Ülkenin tüm istihbarat kaynaklarının tek hakimi olmak isteyen paralel yapının Jandarma'nın kozmik odası Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanlığı'na nasıl sızdığı ortaya çıktı. Yüzlerce ifade alan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, MEBS'teki paralel yapılanmanın 'Askeri Casusluk Davası' sayesinde başarıldığını ortaya çıkardı. Komplodan önce, tüm jandarma personelinin bilgileri, istihbarat raporları, asayiş belgeleri ve MERNİS kayıtları gibi kritik belgelerin saklandığı bilgisayarların yönetim, işletim ve depolama yeri olan MEBS Başkanlığı'nda Şube Müdürü olarak görev yapan Albay Engin Çırakoğlu, ifadesinde, MEBS Başkanlığı'nın işlettiği bilgisayar sunucularındaki bilgilere “admin/yönetici" yetkisi verilen herkesin erişebildiğini, bu bilgileri kopyalayabildiğini ve çıktı alabildiğini anlattı ve MEBS personelinin komploda öncelikli hedef seçildiğini ifade etti.
Askeri Savcı Mustafa Ufuk Kök ise ifadesinde, iftiralarla TSK' daki tasfiye yapıldığını belirtti. Eski MEBS Plan Şube Müdürü Erdal Özkan ise, Jandarma Genel Komutanlığında MEBS Başkanlığındaki Personel Yapılanması diğer birimlerden tamamen farklı olduğuna dikkat çekerek, “Burada çalışan personel mesleki yetkinliklerine göre aynı birimde çok uzun süreler görev yapmaktadır. Bu yapının bozulması ve kadroların alt kademedeki kişilere geçmesi ancak üst subayların tasfiye edilmesi ile mümkün olabilir, yapılan da budur" dedi.
“Bu üst kadrolara getirilen kişiler araştırıldığı takdirde nasıl bir kumpas kurulduğunu ortaya çıkabileceğini değerlendiriyorum" iddiasında bulunan Özkan, “Bu bağlamda öncelikli şu an MEBS Başkanı olarak görev yapan albayın bu pozisyona getirilmesi araştırılmalıdır. Bilgi Sistem kadrolarında hiç görev yapmamıştır. Muhabere bilgi ve tecrübesi olmayan bir kişinin doğrudan başkanlığa atanması araştırmaya değerdir." ifadelerini kullandı.
Davada müşteki olarak yer alan 2012'ye kadar Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı MEBS Şube Müdürlüğü görevinde bulunan Kadri Yörür, ifadesinde, Jandarma MEBS birimlerinde uzun yıllar en kritik görevleri üstlenmiş ve mesleki gelecekleri olan kişilerin hedef seçildiğini ve dosyaya bahane gösterilerek eklendiğini vurguladı. MEBS'te Jandarma Genel Komutanlığı'nın tüm haberleşme ve bilgi sistemlerinin planlandığı, projelerinin geliştirildiğini hatırlatan Yörür, Genelkurmay Başkanlığınca yürütülen MEBS projelerine de katılım sağlanarak gerek MSB, TÜBİTAK, Aselsan haberleşme sistemlerine de iştirak edildiğini belirtti.
“Ben ve arkadaşlarım bu dava sebebiyle MEBS'ten tasfiye edilerek aktif görevlerden uzaklaştırıldık" diyen Yörür şu ifadeleri kullandı: “O halde MEBS Başkanlığı'ndaki başkan, daire başkanlığı ve kritik projelerin yürütüldüğü şubelerin başına kimler ne şekilde getirilmiştir. Bu konunun da incelenmesi gerektiğini değerlendiriyorum. Ancak burada normal görevini yürüten personeli suçlamak gibi bir niyetim olmadığını da belirtmek istiyorum. İnceleme sonucunda bir yasa dışı yapılanma tespit edilmesi halinde gerek bu kişilerden gerekse yasadışı yapılanma üye ve başkanlarından şikayetçiyim."
Askeri Casusluk Davasında 1'i Daire Başkanı, 8'i Şube Müdürü, 2'si karargahta görev yapan proje subayı, 3'ü de bağlı birliklerdeki MEBS personeli olmak üzere 14 kişi yargılandı ve tasfiye edildi. Aynı süreçte MEBS Başkanı olan Albay Ömer İnan emekli olmaya zorlandı ve kendi isteğiyle emekli edildi.
Öğretmen kökenli olan ve o dönem proje subayı olarak çalışan Yarbay Y.B Komutanlık Karargah Bursu Sınavı'nı kazanıp Siber Şube Müdürü olurken, Yarbay'ın Açıköğretim mezunu üç çocuk annesi eşi Nazile Buçkun ileri yaşına rağmen yüksek bir puanla KPSS'yi kazanarak Jandarma Genel Komutanlığı'na memur olarak atandı. İsmi Gülen cemaatiyle anılan çok sayıda subayın o dönem MEBS içinde yükseldiği iddia ediliyor.
Askeri Casusluk Komplosuyla 3100 kişinin mağdur edildiği savcılık tarafından tespit edildi. İddianamede, Gülen Örgütünün bu eylemini meşru göstermek ve toplum üzerinde baskı, kamuoyu oluşturmak ve kurum ve kişileri itibarsızlaştırmak için birçok haber yapıldığı, hemen hemen bütün haberlerin Cihan Haber Ajansı tarafından servis edildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
Aramalarda bulunduğu iddia edilen çok gizli kişisel bilgi ve belgelerin FETÖ üyeleri tarafından MEBS sisteminden ele geçirilerek harmanlandığı, binlerce sivil bürokrat ile bir o kadar askeri personelin tasfiye ve itibarsızlaştırılmasının amaçlandığı belirlendi.
