Türkiye’nin kendi kendine yeterli bir savunma sanayii tesis etme ihtiyacının tetikleyici unsuru, 1964’te yaşanan Kıbrıs Bunalımının ardından 1974’te adaya yaptığımız Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Türkiye’ye uygulanan silah ambargosu olmuştur. Bu dönemde ihtiyaçlar doğrultusunda savunma sanayii hamlesi, kuvvet komutanlıklarının adına kurulan vakıflar yolu ile başlatılmıştır.
Türk halkı tarafından büyük bir teveccühle karşılanan ve desteklenen vakıflar, 17 Haziran 1987 tarihinde kabul edilen 3388 Sayılı “Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Kanunu” ile birleştirilerek 26 Eylül 1987 tarihinde birleştirilerek Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı kurulmuştur.
TSK Güçlendirme Vakfı kuruluşu ve yapısı itibarıyla Türkiye’nin savunma sanayii alanında faaliyet gösteren, kanunla kurulan tek Vakıf konumundadır. Vakfın kuruluş amacı; 3388 sayılı kanunla “Milli harp sanayimizin geliştirilmesi, yeni harp sanayi dallarının kurulması, harp silah, araç ve gereçlerinin satın alınması suretiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin savaş gücünün artırılmasına katkıda bulunmak üzere milletimizin maddi ve manevi desteğini sağlamak” olarak belirlenmiştir.
ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, HAVELSAN, İŞBİR ve ASPİLSAN gibi Türk Savunma Sanayiine yön veren şirketleri bünyesinde barındıran TSK Güçlendirme Vakfı toplamda 61 şirket, 7 şube ve 7 ofis ile faaliyetlerine devam etmektedir.
Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı, her zaman Türk Ordusunun yanında olmuş, bağlı şirketleri ile öncelikle ordunun ihtiyaçlarının son teknoloji ürünler ile giderilmesine çalışılmıştır. Dünyanın gıpta ile baktığı bu ürünlere yurt dışından gelen talepler ile birlikte şirketlerimizin ihracat rakamları son yıllarda günden güne artmaktadır.
Bağışlar ve şirketlerden gelen kar paylarından elde edilen gelirler TSK’nın modernizasyonu kapsamında Savunma Sanayii Destekleme Fonu üzerinden TSK projelerine aktarılmaktadır. Bu kapsamda geçen sene Savunma Sanayii Destekleme Fonuna 250 milyon liralık kaynak aktarılmıştır.
Aziz Milletimizin bağışladığı tek kuruşun dahi heba edilmeden en iyi şekilde değerlendirilmesi için yapılan çalışmalar halkımızın takdirini kazanmıştır. Özellikle son üç yıl içinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye ve Libya’da gerçekleştirdikleri operasyonlar ile halkımızın mevcut olan hassasiyeti daha da artmış, Ordumuza yardım etmek düşüncesi ile Vakfımıza olan bağışlar hem nakit hem gayrimenkul olarak rekor seviyelere, bağışçı sayımız ise 150 bin kişinin üzerine çıkmıştır.
Vakfın nakit bağış kadar gayrimenkul bağışları da gün be gün artış göstermiş, Vakfa ait gayrimenkuller bir milyar liranın üzerinde toplam değere sahip olmuştur.
Vakıf aynı zamanda, askeri ve sivil enerji sistemleri alanında faaliyet gösteren İŞBİR ve ASPİLSAN’ın ülkemize yeni teknolojiler kazandırmak üzere gerçekleştirdiği yatırımlara destek olmaktadır. TSK Güçlendirme Vakfı, ASPİLSAN tarafından Türkiye’de üretilmeyen Lityum piller için dışa bağımlılığımızın ortadan kaldırılması amacıyla, İŞBİR tarafından da Türkiye’nin ilk seri alternatör üreticisi haline gelmek hedefiyle gerçekleştirdiği fabrika yatırımlarına, ciddi kaynak aktarılarak finansman desteği sağlamıştır.