FETÖ’nün, Genelkurmay’daki Kozmik Oda’ya girerek binlerce belgeyi ele geçirmesini sağlayan şüpheliler için düğmeye basıldı. Ankara Başsavcılığı, 45 kişi yakalama kararı çıkardı. Eski Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse, FETÖ’cü polis Ali Fuat Yılmazer dosyada şüpheli olarak yer aldı. Soruşturma dosyasına giren bilgilere göre FETÖ’nün, Kozmik Oda’da görevli 6 askeri Ergenekon Terör Örgütü iddiasıyla 2009 Aralık’ta dinlediği ortaya çıktı. Askerlerle ilgili bilgi toplayan FETÖ’cü polislerin daha sonra da bu isimleri fiziki takibe aldığı ve sahte ihbarla kumpas için düğmeye bastığı belirlendi.
Türkiye'ye yönelik en büyük dış istihbarat oyunu olan 'Kozmik Oda'da arama yapılmasıyla ilgili dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı düğmeye bastı. Devlet sırrı niteliğindeki binlerce belgenin ortaya saçılmasına neden olan Genelkurmay Başkanlığı Seferberlik Tetkik Kurulu'nda 25 gün boyunca yapılan aramalara ilişkin dün operasyon düzenlendi. Kozmik Oda'daki aramalar ile gizli bilgi ve belgelerin dışarıya çıkarılmasında rol alan isimlere yönelik başlatılan soruşturmada gözaltı kararları verildi.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük'ün “casusluk” ve “Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olma” suçlarından yürüttüğü soruşturma,134 şüpheliden 45 kişinin yakalanması gözaltı kararı çıkarıldı. Şüphelilerden 27'sinin gözaltına alındığı, 18'sinin ise aranmasına devam edildiği kaydedildi. Şüphelilerden 34'ünün FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklu olduğu belirtilirken, bazı evraklarda imzası bulunan 55 şüphelinin de sadece savunmasının alınacağı ifade edildi.
Şüphelilerin arasında, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan eski Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, eski Ankara İstihbarat Şube Müdürü Zeki Güven, Ankara TEM Şube Müdürü Ayhan Koç, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli Erol Demirhan, eski TİB Hukuk İşleri Daire Başkanı Adil Biçer ile gizli belgelerin bulunduğu hard diskleri inceleyen TÜBİTAK bilirkişileri bulunuyor. Şüphelilerin ağırlıklı olarak polis olduğu kaydedildi. Muharrem Köse'nin dosyada 1 numaralı şüpheli olduğu belirtildi.
Soruşturma kapsamında önemli tespitlere de ulaşıldı. Buna göre devletin en mahrem bilgilerinin bulunduğu Seferberlik Tetkik Kurulu Bölge Başkanlığı personelinin 3 Mart 2009'dan itibaren FETÖ'cü polisler tarafından hedefe konulduğu belirtildi. İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün “Kozmik Oda” operasyonundan önce yani 2009 Mart'ta, Seferberlik Tetkik Kurulu'nda görevli 6 asker hakkında dinleme kararı aldırdığı ortaya çıktı. Askerlerin Ergenekon Terör Örgütü ile ilişkilendirilerek IMEI numaraları üzerinden dinlendiği saptandı. Dinlenen isimlerden birisinin de sahte ihbar sonucu yapılan operasyonda alınan bir asker olduğu belirlendi. Dinleme kararı 3 ay olmasına rağmen dinleme faaliyetinin sadece 3 hafta yapıldığı anlaşıldı. Ayrıca usulsüz olarak dinlenen askerlerin ihbardan 9 ay önce İstanbul Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü, İstihbarat Daire Başkanlığı ve Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünce bilgi sistemleri üzerinden sorgulandığı anlaşıldı.
Soruşturma dosyasına giren bilgilere göre, FETÖ'nün başlattığı soruşturma, Bülent Arınç'a suikast iddialarının araştırılmasından ziyade, Seferberlik Tetkik Kurulu Kozmik Odası'nda FETÖ'nün devlet içerisindeki kadrolaşmaları ile ilgili ne tür çalışmaların yapılmış olduğunun ortaya çıkarılması amacıyla yürütüldü. Ayrıca soruşturmayla bir ilgisi olmasına rağmen “Ankara'da işlenen cinayetler, Ahmet Taner Kışlalı, Hablemitoğlu, Uğur Mumcu, Danıştay, şüpheli şahıslar, zararlı şahıslar, tatbikat, şifahi emirler, komutan emirleri, gerçek görev, maskeli görev, maske mazereti, haftalık rapor, kişiye özel notlar, özel görev, özel personel, haber toplama planı” gibi ibareler gizli bilgiler arasında arandığı tespit edilirken, Seferberlik Tetkik Kurulu'nun faili meçhul cinayetlerle irtibatlandırılmaya çalışıldığı ortaya çıkarıldı.
Soruşturma dosyasına giren bir başka tespite göre ise “başta FETÖ olmak üzere tarikatlar ve cemaatlerin devlet içindeki kadrolaşmaları ile ilgili veriler, devletin savaş planlarına ilişkin devlet sırrı niteliğindeki verilerinin dosya kapsamında görevi bulunmayan üçüncü kişilerin eline geçmesinin sağlandı. Bu yolla, kurumun kamuoyunda faili meçhul olayların merkezi gibi gösterilerek algı oluşturuldu ve kurumun 2013 yılında lağvedilmesinin sağlandı. Bu şekilde ülkenin milli menfaatleri ve güvenliği tehlikeye düşürülerek hedeflenen amaçlara ulaşıldı.”
Albay Erkan Yılmaz B. ile Binbaşı İbrahim G., polislerin operasyon yaptığı sırada, Seferberlik Tetkik Kurulu Bölge Başkanı'ndan aldıkları şifahi emri ile EDOK'ta görevli Kurmay Albay Baki Kaya'yı takip ettiklerini söylemişti. Ancak ihbara konu askerlerin kullandığı aracın ihbar günü saat 09.00'da kiralandığı ortaya çıktı. Aracın askerler tarafından ilk kez kiralandığı anlaşılırken, “Ankara-Çukurambar bölgesinde 2 ayrı araçta bulunan kişilerin doğrudan Bülent Arınç'a saldırıda bulunabilecekleri” ihbarının hayatın olağan akışına uygun olmadığı belirtildi.
Türkiye'ye yönelik en büyük dış istihbarat oyunu, “kozmik oda” baskını sonrası ele geçirilen devlet sırrı niteliğindeki belgelere el konulması ile başladı. Paralel örgüt, Bülent Arınç'a suikast ihbarıyla başlattığı kumpası, Seferberlik Tetkik Kurulu'nun en mahrem yeri olan 'kozmik oda'ya girerek sonuçlandırdı. “Çukurambar'da, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın evine geliş gidişlerinde, evinin civarında 06 BH… plakalı gri Renault ile 06 …Y 48 plakalı araçları görüyorum. Araçlardan ve içindekilerden şüpheleniyorum. Bülent Arınç'a suikast yapacaklarından şüpheleniyorum” yazılı isimsiz ihbar mektubu ile kozmik odaya giren FETÖ, dosyaları kopyalayıp ABD ile paylaştı.
25 Aralık 2009 tarihinde özel yetkili savcılar Mustafa Bilgili, Şemsettin Özcan ile dönemin 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Kadir Kayan nezaretinde gerçekleştirilen 'resmi' saldırıda, Türkiye'nin maruz kalacağı savaş ve benzeri olaganüstü hallerde alınacak tedbirlerin yer aldığı sır dosyalar çete mensupları tarafından kopyalandı. Askeri yetkililer, bunun 15 Temmuz'da yaşanan darbeye dönük en hassas girişim olduğunu ve devletin en mahrem sırlarının ele geçirilerek ABD ile paylaşıldığını ifade ettiler.
Kozmik odada 20'ye yakın kritik dosya, FETÖ tarafından kopyalandı ve seferberlik halinde devletin tüm hazırlık planları ve bu aşamada görev yapacak özel eğitimli kişiler bu dosyada görüldü. Ayrıca darbeye zemin teşkil edecek çok daha önemli bilgiler, yine aynı odaklar tarafından ele geçirildi. Devletin çok gizli bilgilerinin yer aldığı dosyalara el konulan aramalarda Türkiye'de faaliyet gösteren yerli ve yabancı casuslara yönelik istihbarat bilgilerine de ele geçirildi. FETÖ eliyle elde ettiği dosyalardan, Türkiye'deki casuslarının deşifre olduğunu anlayan ABD, bu konuda önlem alarak Türkiye'ye ilişkin yeni bir istihbarat yapılanmasına da gitti.
Özel bir odada kilitli tutulan devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgeler, soruşturmanın bir numaralı şüphelisi olan Muharrem Köse, Adli Müşavirlik görevine getirildikten sonra dışarıya çıkarılmıştı.