Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen, 2010 KPSS'deki usulsüzlük iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan biri kadın 32 şüpheli, tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.
Soruşturmayı yürüten Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Yücel Erkman, şüphelilerin ifadeleri üzerinden yaptığı değerlendirme sonucunda şüphelilerin, tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevkine karar verdi.
Değerlendirmelerin tamamlanmasının ardından, soruşturmayı yürüten Savcı Erkman, şüphelileri "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "örgütlü sahtecilik" ve "terör örgütü üyesi olma " suçlarından tutuklamaya sevk etti.
Cumhuriyet Savcısı Erkman'ın yürüttüğü 2010'daki KPSS sorularının usulsüz sızdırılması ve kopya iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında, Eğitim Bilimleri Testi'nde usulsüzlük yaptığı ileri sürülen 8'i kadın 51 kişi hakkında çarşamba günü 24 ilde gözaltı kararı alınmıştı.
Şüphelilerden 34'ü gözaltına alınmış, 2 kişi de emniyete teslim olmuştu. Gözaltındaki zanlılardan 5 kişi, savcının talimatıyla emniyetteki işlemlerin ardından serbest bırakılmıştı.
Gözaltına alınamayan 14 şüphelinin ise yakalanmasına çalışılıyor.
Zanlıların, 2010 KPSS sorularını önceden ele geçirdiklerine dair deliller bulunduğu ve Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile bağlantılı oldukları öne sürülmüştü.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, daha önce KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 230 kişi hakkında "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kurucusu, yöneticisi olmak, resmi belgede sahtecilik ve kamu zararına dolandırıcılık" suçlarından dava açmıştı.
KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "FETÖ kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davada, aralarında eski ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan'ın da yer aldığı tutuksuz yargılanan 5 sanık ifade verdi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki 6. duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklardan Yarımağan, eski ÖSYM görevlisi Mehmet Altunay ile Selim Temiz, Hülya Karagöl ve Gülsüm İnan katıldı.
Sanıklardan Yarımağan, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini, 36 yıl ÖSYM'nin sınavlarla ilgili birimlerinde görev aldığını ve son 6 yılda ise ÖSYM Başkanlığı yaptığını belirtti.
Sınavların hazırlanmasında bir koordinatörün görev yaptığını bildiren Yarımağan, "2010 KPSS ile ilgili basında çıkan haberler üzerine araştırma yaptık. Kopya çekildiği şüphesi kuvvetli olunca da eğitim bilimleri sınavını iptal ettik." dedi.
Soruların çalındığının tespitinden sonra YÖK Başkanı'nın talebi üzerine istifa ettiğini kaydeden Yarımağan, şöyle konuştu:
"İstifa edince soruların nasıl sızdırıldığı konusunda yeteri kadar araştırma yapamadım. Hatırladığım kadarıyla şekilli sorularda kopya yoktu. Hazırlanan soruları bir kişi, son kez sesli okurdu. Diğerlerinin de kontrol ettiği bir durum söz konusudur. Bu aşamada yaz günü de olduğu için camı açmışlar, uzaktan dinlemeyle bu soruları ele geçirdiklerini düşünüyorum."
Başkanlık makamındaki direkt hat ile sınav sorularının sanıklara dağıtıldığı bildiren Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğinin Genel Sekreteri Mehmet Hanefi Sözen ile telefon irtibatının sorulması üzerine Yarımağan, "Örgüt yöneticisi denilen Mehmet Hanefi Sözen isimli kişiyle konuştuğumu hatırlamıyorum. Başkanlık makamındaki direkt hattı bir iki kez kullandığımı hatırlıyorum. Bunu da eşimle yapmıştım. Onun dışında cep telefonu ya da santral telefonlarıyla görüşmeler yaptım. Bu sabit telefondan aranmış isem belki 'yanlış numara' deyip kapatmış olabilirim. Katta, özel kalem müdürüm, 2 sekreter ve birkaç hizmetli bulunmaktadır. Benim olmadığım zamanda bu kişilerin telefonla konuşup konuşmadığını da bilmiyorum." ifadelerini kullandı.
ÖSYM'de güvenlik açığının bulunmadığını savunan Yarımağan, "Ancak insan unsurunun olduğu her yerde, bir şekilde bir eksik bulunabileceğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Tutuksuz yargılanan sanıklardan eski ÖSYM görevlisi Altunay da suçlamaları kabul etmedi. Altunay, dava konusu 2010 KPSS sorularının sızdırılması ya da çalınması olayında yer almadığını ileri sürdü.
Diğer sanıkların savunmalarının ardından duruşma sona erdi.
Mahkeme heyeti, davanın 25 Mart'taki celsesinde cuma günleri tutuksuz sanıkların gelmesi halinde ifadelerini alacaklarını belirtmişti.