Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) hain eylemlerine engel olarak gördüklerini pasifize edip devre dışı bırakmak için kurduğu kumpaslardan biri daha ortaya çıktı. Bu alçak kumpaslardan birine maruz kalan isim eski İstanbul İl Jandarma Komutanı Albay Hüseyin Kurtoğlu. Yargıdaki uzantılarını kullanan örgüt, açtığı uydurma davayla Kurtoğlu'nun terfisini engelledi, MİT TIR'larının durdurulması kumpasında rol alan Hamza Celepoğlu'nun ise generalliğe yükselmesinin önünü açtı.
Kurtoğlu'nu generallikten eden kumpas şöyle gelişti: Silivri Cezaevi'nde 'suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma' suçundan tutuklu bulunan Ö.B., babasının cenazisen katılmak için izin talep etti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı ile Ö.B.'ye yol süresi hariç 2 gün izin verildi. Bir astsubay, bir uzman çavuş ve iki er, Ö.B'yi 24 Kasım 2011 sabahı cezaevi aracıyla Tekirdağ Muratlı'daki cenaze evine götürdü. Defin işleminin ardından geceyi geçirmesi için Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne konan Balcan, ertesi gün cenaze evine tekrar götürüldükten sonra tutuklu bulunduğu Silivri'ye geri getirildi. Dönemin Silivri Savcısı Mehmet Kurt, Ö.B.'ye refakat eden askerler hakkında, “Kamu görevinin sağladığı nüfuzu kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçundan re'sen soruşturma başlattı. Ö.B. şikayetçi olmamasına rağmen soruşturmaya devam eden savcı Kurt, soruşturmaya en üst dereceli kolluk amiri sıfatıyla eski İstanbul İl Jandarma Komutanı Hüseyin Kurtoğlu'nu da dahil etti.
Cenaze izninin kullanılmasına dair yazışmaların hiçbirinde isim veya imzası bulunmayan, diğer sanıklara bu yönde emir verdiğine ilişkin herhangi bir delil de tespit edilemeyen Kurtoğlu'nun soruşturulabilmesi için 4483 sayılı yasa gereğince HSYK'dan izin alınması gerekiyordu. Ancak savcı Kurt, buna gerek görmedi ve iddianameyi düzenledi.
Soruşturma izni alınmasına ilişkin iddia ve savunmaları dikkate almayan Silivri Asliye Ceza Hakimi Zühal İşgören'in iddianameyi kabul etmesi üzerine de yargılama süreci başladı. Dönemin Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Ahmet Türkeri, yapılan yargılama sonucu Kurtoğlu'nu 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Yargıtay 14. Ceza Dairesi ise Kurtoğlu hakkında verilen mahkumiyet kararını onadı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının karar düzeltme istemi üzerine dosyayı yeniden görüşen ve farklı heyetle toplanan Yargıtay 14. Ceza Dairesi bu kez kararı bozdu.
FETÖ'nün hedefi olan ve yapılan hukuksuzluklar nedeniyle terfisinin önü kesilmek istenen Kurtoğlu, söz konusu dosyadan beraat etti ancak generalliğe yükselemedi. Davanın açıldığı yıl Kurtoğlu'nun yerine Tuğgeneralliğe Hamza Celepoğlu yükseldi. Celepoğlu, 19 Ocak 2014'te MİT TIR'larının Adana'da durdurulması emrini vermişti. Planlı bir organizasyon halinde gerçekleştirilen operasyonun amacı ise Türkiye'yi uluslararası alanda teröre destek veren ülke konumuna düşürmek.
Kanlı kalkışmanın ardından TSK'daki FETÖ'cülerin tasfiyesi için düğmeye basıldı. Başlatılan darbe girişimi soruşturması kapsamında 5 bin civarında asker tutuklanırken, OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile de 3 bin 73 asker ihraç edildi. Bunun yanı sıra ihraç edilenlerin yerlerine de yeni atamalar ve terfiler yapıldı. İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığınca açıklanan terfi listesinde, tuğgeneral rütbesine yükselen 9 albayın arasında Hüseyin Kurtoğlu da bulunuyor. Söz konusu kararname ile FETÖ'nün önünü kestiği Kurtoğlu, yıllar sonra general olabildi. Kurtoğlu, FETÖ'cü kalkışmanın ardından İstanbul İl Jandarma Alay Komutanlığı'na görevine atanmıştı.