Mirasımız Kudüs Derneği, 26 ilden 1933 kişinin katıldığı Kudüs Araştırması'nın sonuçlarını açıkladı. 26 ilden 18-65 yaş arasındaki bin 933 katılımcı ile görüşülen araştırmada katılımcıların Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın İslam tarihi açısından önemine dair bilgi düzeyleri incelendi. Katılımcıların yüzde 41,2’si orta düzeyle bilgi sahibi olduğunu, yüzde 31,5’i ise az bilgiye sahip olduğunu ifade etti. Katılımcılara Kudüs denildiğinde akıllarına ilk gelen şey soruldu. Bu soruya yüzde 14,7 ‘savaş’, yüzde 12,4 ‘kutsal topraklar’, yüzde 11,6 ‘soykırım ve katliam’ yanıtları verildi.
Katılımcılar, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın tarihsel önemi hakkında bilgi edinmek için yüzde 41,3 interneti tercih ettiğini, yüzde 35,9 yazılı ve görsel medyayı takip ettiğini söyledi. Yüzde 77,1 Kudüs ve Mescid-i Aksa hakkında gelişmeleri takip ettikleri ana mecranın televizyon olduğunu söylerken yüzde 50,8 sosyal medya ve WhatsApp gruplarından bilgi edindiğini ifade etti. Kudüs ve Mescid-i Aksa ile ilgili hangi uluslararası kuruluşların etkisini arttırmasının faydalı olacağı sorusuna ise katılımcılar yüzde 30,1 Arap Birliği, yüzde 29,4 Türk Devletleri Teşkilatı, yüzde 28,4 Avrupa Birliği, yüzde 26,9 Birleşmiş Milletler ve ilgili ajansları yanıtını verdi. Katılımcıların yüzde 58,6’sı ise Mescid-i Aksa ile Türk toplumu arasındaki iş birliğini güçlendirmek için kamu bilgilendirme kampanyalarının düzenlenmesini gerektiğini ifade etti.
Mirasımız Kudüs Derneği Genel Başkanı Muhammed Demirci, Kudüs’te Mescid-i Aksa'nın etrafında yaptıkları insani yardım ve imar çalışmalarını sürdüreceklerini kaydederek şöyle devam etti: “Bu araştırma bize gösteriyor ki milletimiz bunca manipülasyona rağmen Kudüs'e sahip çıkıyor ve sahip çıkmaya da devam edecek. Halkımızın Mescid-i Aksa konusunda manevi değerlerinin yüksek olduğunu görüyoruz. Bu araştırma sonucunda 18 yıldır yapmış olduğumuz çalışmalar meyvesini vermiş ancak ciddi anlamda yetersiz olduğunu görüyoruz.”
Türk toplumunun büyük çoğunluğunun Kudüs'ün kutsal şehir olduğunun farkına vardığını vurgulayan Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın da "Türk toplumunun, hem bu kutsiyetin korunması hem de bölgenin savaş ve istikrarsız durumundan çıkarılmasıyla ilgili hassasiyetini net bir şekilde tespit ettik" ifadelerini kullandı.