Cumhurbaşkanı Erdoğan, gayrimeşru referanduma ilişkin net mesajlar verdi: Kerkük’te Kürtlerin hiçbir hukuku yok. Onlar orada işgalci konumundadır. Barzani ve avanesi aklını başına alıp bu sevdadan vazgeçecek. Referandumu iptal edecek. Zaten yapılan işin bir geçerliliği de yok.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Tahran dönüşü beraberindeki televizyoncuların sorularını yanıtladı. Erdoğan, başta IKBY’nin gayrimeşru referandumu, Kerkük’ün işgali ve AK Parti’deki değişim ve yenilenmeye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Şu anda en önemli izlenim, Türkiye ve İran, dayanışma içerisinde bu bölgede belirleyici güç olmalı.
Netice, Barzani ve avanesi bu işten vazgeçecekler. Zaten yaptıkları işin hiç bir hukuki zemini yok. Uluslararası hukuka zaten aykırı. Federal parlamentodan bunun geçmesi lazım; bunun federal parlamentodan onay alamayacağı da zaten kesin. Irak merkezi hükümeti bunu resmen açıkladı da.
Biz yol haritamıza göre devam edeceğiz. Bu çerçevede ilgili bakanlarımız, ilgili birimlerimiz çalışmalarını, görüşmelerini sürdürüyorlar.
Henüz öyle bir şey almadık.
Şimdi bizim o tür bir temas gayretimiz yanlış olur.
Onlardan talebin hangi seviyede geleceği önemli.
Çekilecek bu işten. Referandumu iptal edecek. Zaten yapılan işin bir geçerliliği de yok... IKBY’nin yaptığı işe ise İsrail dışında kimseden destek bile yok. Dolayısıyla kendisinin bu işi bitirmesi lazım, başka çaresi yok. Aksi halde, belli bir takvim içerisinde adımları atmak durumunda kalacağız. Kuzey Irak’taki referandumdan sonra Ankara-Tahran-Bağdat arasında üçlü bir mekanizma kuruldu ve adımları birlikte atacağız.
Kerkük çok hassas. IKBY de malum, genelde, Kerkük’le ilgili olarak burası benim havası oluşturmak istedi. Halbuki oralar özellikli bölgelerdir. Dolayısıyla, orada hiç kimse, ‘Burası benimdir’ havasına giremez. Orada bir defa Türkmenler var, tarihine baktığımızda burada Türkmenlerin geçmişe yönelik çok ciddi sahiplenme hakkı var. Fakat biz o veya bunun şeysi derdinde değiliz. Biz diyoruz ki Orada kimler yaşıyorsa biz onların hukukunu koruyalım. Ama iyi biliyoruz ki Kürtlerin orada hiç bir hukuku yok. Onlar aslında şu anda orada işgalci konumundalar. Ellerinde güç var, o gücü kullanarak Kerkük’e hep girme gayreti içinde oldular. Ama şu anda merkezi yönetim Kerkük’e yönelik gerekli adımları atacak. Irak, İran’la görüşmelerimiz sürüyor. Atılması gereken adımlar neyse atılacak. Kerkük için de atacağız, Musul için de atacağız. Biz oralarda yaşayanların, oraların gerçek sahiplerinin yanında olacağız.
Biz şu anda mevcut sınırların korunması gayreti içindeyiz. Bizim başkalarının toprağında gözümüz yoktur. Olay budur. Bu referandumun sarhoşluğu içerisinde olan IKBY, ne yaptığının, nasıl adım attığının farkında değil. Etrafı adeta kuşatılmış olan Kuzey Irak yerel yönetiminin, neye dayanarak, neye güvenerek böyle bir tavır aldığını anlamak mümkün değil.
Fotoğrafa bakıyorsunuz, sağında eski Fransız Bakan Bernard Kouchner, solunda Fransız yazar Bernard Henry-Levy. Herhalde bunlardan alıyor gücü. Ama attıkları adım, bir netice değildir. O fotoğrafta onunla beraber poz verenlerin hiç biri Katalonya’yla ilgili herhangi bir açıklama yapmadılar. Ama Kuzey Irak olunca var. Orada Müslümanlar olduğu için böyle bir adımı atmaya kalkabiliyorlar.
Biz ne dedik daha önce? Güneyimizde bir terör koridoru oluşturmayacağız! Biz, devlet olarak, orada bir terör koridoru oluşturulmasına müsaade etmeyeceğiz. Bunun ilki Suriye’nin kuzeyi.. Bunu biz ABD’ye de söyledik. Sayın Trump’la açık net konuştuk. Güneyimizde öyle bir şey olursa kesin müdahale ederiz, dedik. Şu anda aynı şey Kuzey Irak için de geçerlidir. Dolayısıyla aklını başına alıp bu sevdadan vazgeçecek. Oradaki yerel yönetim ne oldu da böyle bir şeyin içine girdi? Muhtemelen, verdiler gazı o da bu yola girdi.
- Teşkilat ve başkanlara net mesajlar
- Bir süredir kamuoyunun önemli gündem maddelerinden AK Partili belediye başkanlarının istifası süreci hakkında da konuşan Erdoğan, partisine yönelik net mesajlar verdi:
- Biz, rutin, alışılmış, sıradan bir siyasi parti değiliz. Bizim siyasi partimiz, aynı zamanda bir davadır. Bu davaya inanmış, gönül vermiş olanlar genel merkeze istifasını teklif eder, ondan sonra da başka bir arkadaşla yola devam edilebilir. Belediyelerde görevden almanın iki yöntemi vardır. Partiden ihraç veya görevi ihmal veya kötüye kullanmaktan. Tabii ki biz bu yolları denemek istemiyoruz.
- Bir makama getirilirken iyi güzel de, benim metal yorgunluğu olarak tanımladığım durumlarda makamı boşaltmasının istenmesi niye yadırganıyor? Kaldı ki istifa ya da görevden ayrılma, bu davada bir sorun olarak görülmemelidir. Benim şanım, şerefim var, dersen kusura bakma ama partinin şerefi, herkesin şerefinin şanının çok daha önündedir.
Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Kuzey Irak’tan petrol ihracatının durdurulması halinde dünyada petrol fiyatlarının yükseleceği” uyarısına yönelik soruya karşılık, “Petrol fiyatlarının yükselmesi, Rusya için daha iyi olur. Latife yapmıştır. Bölgede vanaları kapatmanın kararı verilecekse o kararı biz vereceğiz. Türkiye, İran ve Irak merkezi yönetimi, hep birlikte vereceğiz” dedi.