecek değiliz” ifadesini kullanan Erdoğan, birkaç gün önce, Aralık 2016’da Kayseri’de bombalı araç kullanılarak şehit edilen 15 askere yapılan saldırının faillerinden birinin yakalanıp Türkiye’ye getirildiğini anımsattı. “Bunları yapmayıp da şehitlerimizin kanını yerde mi bırakalım?” diye soran Erdoğan, “Suriye’de ve Irak’ta, bize yönelik tehditlerin önüne geçmek, oralardaki kardeşlerimizin huzurunu gözetmek dışında hiçbir amacımız yoktur. Son dönemde, Suriye’nin Irak sınırı tarafında yeni bir terör oluşumu gayretlerine hız verildiğini görüyoruz. Daha açık söyleyeyim, yani bakıyorsunuz, orada bir terör devleti kurma gayreti var. Hiç eğip bükmeden açıkça söylüyorum: Türkiye, sınırlarının dibinde böyle bir terör bataklığı, böyle bir terör devleti kurulmasına asla izin vermeyecektir. Ne gerekiyorsa onu yapacak ve bu terör bataklığını kurutacağız” dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan, Azerbaycan televizyonunda haber sunarken ağlayan kadın spiker ile ilgili anları da kendisiyle paylaştığını söyledi. Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklara doğru yürüdüğünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oraları geri almaya hamdolsun başladılar. Azmin, imanın elinden hiçbir şey kurtulmaz. İnanıyorum ki Azerbaycanlı kardeşlerimiz, bu mücadeleden zaferle çıkacaklar. Dün Azerbaycan toprakları işgal edilip, Azerbaycanlı kardeşlerimiz katledilirken gözleri kapalı, dilleri bağlı, kulakları sağır şekilde bekleyenler vardı. Aynı kesimlerin bugün yaptıkları ‘Çatışmalar dursun’ açıklaması riyakarlığın dik alasıdır. Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını özgürleştirme mücadelesine her türlü desteği vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Kongrenin ardından kürsüye gelen 85 yaşındaki Safiye Kurtsoy, Erdoğan’a ördüğü çorap ve bir havluyu hediye etti. “Damadının adı Bayraktar mıydı? Onu ben çok severim, ona benim için sarıl. O çıktığında acı kahve içmiş gibi sevinirim” sözleri izleyenleri gülümsetti.