İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda Kudüs Platformu’nun düzenlediği Uluslararası Zeytindağı Barış Ödülleri Töreni ve “Kudüs’ün Son Yüzyılı” belgeselinin galasına katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, insanlığın geleceğini, Filistin ve Kudüs meselesinin belirleyeceğini söyledi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Filistin ve Kudüs meselesi sadece bir milletin, bir coğrafyanın ve bir şehrin davası değildir. Maruz kaldıkları zulümler, katliamlar, haksızlıklar sebebiyle Filistinlililer, dünyadaki tüm mazlumların sembolüdür. Tarih boyunca Musevilerin, Hristiyanların ve Müslümanların kutsal şehri olan Kudüs ise insanlığın ortak değerler etrafında toplanabilme idealinin sembolüdür. Dolayısıyla Filistin’i ve Kudüs’ü savunmak kadim insanlık tarihi boyunca iyi olan, güzel olan, doğru olan, hak olan ne varsa hepsini de savunmak demektir.
İnsanlığın geleceğini, Filistin ve Kudüs meselesinde verdiği imtihanda elde edeceği netice belirleyecektir.
Bunda hiç şüphe yok. Şayet bu imtihandan alnımızın akıyla çıkabilirsek insanlık olarak geleceğimize güvenle ve umutla bakabiliriz. Tam tersi olursa o zaman hakların, özgürlüklerin, ahlaki ve vicdani tüm ölçülerin olmadığı veya ortadan kalktığı, zulmün hakim olduğu karanlık bir gelecek bizi bekliyor demektir.
İsrail yönetiminin yakın zamanda kendi topraklarına sahip çıkmaktan başka hiçbir suçları olmayan Filistinlilere karşı uyguladığı şiddet, zalimlerin cüretinin her geçen gün arttığını gösteriyor.
Bu saldırılarda onlarca şehit ve binlerce yaralı veren Filistinlilerin yaşadıkları karşısında uluslararası toplumun sergilediği kayıtsızlık hiçbir halkın, hiçbir bireyin güvende olamayacağı bir geleceğin işaretidir.
İnsanlığın özellikle barış merkezi olması gereken Filistin’in ve Kudüs’ün adını zulümle yan yana yazan İsrail yönetiminden iki cihanda da davacı olacağız. Filistin ile birlikte Suriye’de yaşananlar, bize acı bir gerçeği gösterdi. Biz bunları iyi tanıdık, iyi tanıyoruz, iyi biliyoruz, hatta ve hatta ikili görüşmelerde onların bize söylediklerini unutmamız mümkün değil. Bunlarda ne insani ne vicdani asla öyle bir karakter, öyle bir cibilliyet yok.
Fransa’nın Cezayir’de, Libya’da yaptığı katliamlardan bahseden ve dünyanın sessiz kaldığını vurgulayan Erdoğan, “İşte Batı bu. Onun için Batı’yı iyi tanıyın, iyi bilin ve biz iyi biliyoruz. İyi tanıdım 16 yıllık Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yaşamımda” dedi. ABD’ye de tepki gösteren Cumhurbaşkanı, “5 bin TIR silah oraya geliyor. 2 bin kargo uçağıyla silah geliyor. Bunun bedeli ne? Bunlar kime karşı geliyor. Gelse gelse bunlar Türkiye’ye karşı geliyor. Çünkü sınırda Türkiye var, başka birisi yok. 20 tane üs var sadece ABD’nin. Bu üsler ne iş görür? Kime karşı? Bütün bunları sorduğumuz zaman ‘Biz hepsinin seri numaralarını aldık, savaş bitince silahların hepsini alıp gideceğiz.’ Kimi aldatıyorsunuz? Biz bunları Irak’ta gördük. Irak’ta siz hiçbir silah almadınız. Biz daha sonra o silahların bir kısmını, PKK’nın elinden topladık. Biz bunları biliyoruz. İnsanları öldürmek için gösterdikleri gayreti, harcadıkları paranın onda birini insanları yaşatmak için kullansalar muhtemelen bütün sorunlar çözülecek ama böyle bir dert yok” diye konuştu.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic resmi ziyaret kapsamında Ankara’ya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırp mevkidaşını resmi törenle karşıladı. İki lider başbaşa görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, “Sırbistan’ın terör örgütü PKK ile verdiği mücadeleden ötürü teşekkür ederim. Ülkemizin FETÖ ile mücadelesinden kıymetli dostluğumuzun desteğinden ötürü ona şükranlarımı sunuyorum” dedi. Balkanlar’a yönelik mesajlar da veren Erdoğan, “Birilerinin ülkemizin Balkanlar’daki faaliyetleriyle Sırbistan-Bosna Hersek ile kurduğu güçlü işbirliğinden rahatsız olduğunu görüyoruz. Şüphesiz meyve veren ağaç taşlanır. Bazılarına tavsiyem boş işlerle uğraşmak yerine Balkanlar konusunda katkı verecek işlere yoğunlaşmalarıdır” diye konuştu.
Erdoğan, “Dostum Vucic’in basketbol ile çok yakından ilgilendiğini biliyorum. Fenerbahçe basketbol takımımız 18-20 Mayıs tarihlerinde Belgrad’da Avrupa Ligi finallerinde mücadele edecek. Sırp antrenör ve Sırp oyuncuların da katkısıyla takımımızın kupayı ikinci kez kaldıracağına inanıyorum. Bu şekilde bir başka ortak başarıya daha imza atacağımızı düşünüyorum” dedi.
Aleksandar Vucic ise “Biz tabi ki Final Four’da iyi bir misafirperverlik yapacağız. Bilet konusunu bir an önce söyleyin. Çünkü 10 gün sonra maçlar oynanacak. Devlet başkanları da gelecekler. Bizim ülkemizde kendi ülkenizdeki gibi hissetmenizi isterim” sözleriyle Erdoğan’ı Sırbistan’a davet etti.
Bir soru üzerine Erdoğan, “(Muharrem İnce) Randevu talebinde bulundular ve bu talebe de herhalde kısa zamanda bir cevap veririz, partimizde kendilerini kabul ederiz. Partimize de ayağı alışmış olur” karşılığını verdi.
Birey ve toplum olarak Filistin meselesi konusunda gösterilen duruşun, insanlığa karşı sorumlulukların ne düzeyde yerine getirildiğinin ölçüsü olduğunu dile getiren Erdoğan, “Davos’ta ‘one minute’ derken, sadece kendimizin değil, milletimizin ve dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, Filistin meselesine vicdani bakış sahibi herkesin hissiyatını dile getirdik. Ne zaman ki insanlığın tamamı, zalimlere ‘one minute’ deme noktasına gelirse, işte o zaman bu zulüm bitme sürecine girmiş demektir” dedi. Bir kez gerçekleştirdiği İsrail seyahatini anlatan Erdoğan, “Filistin tarafına geçeceğiz, bize bayağı çile çektirdiler. Arabayı aradılar, yarım saat, 45 dakika oyaladılar. Bırakıp dönmek mümkün değil, onu da yapamıyorsun fakat ikili görüşmede enteresan bir şey anlattı Şaron. Söylediği şuydu; ‘Hayatta en çok zevk aldığım şey, Filistinlileri öldürürken tank üstündeki görevimdi.’ Düşünebiliyor musunuz, bu insanların karakteri, yapısı bu. Ne oldu sonra? Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Onun için adil olacaksın, dürüst olacaksın, zulmetmeyeceksin” diye konuştu.